Bahçeli'den sert sözler: 'Saraçhane kumpası tutmaz'

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Mersin Millet Bahçesi yanındaki miting alanında, partisince düzenlenen '2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net' mitinginde vatandaşlara seslendi. Mersinlilerden 2023 yılı seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek vermelerini isteyen Bahçeli, "Türkiye'de muhalefet kıtlığı ve kısırlığı maalesef ileri düzeydedir. Bu yüzden Türk siyaseti yaprak dökmektedir. Bu sebeple Türk siyaseti kurumuş toprak gibidir. Demokrasi standartları bizzat muhalefet partileri eliyle düşürülmektedir. Demagoji, demokrasiyi örselemekte ve öğütmektedir. Çünkü muhalefet partileri zillettedir, köksüz ve kimliksizdir. Siyasi ikballerini, ülke çıkarlarının üzerinde gören bir siyasi zihniyetin inandırıcılığı olamaz, itibarı olamaz, ilkesi olamaz, ikna edici hiçbir yanı da olamayacaktır" diye konuştu.

"Zillet ittifakı oyun içinde oyundur"

İktidara muhalefet etmekle, ülkeye muhalefet etmenin başka şeyler olduğunu kaydeden Bahçeli, "Türkiye'nin belki de en göze çarpan talihsizliği, siyaseti akıl ve ahlak çemberi dışına taşıran, milli ve manevi değerlerle zıtlaşan muhalefet partilerinin varlığıdır. Zillet ittifakı siyasi canlılığını, kumandalı iradesiyle, kutuplaşma taktikleriyle sürdürmektedir. Yalan derseniz bunların dilindedir. Yozlaşma derseniz bunlardadır. İftira ve asılsızlık bunlardadır. Nerede bir yara varsa, zillet ittifakı orayı daha da deşmek ve derinleştirmek için faaliyete geçmektedir. Nerede bir husumet görülüyorsa, zillet ittifakı orada rol kapmak için devreye girmektedir. Zillet ittifakı oyun içinde oyundur. Zillet ittifakı yalan rüzgarı, dedikodu yatağıdır. Bu ittifakı oluşturan proje partilerinin tek gayesi, Türkiye'nin ilerleyişini durdurmak, önünü kesmek, yükseliş seferberliğini tartışmaya açmaktadır” şeklinde konuştu.

“CHP ve altılı masa tamamıyla yabancıların güdümündedir”

CHP ve altını masanın tamamıyla yabancıların güdümünde olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Milyon dolarlar ödeyerek görevlendirilmiş, ücretli ve ithal danışmanlara bel bağlayacak kadar geleneğinden ve siyasi gerçekliğinden kopmuş bir partinin milletimizin yanında olması imkansızdır. Kılıçdaroğlu pusulayı kaybetmiş, istikameti şaşmış, yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmiştir. Türkiye'ye, ABD'den ve İngiltere'den bakan, milletimizin hassasiyetleriyle bütünüyle ters düşen Kılıçdaroğlu'nun kiralık akıl hocaları Atatürk'ün partisinin kılavuz kaptanı haline gelmiştir. Bun nahoş manzara, kokuşmuş bir siyasetin özetidir. Bu çirkin manzara sömürgeleşmiş bir partinin işler acısı öyküsüdür. Parayla danışmanlık alanlar, yarın parayla da her değerini satacaktır. Bu haliyle CHP'nin 3 Aralık 2022 tarihindeki sözde vizyon toplantısı teslimiyetçiliğin vitrinidir. Vizyon diye açıklanan ne varsa milletimize uzak ve yabancı, milli hayatın gerçekleriyle de bağlantısız ve uyumsuzdur. CHP'nin ekonomi vizyonu diye bir şey yoktur. Zira bu partinin misyonu Türkiye'nin yıkımı ve dağılması, vizyonu da emperyalizmin siyasi devre mülkü olmaktadır. Kılıçdaroğlu vizyon diye isimlendirilen sahne gösterisinde küçülmeyi ve gülünç durumuna düşmeyi normal karşılayacak ölçüde denge ve öz denetim kaybına ulaşmıştır. Davulu asmışlar boyunlarına, tokmağı vermişler yabancı danışmanlarının eline. Durumları tıpkısının aynısıyla budur. CHP ekonomide vizyonsuzluğu belgelerken, MHP aylar evvel ekonomi büyüme, sosyal gelişme ve milli bütünleşme bağlamında geleceğin ekonomi vizyonunu saygın akademisyenlerimiz ve uzman isimlerimizle hazırlamıştır. Kılıçdaroğlu ve zilleti paydasında buluşan ortakları bilsin ve duysun ki vizyonu böyle değil, böyle olacaktır. Bizim binlerce kilometrelik mesafeden online danışmanlara ihtiyacımız yoktur” ifadelerini kullandı.

“CHP hastadır, bu hastalığın adı da işbirlikçiliktir”

Kılıçdaroğlu'nun gününü sandıkta göreceğinin altını çizen Bahçeli, “Biz bize yeteriz, bu milletin evlatları da her başarıya ulaşabilecek kalite ve kalibrededir. CHP yönetiminin sırt döndüğü, yok saydığı, aziz anılarını rafa kaldırdığı, emanetlerini çiğnediği, adını bile unutulmuşluğa terk ettiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki. ‘Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatlarıyla, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.' Tarihin kaydetmediğini Kılıçdaroğlu kazanmak için çırpınmaktadır. Karanlıkta kaybettiği değerlerini loş ışıklar altında aramaktadır. CHP yönetimi dersini tarihten değil, tarihimize kara bir leke çalan yeminli Türk ve İslam düşmanlarından almıştır. Bu itibarla CHP hastadır, bu hastalığın adı da işbirlikçiliktir. Bizim vizyonumuz milletimizin vizyonudur. Bizim vizyonumuz Türk tarihinin yol haritasıdır. Bizim aklımız yerlidir, millidir, sipariş vizyonlarla, fabrikasyon ısmarlama projelerle ne alakamız ne de işimiz olacaktır. CHP'nin altı su alan kayığı batmak üzere. Dış güçlerin limanına yanaşma çabası da boşunadır. Bu CHP'yi ne maaşlı sömürge danışmanları ne küresel güçler ne menfaat çeteleri ne organize suç örgütleri ne de haçlı emelleri kurtarabilecekler. Onların Ceremisi, Rıfkısı varsa bizim de Mehmetlerimiz, Osmanlarımız, Hasanlarımız, Alilerimiz, Ayşelerimiz vardır ve milletimizin tertemiz evlatlarıdır. Onların planları varsa Allah'ın da bir planı vardır” dedi.

“Çocuklara zulüm yapanlar, taciz ve tecavüz yapanlar hem şerefsiz hem de günahkârdır”

Mersin'in, Cumhur İttifakı'na “evet” diyorsa 7 düvel karşılarına çıksa bile faydasız ve sonuçsuz kalacağına dikkat çeken Bahçeli, “Millet ne diyorsa hüküm odur ve karar böyle olacaktır. Milletin üstünde hiçbir güç ve kudrette olmayacaktır. İnsan onuru her şeyin önünde ve üstündedir. Kadın ve çocuklarımıza zulüm yapanlar, taciz ve tecavüz edenler hem şerefsiz hem de günahkardır. Küçük evlatlarımızın istismarına göz yumulması, böylesi bir vebale sessiz kalınması söz konusu değildir. Bu günlerde sıcak gündemin en üst başlığı 6 yaşındayken tecavüze uğrayan bir mazlumun dramıdır. Gerçi aklımızın almadığı bu iğrençliğe akıl yürütmekte beyhudedir. CHP'nin bu istismarı siyaset malzemesi haline getirmesi meselenin bir diğer ayıplığı ve ahlaksız yönüdür. Konu yargıdadır. Faalleri gözaltına alınmıştır. Hiç kimsenin böylesi bir insanlık dışı muameleye onay vermesi düşünülemeyecektir. Suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Kılıçdaroğlu'nun milletvekilleriyle birlikte Adalet Bakanlığının kapısına dayanması bu ağır sorunu, gerçek manasından soyutlayıp, siyasi hesaplaşma noktasına taşıması başlı başına sorumsuzluktur. İstismara uğrayan kardeşimizi CHP yönetimi ve zillet partileri aleni bir şekilde kullanmaya kalkışmış, malumu olduğu yürek yaralayıcı vahşeti muhafazakar insanlarımız suçlamak için bir araca dönüştürmüştür. Hiç kimse bir sapıklıktan hareket ederek dinimizi sorgulayamaz. Hiçimse bir insanlık suçunu basamak yaparak inancımızı ve inanan insanlarımızı zan ve töhmet altına alamaz. Böyle bir şeye hiç kimsenin hakkı olamaz. Yargı sonucu sabırla beklemek zorundayız. CHP yönetiminin adalet ve hukukla ilgili derin bir sorunu vardır. Kılıçdaroğlu ve zillet ortakları ağız birliği etmişçesine Türkiye'de hukukun olmadığından bahsetmektedir. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet diyen aymazlara peş peşe sülfe veren dış kaynaklıdır. Fitne cephesinde buluşan kötülerdir. Türkiye'de istibdat olsaydı Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı devlete ve millete her defasında meydan okuyabilir miydi? Türkiye'de istibdat olsaydı zillet ittifakı elini, kolunu sallayarak bozgunculuk yapabilir miydi? İstibdatın olduğu yerde demokrasi olur muydu? Bu kadar ihanet ve husumet ortalıkta cirit atabilir miydi? Adalet herkes içindir, hukuk herkese lazımdır. Kaldı ki hukuk önünde hiç kimsenin ayrıcalıklı konumu olamayacaktır” diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu'na operasyon çekmek için harekete geçtiler"

Adalet ve hukukun herkese lazım olduğunu söyleyen Bahçeli, "Kaldı ki hukuk önünde de hiç kimsenin ayrıcalıklı bir konumu olamayacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında 14 Aralık 2022 tarihinde verilmiş, kesin olmayan 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis kararından sonra Saraçhane tiyatrosu düzenleyenlerin devlete, hükümete ve Türk yargısına saldırması, en hafif tabirle fırsatçılıktır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir suç işlemişse, bunun sonuçlarına elbette katlatmalıdır. Bu şahsın ne üstünlüğü vardır, bu şahsın hukuki sorumsuzluğu diye bir şey söz konusu mudur? Henüz mahkeme kararı açıklanmadan halkı Saraçhane'ye davet eden belediye başkanı, sonuç açıklanmadan apar topar yola koyulan İYİ Parti Başkanı, 6'lı masaya Saraçhane dayatması yapmak ve Kılıçdaroğlu'na operasyon çekmek için harekete geçmişlerdir. Birbirlerine kazık atanların, yargı kararını kucaklaşarak ve sevinç çığlıkları içinde karşılayanların, 'yeni başlıyoruz' diyenlerin, gizli kapaklı işler çevirdiğini görmemek için sadece kör değil, akli ve zihni melekeleri de kaybetmek lazımdır" dedi.

"Saraçhane kumpası tutmaz"

Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak sivriltmeye çalışan, Kılıçdaroğlu'na çalım üstüne çalım atmak için her durumdan istifade etmeye çalışan siyaset bezirganlarının, 6'lı masaya dinamit fırlattığının ayan meyan ortada olduğunu savunan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bu tipler, siyasetin en güvenilmez simalarıdır. Kılıçdaroğlu'nu tuzağa düşürmek amacıyla manevra yapanlara en iyi cevabı, CHP'ye oy veren kardeşlerim verecektir. Saraçhane kumpası tutmaz. Sahte mağdurlara, ucuz kahramanlıklara, kağıttan kaplanlara, mahkeme salonlarından siyaset çıkarmaya niyetlenen bukalemun siyasetçilere, Türk milleti hiçbir şekilde değer vermez, saygı duymaz. 6'lı masadaki parti başkanlarının bir birini tekzip eden konuşmalarını, hiç kimse kaale almaz, almamıştır da. Saraçhane'de yangı kararına sarılıp, 'fırsat bu fırsattır' diyerek meydana dökülen siyasetçilerin, alayı birden samimiyetsizdir."

6'lı masaya çağrı

Mersin'den bir kez daha 6'lı masaya, "Bu yıl içinde 8 defa toplandınız, ancak henüz cumhurbaşkanı adayını belirleyemediniz. Milletimiz bu orta oyunundan artık bıkmış ve usanmıştır. Madem Saraçhane'de cumhurbaşkanı adayını açıklayamadınız, o halde bu ay sonunda yapacağınız toplantıda, gecikmiş bu ilanı yapınız. Eğer korkacağınız, saklayacağınız, sıkılacağınız, utanacağınız bir ilişkiniz yoksa, 'cumhurbaşkanı adayımız budur' deyiniz" çağrısında bulanan Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nu kategulleye getirip, İmamoğlu'nu parlatma arayışı ve amacının cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesiyle ilgili olduğu kesindir. ABD'den bazı Avrupa ülkelerine, terörist Demirtaş'tan FETÖ'ye, HDP'den PKK'ya varıncaya kadar Türkiye'ye ters bakan hangi odak varsa, zillet partilerinin arkasındadır, bu gerçeği de bilmeyen kalmamıştır. Maskeler patır patır düşmüştür. Zillet ittifakının ipliği pazara çıkmıştır, bir birine operasyon çeken partilere, Türkiye emanet edilir mi? Birbirine yan bakan, omuz atan, geriye düşürmeye çalışan sancılı bir ittifakın, adalet ve hukuk sözlerine kanan ve aldanan çıkar mı?" diye konuştu.

"Adaysan çık söyle. Mert ol, cesur ol, korkma, kaçma, saklanma"

Kılıçdaroğlu'nun, telaş ve korkuya kapılarak, milli iradeyi yeniden inşa edeceklerini söylediğini hatırlatan Bahçeli, "Bunu nasıl yapacaksın. Milli iradeyi yeniden inşa etmenin ne manaya geldiğinin farkında mısın? Adaysan çık söyle. Mert ol, cesur ol, korkma, kaçma, saklanma. Kendine güveniyorsan, yapacağın öncelikli iş, 6'lı masayı dağıtmak, bağımsızlığını tescillemek, sonra da cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamaktır. Yani başından seni kafese koymayı planlayanlara, ayağını kaydırmak için uygun ortam peşinde koşanlara dikkat etmezsen, dost gördüklerinin yakında postuna samanı doldurması mukadderdir. Zillet ittifakı bir birini yerken, adaylık pazarlığı kızışmışken, Cumhur İttfakı'nın adayı belli, kararı nettir. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Recep Tayyip Erdoğan'dır. Algı oyunlarına teşebbüs edenlerin hevesi kursağında kalacaktır. Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde, muazzam bir demokrasi zaferi ile Türk ve Türkiye yüzyılının temelleri atılacaktır. Buna hiçbir mihrak engel olamayacaktır. CHP'den bir yol olmaz, İyi Parti'nde bir sonuç çıkmaz, HDP'den, selamsızdan, devasızdan, geleceksiz Serok Ahmet'ten, bunlara destek olan marjinal partilerden Türkiye'ye en küçük hayır gelmez, gelemez." ifadelerini kullandı.

Gündem Haberleri