Baharın müjdecisi Hıdırellez nedir, nasıl ortaya çıktı?

Türk ve Orta Asya kültüründe köklü bir geçmişe sahip olan Hıdırellez, bu sene 5 ve 6 Mayıs günlerinde kutlanıyor. Baharın gelişiyle birlikte kutlanan Hıdırellez'in hikayesi, İslamiyet öncesi döneme kadar uzanmaktadır. Adını Hz. Hızır ve Hz. İlyas'ın birleşiminden alan Hıdırellez, yeni bir dönemin başlangıcını ve baharın gelişini kutlar. İşte Hıdırellez'in kökeni, hikayesi ve önemi hakkında detaylar...

HIDIRELLEZ'İN HİKAYESİ

HıdırellezTürk ve Orta Asya kültüründe köklü bir geçmişe sahip önemli bir bayram ve kutlama günüdür. Baharın gelişiyle birlikte kutlanan bu bayramın kökeni, İslamiyet öncesi döneme kadar uzanmaktadır. Adını Hz. Hızır ve Hz. İlyas'ın isimlerinin birleşmesinden alan Hıdırellez, insanların dileklerinin kabul olacağına inanılan ritüelleriyle bilinir. Bu kutlama günü, farklı hikayelere ve anlamlara sahip olsa da, baharın gelişi ve yeni bir dönemin başlangıcını kutlamak için insanlar tarafından önemli bir fırsat olarak görülür.

HIDIRLLEZ NEDİR?

Hıdırellez ya da HıdrellezOrta AsyaOrtadoğuAnadolu ve Balkanlar'da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır. 

HIDIRELLEZ NE ZAMAN KUTLANIR?

Gregoryen takvimine (miladi takvim) göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan Hıdırellez günüdür. 6 Mayıs'tan başlayıp 7 Kasım'a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım'dan 5 Mayıs'a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.[2] Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Rum Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler "Aziz George" günü olarak kutlamaktadırlar.

Hıdırellez'in UNESCO'nun "İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi"ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.

*Hıdırellez her yıl 5-6 Mayıs'ta geleneksel bir bayram olarak kutlanıyor. Bu yıl ise Hıdırellez Cuma ve Cumartesi günlerine denk gelmektedir.

HIZIR İNANCI NEDİR?

Hızır'ın abıhayatı (bengi su) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda insanlar arasında dolanarak bolluk ve sağlık dağıtan ve darda kalıp başı sıkışanlara yardım eden bir ermiş (veli) veya peygamber olduğuna inanılır.[5] Hüviyeti tam olarak bilinmese de halk arasında ve İslam mitolojisinde bir Hızır geleneği vardır. Hızır'ın bir isim değil, bir lakap olduğu genel olarak kabul gören bir düşüncedir. Ancak çeşitli kaynaklarda adı ve soyu hakkında muhtelif fikirler öne sürülmüştür. Bazıları Hızır ile İlyas peygamberin aynı kişi olduklarını öne sürmüştür.

Halkın Hızır hakkında kanaat ve inanışı onun ölümsüz olduğu ve baharda tabiatın uyanmasını sağladığı yönündedir. Anadolu'dan başka Kafkasya, Trakya, Kırım, Azerbaycan ve Suriye'nin birçok yerinde makamları vardır; bu da onun İslam âleminin hemen hemen her yerinde varlığına inanılan ancak belirli bir hüviyete bürünmemiş bir sembolden ibaret olduğuna delalet eder. Hızır tabii bir durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler.

Halk arasında Hızır'ın sahip olduğuna inanılan vasıflar insanlara şifa, sağlık, uğur getirdiği tabiattaki diriliş, uyanış ve canlılığın insana yansıması şeklinde ortaya çıkar. İslamiyet öncesi "Gök Sakallı, Ak Sakallı Kocalar" gibi medet umulan, yardım istenen, akıl danışılan, kılavuzluk etmesi beklenen, barış, mutluluk, sağlık, refah getirdiğine inanılan bir kurtarıcı güç olarak düşünülür.

HIDIRELLEZ GELENEKLERİ

Halk huzura kavuşmak ve türlü dileklerde bulunmak için kışın sona erdiği tabiatın uyandığı Hıdırellez gününde çeşitli çarelere başvurur. Anadolu'da halk, gün doğumu öncesi tercihen beyaz elbiseler giyerek yeşil ve bol sulu kırlara gider ve eğlenir. Kutlamalar yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hızır'ın gezdiği kabul edilen yeşil yerlerde dolaşıp çiçek toplanır, oyunlar oynanır, baharın ilk kuzusu kesilerek yenilir. Toplanan çiçekler kaynatılıp içilirse hastalıklara iyi geleceği, bu su ile kırk gün yıkanan kişinin gençleşip güzelleşeceğine inanılır. "Hızır Hakkı" için kuzu kesmek, Hızır geleneğinin yayıldığı her yerde görülen bir âdettir. Diyarbakır'da Ciğaret adıyla ayrı bir tören yapılır. Baharın bu taze kuzusunu yemekle bedenlerin sağlık ve canlılık kazanacağı inanışı vardır.

Hızır'ın eli değen şeylerin dolup taştığı rivayeti nedeniyle Hızır günü arifesinde yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağzı açık bırakılır. Ev, bağ, bahçe isteyenler herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparak; altın ve benzeri ziynet eşyası isteyenler ağaç yapraklarını kollarına veya boyunlarına takarak isteklerine kavuşacaklarına inanır.

Anadolu'nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme âdeti vardır. Kurban ve adaklar "Hızır hakkı" için olmalıdır çünkü tüm bu hazırlıklar Hızır'a rastlamaya yöneliktir.

Baht açma törenleri

Habertürk'ün haberine göre, hıdrellezde baht açma törenleri oldukça yaygın olarak uygulanır. Talih ve kısmet açtırmak isteyen genç kız ve kadınlardan yüzük, küpe gibi eşyalarını çömleğe atmaları istenir ve çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır. Kapalı çömlek bir gece boyunca bir gül ağacının dibinde bekletilir. Ertesi günü bir araya toplanan kadınlar, çömleği ortaya koyarak maniler eşliğinde eşyaları çıkarmaya başlarlar. Bu törene İstanbul ve çevresinde "baht açma", Denizli ve çevresinde "bahtiyar", Yörük ve Türkmenlerde "mantıfar", Balıkesir ve çevresinde "dağara yüzük atma", Edirne ve çevresinde "niyet çıkarma", Erzurum'da "mani çekme" adı verilir.

Gündem Haberleri