Bursa’da mahalle bakkalı işleten Hasan Hüseyin Temizkan, madeni para basım maliyetinin paranın kendi değerini aşmaya başlamasıyla birlikte, toplanan paraların madeni değeri üzerinden hurdacılara satıldığını şöyle anlatıyor:
“Madeni para toplayanlar oluyor, gelip bize de sorarlar arada. 5 kuruş topluyorlar özellikle, anlıyoruz tabii, biz vermiyoruz. Ama mesela 50 lira değerinde 5 kuruş topluyor. Örnek veriyorum hurdacıya 70-80 liraya satıyor. Bununla ilgili Youtube’da biri video çekti, ‘para kazanmanın kolay yolu’ diye, ilk öyle başladı. Madeni paranın basım maliyeti kendi değerini aştığında başladı yani bu durum.”
“Yeni para üretilmiyor”
Güncel üretim tarihli madeni para görmediğini ifade eden Temizkan, bu durumun gerekçesini ise “Bu al-sat olayı gündeme gelmeye başlayınca devlet de madeni para üretmemeye başladı” iddiasıyla açıklıyor.
Zincir marketlerde madeni para dolaşımının daha fazla olduğunu belirten Temizkan, piyasada oluşan ‘bozuk para’ arayışını şöyle anlatıyor:
“Ben yine bozuk para bulabiliyorum ama mesela çevre işletmelerde bulamayanlar oluyor. Geçen zincir marketlerden birinden geldiler yine. Toplu olarak istediler, bin lira versem alacak. Bir ara biriktirdik, zincir marketlerden birine götürüp verdik. Onlar da arıyor, çünkü kasalarında hiç bozuk para yok. Esnaflık yapan bir akrabam Kent Meydanı’nda bir yere gitmiş. Banka değil ama madeni para alış-verişi yapan bir yer sanırım. Orası da eskiden veriyormuş ama bu sefer vermemiş.”
“Kuruş küsuratı olmadan etiket yazmaya dönebilir”
Hasan Hüseyin Temizkan, 1 TL’nin altındaki madeni paraların kullanımını gerektiren fiyatların artık geçerli olmadığını, yalnızca etiket küsuratları dolayısıyla kullanımın devam ettiğini belirterek, “Şu an dükkanda en taban ürün fiyatı 2 TL. Ama küsuratlı fiyatlar var, o yüzden 50, 25, 10 kuruş dönmemiz gerekiyor. Eskisi kadar da gerekmiyor tabii. Çünkü 99 kuruş olayı kalktı mesela, kimsede 1 kuruş yoktu. Biz de artık etiketlere 95 kuruş küsurat yazıyoruz. Ama bu da ileride 90 kuruş yazmaya veya kuruş küsuratı olmadan etiket yazmaya dönebilir. Çünkü o fiyatlar yok artık” diyor.
“Okullar açılınca sıkıntı yaşamaya başlayanlar oldu”
Uzun yıllardır market işletmeciliği yapan Mehmet Eren piyasada madeni para bulunamadığı yönünde sorun yaşandığını teyit ederek, kendi iş yerinde sorun olmadığını ifade ediyor. Madeni paraların kantin işletmelerinde daha yoğun kullanıldığını söyleyen Eren, şunları aktarıyor:
“Öğrencilerden daha çok bozuk para geldiği için şu an bütün bozuk paralar okul kantinlerine gidiyor aslında. Bütün yaz hiç bozuk para sıkıntısı yaşamadık, dışarıdan hiç bozuk para almadık mesela. Ama okullar açılınca sıkıntı yaşamaya başlayanlar oldu. Şimdi ara tatil nedeniyle okullar kapandı, elimizdeki bozuk para çoğalıyor bile, dışarıdan isteyenlere veriyoruz.”
“Ürünün fiyatı 5,75 ise 6’ya yuvarlıyoruz ya da 5,25 ise 5’e yuvarlıyoruz”
Yaklaşık 30 yıldır kantin işletmeciliği yaptığını söyleyen Cihat Kaya ise artan ürün fiyatları nedeniyle madeni paralara eskisi kadar ihtiyaç duyulmadığını belirtiyor ve piyasadaki madeni para yetersizliğini aşmak için fiyat etiketlerinde sayı yuvarlama yapıldığını aktarıyor:
“Artık 10 kuruşluk, 50 kuruşluk vesaire bir ürün kalmadığı için onlara bir ihtiyaç da kalmadı. Biz mesela bir ürünün fiyatı 5,75 ise 6’ya yuvarlıyoruz ya da 5,25 ise 5’e yuvarlıyoruz. Bozuk para endişesini de bu şekilde ortadan kaldırıyoruz. Geçenlerde bir öğrencimiz biriktirdiği 10 kuruşları vermek istemiş ama market almamış. ‘Bunlarla bir şey yok artık, ne yapacağım ben bunları’ demiş. Yani şu anda 5, 10, 25, 50 kuruşun bir kullanımı kalmadı. Tedarik problemimiz yok ama genel olarak ihtiyacımız da yok zaten.”
Temel sorunlar neler?
Küçük işletmelerden edinilen bilgilere göre piyasada madeni para bulunamamasına ilişkin temel olarak iki sorun öne çıkıyor: Madeni para üretiminde kullanılan metallerin artan fiyatları nedeniyle basım maliyetinin paranın kendi değerinden fazla olması; satın alınan ürünlerin fiyatının hızlı biçimde artmasıyla birlikte madeni para kullanımının azalması.
Sorunların getirdiği iddialar neler?
– Para basım maliyetinin artmasını bir tür kazanç yöntemine çeviren kişiler veya kuruluşlar özellikle küçük esnaflardan ve bankalardan toplu halde edindikleri madeni paraları hurdacı vb. yerlere satıyor.
– Hem maliyet artışı hem de azalan talep doğrultusunda madeni para basımı yapılmıyor.
– Piyasada oluşan madeni para yetersizliği karşısında, özellikle 5, 10, 25 ve 50 kuruş döngüsünün fazla olduğu zincir marketler ve benzer iş alanlarında madeni para arayışı ortaya çıkıyor.
– Madeni para döngüsünün yoğun olduğu bazı iş alanlarında ise fiyat etiketlerindeki küsuratların tam sayılara yuvarlanması yönünde bir çözüm geliştiriliyor.
– Bankaların önceki yıllarda geçerli olan esnek tavrı değişiyor ve yüklü miktarda para değiş tokuş uygulaması yapılmamaya başlanıyor.
Gelecekte neler olabilir?
2009 yılından bu yana kullanımda olan 1 kuruşların piyasada bulunamaması ve özellikle ‘kayıt dışı gelir’ konulu şikayetlerin de etkisiyle günümüzdekine benzer bir süreç yaşanmış ve basımlar durdurulmuştu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Şubat 2022 sonu itibarıyla son üç ayda (Aralık, Ocak, Şubat) Darphane’de 1 kuruş basımı yapılmamıştı.
Dolayısıyla güncel olarak 5, 10, 25 ve 50 kuruş madeni paralar için de benzer bir akıbetin yaşanacağı ve 1 TL’nin altındaki paraların kullanımdan kaldırılacağı iddia ediliyor.[BursaMuhalif]