Boşanmak istediği eşi Ragıp Canan tarafından kurşun yağmuruna tutulan ve öleceğini düşünerek saldırganın kim olduğunu kendi kanıyla yere yazan Nurtaç Canan, konuştu. Polislere delil bırakmak için ismini yazdığını belirten Canan, "Son bir hamle ile yere onun adını yazdım. İstedim ki kim vurduya gitmesin davam" dedi.
Nurtaç Canan (46) biraz yorgun biraz kırgın bir sesle açıyor telefonu. Yaklaşık 1 saatlik röportaj boyunca eşi Ragıp Canan'ın 23 yıllık evlilikleri boyunca kendisine uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddetin tüm detaylarını kimi zaman kızgınlık kimi zaman da gözyaşıyla anlattı. "En ağır cezayı almasını istiyorum" diyerek kadın cinayetlerinin son bulması çağrısında bulundu. Evlendiği ilk yıl eşinin uyguladığı şiddete dayanamayarak boşanan ancak sonrasında ailelerin ısrarı yüzünden yeniden evlenen Canan, "23 yıl boyunca her gün acı çektim. Ne dayak bitti ne aşağılama ne de işkence. Kumar oynar para kaybeder, içki içer eve gelir döverdi. Defalarca aldattı. Kaç kez kaçıp kurtulmak istedim ama hep bir yolunu buldu. Aileleri, tanıdıkları araya sokar, tehdit eder, bir şekilde eve dönerdi. Ben ona eş değil annelik ettim. Ne yaparsa yapsın arkasını topladım. 'Düzelir' dedim, sabrettim. Kimsenin annesi olmayın" dedi.
'ONUN DA HAYATI ZİNDANA DÖNSÜN'
2009 yılında eşi hakkında bir kez uzaklaştırma kararı aldıran Nurtaç Canan, sonrasında yaşadığı şiddet nedeniyle bir daha polise gitmeye korktuğunu ifade etti. Olay gecesini anlatırken ise sesi titreyerek şunları söyledi: "Olaydan 3 gün önce üzerime çaydanlık fırlatmıştı. Kollarım, sırtım yandı. O gün kaçmayı kafama koydum. Şehirler arası seyahat kısıtlamasının kalkmasıyla otobüs bileti aldım. Eve gidip eşyalarımı topladığım sırada geldi, 'Gitme' diye yalvardı. Karşı koyunca silahını çıkarıp, 5 el ateş etti, kaçtı. O an öleceğimi düşündüm. Bacaklarımı hissetmiyordum. Son bir güç çantama doğru sürükledim kendimi, telefonu alıp yardım isteyecektim ama yapamadım. Çantama ulaşamadan nefesim kesildi, gözüm karardı. O an yaptığı yanına kalmasın istedim. Madem ölecektim arkada bir delil bırakmalıydım. Bacağımdan akan kanla yere 'Annem babam hakkınızı helal edin. Üzülmeyin. Beni Ragıp vurdu. Kurtuldum' yazdım.
Onun adını bilerek yazdım, ben ölünce polis görsün, peşine düşsün, delil olsun diye. Kim vurduya gitti olmasın istedim davam. Beni oğlum buldu. 5 ünite kan verdiler, şimdi daha iyiyim, şükür hayattayım. Ona gelince en ağır cezayı almasını talep ediyorum. 23 yıl benim hayatımı zindana çevirdi. En az 23 yıl o da zindanda kalsın."
O CANİ TUTUKLANDI
Önceki gün 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan tutuklanan Ragıp Canan, "Kontrolümü kaybettim. Aniden gelişen bir olaydı, pişmanım" dedi. Şüphelinin avukatı ise yaptığı savunmada, "Müvekkilim eşine olan sevgisinden duygularına engel olamamıştır" ifadelerini kullandı.
KADINLAR İÇİN HAYAT 'NORMALLEŞME'Dİ
Mayıs ayında 21, haziranın ilk 20 gününde ise 19 kadın cinayeti işlendi. Konuyla ilgili açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, "Kadına yönelik şiddet hiçbir zaman ertelenmedi. Hele ki pandemi döneminde. Ev içi düzene geçilmesiyle şiddet olayları daha da arttı. Şiddete uğrayan kadınlar yetkili makam ve mercilere ulaşmakta sıkıntı yaşadı. Normalleşme ile şimdi daha da sıkıntılı günler yaşanıyor. Ki Nurtaç Canan bunun en ağır örneği. Kadınlar 'Hayır' dedikleri için, kendi kararlarını almak istedikleri için öldürülüyor. Bu noktada 6284 sayılı Kadını Koruma Kanunu ile İstanbul sözleşmesinin etkin olarak uygulanmasını istiyoruz. Her durum ve koşulda kadınların yalnız olmadığı yetkili makamlarca sıklıkla anlatılmalı. Son 1-2 aya bakarak 'Kadın cinayetleri azalıyor' demek yerine cinayetleri durduracak adımlar atılmalı, söylemler üretilmeli" dedi.