İşte Didem Özel Tümer'in haberi:
Geçen haftanın dikkat çeken notlarından biri kamuoyu araştırma şirketleri ve onların yaptığı anketlere ilişkindi.
Önce İletişim Başkanlığı “Seçimlere Yönelik Kamuoyu Araştırmaları Güvenilir mi?” başlıklı bir duyuru yaptı. Duyuruda anketlere ilişkin haberlerde, ‘bilimselliğinin’ göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. Üzerinden çok geçmeden de, AK Parti’nin ARGE’den sorumlu genel başkan yardımcısı, kısaca anketlerin başındaki isim olan Hamza Dağ’dan bir açıklama geldi. Dağ ise ‘bazı anket şirketleri’ ile muhalefeti ‘AK Parti’ye karşı olumsuz algı’ oluşturmakla suçladı. Ortada AK Parti açısından rahatsız edici bir durum olduğunun ipucunu veren, üst üste açıklama gereksinimini Hamza Dağ’a sordum.
Dağ, açıklamasını, iyi bilinen bir anket firmasının AK Parti’ye gönderdiği yoklama sonucu ile kamuoyuna açıkladığı arasında fark olması nedeniyle yapıyor. Partiye gönderilen ankette oy oranı kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 40. Anket şirketi yöneticisinin aynı anketteki sonucu bir programda yüzde 30 olarak ifade ettiği tespit ediliyor. Ancak tepkinin nedeninin sadece bu olmadığı anlaşılıyor.
Çünkü Dağ bir süredir devam eden bir ‘hareketlilikten’ bahsederek şunları söyledi:
“Bir iki firma, bunlar yeni kuruldu. Bir güvenilirlikleri yok. Onlar bir anket açıklıyorlar hem Türkiye, hem de belediyelerle ilgili. Yıllardır anket işi yapan ama duygularını, dünya görüşlerini bu anket işine zaman zaman karıştıran arkadaşlar da var. Arkasından bunlar da açıklama yapıyor. Sonra muhalefet temsilcileri bu açıklamaları yürütüyor. Sonra muhalif medya diye kendisini addeden, aslında yalancı medya da başlıyor yalanlarına. Arka arkaya böyle bir süreç işliyor.”
“Diğerleri çıktı diyemiyor”
AK Parti’nin, bir örneğini 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde gördüğünü belirttiği ve artık ‘operasyon’ boyutuna geldiğini düşündüğü şeye tepki verdiği anlaşılıyor. Peki yapılan tam olarak ne? Hamza Dağ; “Aldatıcı bir şey yapıyor. AK Parti’nin oylarını düşürüyor. Tamam, nereye gitti bu oylar? Nerede bu oylar? Muhalefet nerede? Bunların tamamının 24 Haziran’dan önce de yaptığı kararsızları yüksek göstermek, oy kullanmayacak olanı yüksek göstermek, AK Parti’nin düştüğünü söylemek. Ama diğerleri çıktı diyemiyor, çıkan bir şey yok. Birinin iktidar olabilmesi için birinin düşmesi, diğerinin yükselmesi lâzım değil mi? Diğerlerinde bir şey yok. Diğeri daha da düşüyor” dedi.
Dağ’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise ‘zamanlama’. Salgın sürecinde Türkiye’nin önemli bir başarı elde ettiğini ve bundan ‘birilerinin rahatsız olduğunu’ belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, anketlere ve teşkilatları aracılığıyla yapılan yoklamalara göre ‘neredeyse herkesin’ yapılanları desteklediğini söyledi.
Son dönem anketlere ilişkin sözü ise şöyle:
“Her halükarda 3 ay önceden daha iyiyim. Bunun tartışılır bir tarafı yok.” Dağ, tepki gösterilen anket şirketlerinin, 3 ay önce AK Parti’nin daha iyi durumda olduğuna dair sonuçlar açıklayarak, bugünü kötü göstermeye çalıştığını vurguladı.
“Dertleri seçimi gündemde tutmak”
İktidar partisi ve ittifak ortağı MHP, bir süre devam eden erken seçim tartışmasında kesin bir tavır koydu, 2023’ü işaret etti. Ancak adeta seçim ortamındaymışcasına ardı ardına açıklanan birçok anket var. Dağ, “Erken seçim konusunu kim konuşuyorsa, kim gündeme getiriyorsa anketi konuşan ve gündeme getirenler aynıdır. Sanki seçim dönemi gibi... Daha seçimlere 3 sene var. Anketleri konuşmaya çalışıyorlar. Bunların derdi, seçim mevzusunu gündemde tutmak. Biz ısrarla erken kelimesiyle, seçim kelimesini yan yana getirmemeye çalışıyoruz. Bunu gündemde tutmaya gayret etmeyin. Ben muhalefetin de erken seçim konusunda iktidarın ne kadar net olduğunun farkında olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Peki anket sonuçları seçmen davranışı üzerinde ne kadar etkili? Dağ; ancak seçim döneminde baraj altı/baraj üstü tartışmasında belki bir nebze etkiden bahsedilebileceğini, şu dönemde hiçbir tesiri olmayacağını söyledi. AK Parti, seçim olmayacağının altı çizilmesine rağmen bazı şirketlerin ve muhalefetin açıklamalarını sorguluyor. “Anket sahadan doğru veriyi alarak gelecek dönem stratejisini belirlemek için yapılır, kamuoyu oluşturmak için değil” diyen Dağ, yeni kurulan partilerle bir ilişki kurma, AK Parti tabanında ümitsizlik yaratma gayreti olduğunu gördüklerini söyledi.
Tartışma yeni değil
Aslında anket şirketlerine ilişkin bu tartışma yeni de değil. Konuyu ilk gündeme getiren ve hatta Meclis gündemine getiren hatırlarsanız MHP’ydi. 24 Haziran seçimleri öncesinde partiyi sürekli baraj altında gösteren anketlere tepki gazetelere tam sayfa ilan verilerek gösterildi, yetinilmedi MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın hazırladığı, kamuoyu araştırma şirketlerine ciddi yaptırımlar öngören kanun teklifi verildi. Bugün kadük olan o teklifte, kamuoyunu yönlendirmek veya etkilemek amacıyla yalan, yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler sunan kamuoyu araştırmacılarının 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörülüyordu. MHP’li kaynağım o dönem ‘bizimle çalışın’ teklifi kabul edilmeyen bazı şirketlerin, manipülatif anketleri ‘şantaj’ amaçlı kullandığını anlatmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 31 Mart seçimleri öncesinde anketlere güvenmediğini belirterek, “Bakıyoruz ki neticeler bir geliyor, hiçbirisi bir tanesini tutmuyor” demişti.
Anketler, yatırımcısından, bürokratına, politika meraklısından, stratejistine pek çok kişinin ilgisini çekiyor. Ancak anketlerin ‘başka amaçlara hizmette’ kullanıldığına dair Ankara’da bir süredir var olan görüş, pekişiyor. Doğal olarak, ‘acaba seçimlere gitmeden önce yeni bir yasa teklifi gündeme gelir mi’ sorusu akla gelmiyor değil.