Bursa'da bulunan II. Murad Camii'nde yüzyılları aşkın Osmanlı kültürü devam ediyor. Cami duvarında bulunan sadaka taşı Osmanlı'da toplum ahlakını gözler önüne seriyor.
Bursa'nın Osmangazi ilçesi Muradiye Mahallesi'nde bulunan II. Murad Camii duvarındaki sadaka taşı, günümüzde hala kullanılmaya devam ediyor. Sultan II. Murad tarafından 1425 yılında yapılan camideki detaylar, Osmanlı kültürünü ve toplum ahlakını gözler önüne seriyor. Bilinen sadaka taşlarının aksine II. Murad Camii'nin duvarında yatay bir şekilde bulunan sadaka taşı tarihçiler arasında pek çok kez tartışmalara neden olurken, birçok tarihçi 1855 Bursa depreminde zarar gören caminin restorasyonunda taşın duvara yatay bir biçimde yerleştirildiğini düşünüyor.
Peygamber Efendimizin “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” Hadis-i Şerif'ini günlük yaşantıya uyarlayan bu kültürün ilk örnekleri Selçuklu dönemine kadar uzanıyor. Yardımda bulunmak isteyen hayırseverler sadaka taşına istedikleri miktarda parayı bırakıyor, ihtiyaç sahipleri de ihtiyacı kadar alıyor. Böylelikle yardım eden kişi yardım ettiği kişiyi görmeden iyiliğini yapmış oluyor.
Daha önce dikey biçimde cami önünde bulunduğu tahmin edilen sadaka taşının, 1855 yılındaki Bursa'da yaşanılan yıkıcı deprem sonrası zarar gören II. Murad Camii'nin restorasyon çalışmalarında duvara yatay biçimde yerleştirilmiş olabileceğini söyleyen Cami İmamı Muhammed Lütfi Taşçı, “Bu bir sadaka taşıdır ama tarihçiler arasında genellikle sadaka taşının dikey olması gerektiği söylenir. Bizim camimizin köşesinde yatay olarak bulunuyor. İlk yapıldığında dikey miydi yoksa şu anki gibi yatay mıydı bilinmiyor. 1855 yılında Bursa'da çok büyük bir deprem meydana geliyor hatta buna Bursalılar küçük kıymet diyor. Ulu Cami'nin kubbesi zarar görüyor, bizim camimizin de mihrap bölümü ve birkaç duvarı zarar görüyor. Dikey olan sadaka taşımız bir ihtimale göre belki yetkililer tarafından yatay olarak konulmuş olabilir diye tarihçiler üzerinde duruyorlar” şeklinde konuştu.
600 yıllık hikâye hala devam ediyor
Sadaka taşının Osmanlı kültürü ve İslam ahlakı açısından çok değerli olduğunu ve değerli bir manevi miras olduğunu ifade eden Taşçı, “Sadaka taşının anlamı çok önemli. Selçuklu dönemine dayananın bu yardım şekli ne anlatmak istiyor? Bu bir yardımlaşma şekli. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ‘Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi daha eftaldır' Hadis-i Şerif'i adeta hayata geçiriyor. Zenginler gecenin bir vakti ne kadar sadaka vermek istiyorlarsa bu sadaka taşına bırakıyor. En can alıcı kısmı şu ki, ihtiyaç sahibi olanlar da ihtiyaçları kadar alıyorlar. Bu çok etkileyici bir harekettir ve İslami bir duruştur. Burada yine dikkatimizi çeken bir şey var, zenginde kibir yok, fakirde eziklik yok. Bu Türk milletinin inceliklerinden ve hassasiyetlerinden bir tanesi. Bursa Muradiye Camisi'nin duvarında adeta bize 600 yıllık bir hikâyeyi hayatımıza geçiriyor” dedi.