Dünyanın gündeminde üç kritik konu olduğunu vurgulayan Kirişci, bunlardan birinin tarım, diğerinin gıda ve üçüncüsünün de enerji olduğunu ifade etti.
Kirişci, 20 yıllık AKP iktidarları döneminde ülkede pek çok ilklere imza atıldığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Örneğin, bu ülkede bir tarım kanunu yoktu. Yani tarım ülkesi ama tarım kanunu yoktu. Şimdi tarım kanunu var. Diğer taraftan bu ülkede Atatürk hayattayken gündem olmuş ama bir türlü bu kadar aradan geçen hükümetlere rağmen, bunu hayata geçirmek mümkün olmamış ama bize nasip olmuş. Bu aziz millete, bu ülkeye hizmet noktasında. Nedir bu? Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM). Uygulamalarında eksiklik, aksaklık olabilir ama her şeyin mutlaka bir başlangıcının olması gerekir. Ülke genelinde halen yüzde 21'lik bir oran olsa da buradaki bu eksiklik ve aksaklıkların zaman içerisinde telafi edilmesiyle ben eminim ki çok daha yüksek düzeylere çıkacaktır. Yine bu ülkede, tohumculuk alanında özellikle sık sık dile getirilirdi, 'falancanın veya falanca ülkeden getirilen ithal tohumdur' diye. Tohumculukta onlara olan bağımlılığımız söylenirdi. 2002'de yüzde 31 olan bu bağımlılık oranımız, bugün yüzde 94, 95 mertebesinde artık bağımlılıktan neredeyse kurtulma noktasına gelmiş durumdayız. Dolayısıyla bu Islahçı Hakları Kanunu adını verdiğimiz kanunla işlerlik kazanmıştır.
"Çiftçi Kayıt Sistemlerine girişler 1 Ekim'de e-Devlet üzerinden yapılabilecek"
"Hepimiz biliyoruz ki tarımsal destekler konusu karmaşık, 65 başlıktan oluşuyor, 130 tane alt başlıklar var. Bizim il, ilçe müdürlüklerimizdeki o üniversiteden mezun edip oralara istihdam olsunlar, teknik destek sağlasınlar diye yerleştirdiğimiz kardeşlerimiz maalesef evrak memurluğu yapıyor. Bizim bu manada bu üreticilerimize destek olmamız ve bu desteklemeleri de sadeleştirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla desteklerin sadeleştirilmesi, çok çok önemli. Bizim şu anki yeni vizyonumuzda bu var. Peki başka? Bu desteklerin sadeleştirilmesi kadar desteklerin de dayandığı verilerin dijitalleştirilmesi, sayısallaştırılması bu da çok çok önemli. Buna ilişkin olarak da yine üreticilerimizin zaman kaybetmeden çok kendilerini yormadan rahatlıkla bu desteklerle olan ilişkileri konusundaki prosedürü de bizim yine sadeleştirmemiz gerekiyor. Allah izin verirse 1 Ekim itibarıyla çiftçilerimiz Çiftçi Kayıt Sistemlerine girişlerini e-Devlet üzerinden yapacaktır. Hayırlı uğurlu olsun. Bilgilerinin güncellenmesi gibi konular da yine bu çerçevede yürütülüyor olacak."
Tarımda sürdürülebilirliğin önemini anlatan Kirişci, "Arz tarafıyla talep tarafını birbirlerine yaklaştırmak ve birbirleriyle hemhal kılmak durumundayız. Bunun adı sözleşmeli üretim. Bu şeker pancarında başarılı bir şekilde yıllardan beri uygulanıyor. Biz bu şeker pancarının ötesine geçerek bu konuda bizim daha tarafların hukukunu gözeten, ben özellikle Adana'da karpuz üreticisinin yaşadıklarını bilen birisiyim. Buradaki tecrübelerimizi de dikkate alarak bilhassa üreticilerimizin ama genelde iki tarafın da hukukunu gözeten bir çalışmayı inşallah bu sözleşmeli tarım mevzuatıyla Meclis'imizin açılışıyla Meclis'imize ilgili milletvekillerimiz tarafından sunulmuş olacak. Bunu da kendi çiftçilerimize kazandırmış olacağız" ifadelerini kullandı.
"Üreticinin herhangi bir şekilde zarar etmesine yol açmadan ücret politikası izlenecek"
Kirişci, 6 Eylül 2022'de Et ve Süt Kurumu ile besilik hayvan yetiştiricileri arasında bir sözleşmeli modeli başlattıklarını hatırlattı. Bunun uygulamasının kısa zamanda bütün üreticilerle paylaşılacağını aktaran Kirişci, "Buradaki önemli olan konu şu, üretici ne üretileceğini bilecek, bu üretimle ilgili üretmiş olduğu üründen ne elde edeceğini bilecek. Burada bir başlangıç fiyatı olsa da devam eden süreç içerisinde değiştirilebilen ama üretici lehine üreticinin herhangi bir şekilde zarara ziyanına yol açmadan bir ücretlendirme, ücret politikası izlenecek. 5 yıl süreyle de bu politikanın gereği olarak bu üreticimiz üretiyor olacak. Bunu Et ve Süt Kurumu sözleşmeli besicilik adı altında bir faaliyet olarak şu anda mevzuatı hazır, yayınlandı ve inşallah uygulaması da kısa sürede başlanmış olacak" diye konuştu.
"Mazot ve gübre desteği öne çekildi"
Tarım kenti Adana'dan müjde vermek istediğini belirten Bakan Vahit Kirişci, şunları kaydetti:
"Bizim üreticilerimizin 2022 mazot ve gübre destekleri var. Biz, normal şartlarda bu destekleri, bizim dönemimizde olabildiğince hızlandırdık, yılın ilk 3 ayında tamamına yakınını öder hale geldik. Biz, 2022 yılının mazot ve gübre desteğini 2023'ün Mart'ına bırakmayacağız, 6 ay öne çekeceğiz. Çiftçimizin tarlaya, kendi arazisine girişinde ihtiyacı olan mazot ve gübre desteğini kullanması için ona vereceğimiz Ziraat Bankası kartına doğrudan yükleyeceğiz. Ayni olarak yükleyeceğiz, nakdi olarak kullanımına izin vermeyeceğiz. Birincisi, buraya yüklemiş olduğumuz mazot ve gübre desteklerini 6 ay önce almış olacağız, ikincisi bunları ayni olarak oraya yüklemiş olacağız, üçüncüsü de vatandaşımız o kartı kullanarak gidecek mazot ve gübreyle ilgili alışverişini yapacak. İnşallah bu da kısa sürede uygulanacak. Bunlarla ilgili çalışmalar tamamlanıyor. Bir diğer uygulamamız da 100 bin lira olan Ziraat Bankası'nın kullandırdığı kredinin 200 bin liraya çıkarılmasını sağlayacağız. Bu 200 bin liralık limitin 100 bin liralık kısmını yine karta yükleyeceğiz ve yine ayni olarak kullanılmasını sağlayacağız. Nerede? Sadece mazot ve gübrede."
Kirişci, ekilmeyen alanların üretime geçirilmesini teşvik ettiklerini söyledi.
Bu konudaki çalışmaların yeni uygulamalarla süreceğini ifade eden Kirişci, "Mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını birbirinden ayıran, mülk sahibini mağdur etmeden, kendi arazisine el koymadan ama buranın kullanımıyla ilgili hususu bir düzenleme çerçevesinde zapturapt altına alıyoruz. Bir şekilde, gerek veraset anlaşmazlığı nedeniyle gerekse de kırsaldan kente göç etmiş ama geriye dönüp tarlasıyla, bağıyla, bahçesiyle ilgilenmeyen vatandaşlarımıza, bu alanlarda eğer 1 yıldan fazla üretim faaliyetleriniz olmazsa biz bu alanları oradaki rayiç bedel üzerinden kiralayacağız. Bu kiralama neticesinde oluşan arazi portföyünü oradaki üreticilerle paylaşacağız. Onlar da buralarda üretimlerini yapacak, biz de döneceğiz mülk sahibinin hesabına kira bedelini yatırmış olacağız. Böylelikle gerek veraset gerek kırsaldan kente göç yoluyla şu anda ekilemeyen bütün alanları o bir yıldan sonraki süreçte mutlak suretle değerlendirilen alanlar haline getirmiş olacağız" diye konuştu.
Ayçiçeğinde gümrük vergisi oranının artırılması
Ham ayçiçeği yağı ithalatında uygulanan gümrük vergisi oranının yüzde 10'a yükseltildiğini anımsatan Kirişci, şöyle devam etti:
"Buğday, arpa, mısırla ilgili açıklamış olduğumuz fiyatlar bölgedeki ve ülkedeki bütün üreticilerimizin memnuniyetine muhatap olmuştu. Yine bu bölge için de önemli olan ayçiçeği konusunda dün gece itibarıyla fiyatlardaki gerilemeyi dikkate alarak biz, burada yüzde 10'luk bir özellikle ham yağına, çekirdeğin kendisine değil ithalatta yüzde 10'luk bir gümrük vergisi getirdik. Bu gümrük vergisiyle içerideki üreticilerimizin de mağdur edilmemesi ve ayçiçeğini değerinde pazara sunmalarına da imkan sağlamış olduk. İnşallah bunun olumlu neticelerini kısa sürede de görmüş olacağız."
Kirişci, tarımın, dış ticaret açığı verilmeyen önemli sektörlerden olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarım sektöründe 6,5-7 milyar dolarlık fazlamız var. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 128. En son verilere göre söylüyorum, bizim ihracatımız, dolayısıyla da ihraç ettiğimiz ülkeleri doyuran bir üreticimiz var. Bu ülkeye 'üretmiyor' demek abesle iştigaldir ve hadsizliktir. Bu üreticinin, alın teri döken insanlarımızın emeklerine saygısızlıktır. Bunu bir meslek insanı, vatandaş, Tarım ve Orman Bakanı olarak asla kabul etmiyorum. Bu ülkenin üreticisi, pandemide kendi emsalleri evlerinden çıkmazken 'Hayır ben tarlaya, bağa, bahçeye gideceğim, ahırda, kümeste kendi faaliyetlerimi sürdüreceğim' demiştir, adeta Kovid-19'a meydan okumuştur ama üretim faaliyetlerini sürdürmüştür. Dolayısıyla üretmeye devam eden bu üreticiye bizim hiçbir şekilde haksızlık yapmamamız gerekir."
"Şu ürünün raflarda eksikliği var' dediğimiz bir şey yok"
Dünyada, doğal gaz, mazot ve gübre gibi girdilerde artış olduğunu söyleyen Bakan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın belki de halen en ucuz doğal gazını alıyoruz, akaryakıtla ilgili genel olarak dünya fiyatlarıyla paralel gidiyor. Rusya ve diğer ülkelerle olan ilişkilerimizden dolayı da şanslı olan ülkelerden birisiyiz. Antalya'daki turizmciler, kişi başı 580 avro veren Almanya'nın kendi ülkesinin dışına göndermek istediği Almanları, Hollandalıları, Belçikalıları, Fransızları bekliyorlar. Bu ülkede insanlarımızın böyle bir kaygısı, endişesi var mı? Hamdolsun yok. Tıpkı pandemide olmadığı gibi. Şu anda da hiçbir şeyin eksikliği yok. Bize, geldiğimiz günlerde ayçiçeğiyle ilgili ufak bir manipülasyon yapmaya kalktılar. Onlar da gerekli cevabı aldılar. Şu anda, 'şu ürünün raflarda eksikliği var' dediğimiz herhangi bir şey yok.