İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 13. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Dokuz Eylül ile İstanbul Teknik üniversiteleri öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinin raporuna yer verildi.
Ads by Kiosked
Raporda, yerinden alınan beton karot numunelerinin deney sonuçlarına göre betonarme projedeki beton dayanım sınıfını sağlamadığı, tüm etriyelerin uçlarının bina betonarme uygulama projesi çizim paftaları ve Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (1975) hükümlerine aykırı olarak 90 gönyeli olarak imal edildiği tespiti yer aldı.
Raporda ayrıca Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi ve Yapı Laboratuvarı tarafından hazırlanan 25 Nisan 2012 tarihli "Bina Deprem Riski Değerlendirme Raporu"nun 4. maddesinde "2005 yılında meydana gelen deprem sonrasında kolon-kiriş bağlantı noktalarında çatlakların oluşmuş olduğu ve bu bölgelerin epoksi ile tamir edildiğinin belirtildiği ancak Bayraklı Belediyesinden alınan yapı arşiv dosyasında söz konusu epoksi enjeksiyon ile taşıyıcı sistem tamiratına yönelik herhangi bir proje, doküman veya yapı ruhsatına rastlanmadığı belirtildi.
Tamirat işleminin bilirkişi heyeti tarafından enkazda yapılan inceleme sırasında da tespit edildiği, bu izinsiz esaslı tadilatla ilgili herhangi bir idari işleme dair kayıt bulunmadığı da rapora yansıdı.
İddianamede, depremin olduğu tarihte Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili olan sanık G.E'nin, "izinsiz tamiratın tespiti, binanın 3. grup risk kategorisinde yer alması ve 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizi yapılarak sonucuna göre güçlendirme yapılması gerektiği yönünde tavsiye"ye rağmen 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi hükmü uyarınca gerekli idari işlemleri tesis etmediği vurgulandı.
İddianamede, inşaat mühendisi tarafından hazırlanan statik hesap raporu ve betonarme projesi ile yapı ruhsatını 27 Nisan 1993'te onaylayan eski Bornova Belediyesi İmar Müdürü M.A.U. da sanık olarak yer aldı.
Cumhuriyet savcısı, M.A.U'nun "3194 sayılı İmar Kanunu'ndaki yasal mevzuat ile 1975 tarihli yönetmelik hükümlerine göre kendisine yüklenen görevin gereklerine aykırı hareket ederek yaşanan deprem sonucu söz konusu olayın meydana gelmesine, kamunun zarara uğramasına, kişilerin maddi ve manevi mağduriyetlerine yol açmak suretiyle görevini kötüye kullandığı" kanaatine vardı. Cumhuriyet savcısı, sanık G.E. için de aynı yasal mevzuat ve yönetmelik hükümlerine ek olarak 29.06.2001 tarihli 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki kanun hükümlerine göre "görevini kötüye kullanma" suçunu işlediğine iddianamede yer verdi.
G.E. ve M.A.U. için ayrı ayrı "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, Rıza Bey Apartmanı'ndaki ölüm ve yaralanmalara ilişkin İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinde görevli binanın statik ve betonarme projesine onay veren meslek mensubu ya da mensuplarının açık kimliklerinin tespit edilemediği belirtildi.
Öte yandan, 17. Asliye Ceza Mahkemesince depremde yıkılan ve 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi C Blok'a ilişkin 3 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.