İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gölbaşı Vilayetlerevi'nde Göç İdaresi Başkanlığı'nın kuruluşunun 9'uncu yıldönümü nedeniyle düzenlenen iftar programına katıldı. Katılımcılara seslenen Bakan Soylu, insanlık tarihi boyunca var olan göç meselesinin, tarihte belki de ilk kez büyük ve küresel bir krize dönüştüğünü söyledi. Göç yollarının taşlarını batı emperyalizminin döşediğini söyleyen Soylu, "Kriz başlayınca da ilk kaçan onlar oldu. Botların kurşunlandığını mı görmedik, sahile vuran bebek cesetleri mi görmedik, insanların çırılçıplak soyulup donup ölsünler diye Meriç Nehri'ne bırakılmasını mı görmedik, limanlara yanaştırılmayıp Akdeniz'de serseri mayın gibi gezen göçmen gemilerini mi görmedik, batılı gazeteci kadınların mültecileri tekmelediği, insanlık dişi sahneler mi görmedik? Hepsini gördük" diye konuştu.
'19 BİN 336 SURİYELİNİN ÜLKEDEN ÇIKIŞI SAĞLANDI'
Türkiye'nin göçmen politikasıyla ilgili eleştirilere yanıt veren Soylu, "Bugün bir tanesi köşe yazısı yazmış. Yalan yanlış bir iki tane asayiş olayı sıralamış ve hüküm vermiş, 'Bunları örtbas edeceksiniz, sınır dışı etmeyeceksiniz' diye. Ne bu işin sosyolojisini biliyor ne bu işin psikolojisini biliyor. Biz bugüne kadar tam 317 bin 98 kişiyi sınır dışı ettik. 2016'dan bugüne kadar 19 bin 336 Suriyelinin de asayiş sorunları sebebiyle ülkeden çıkışı sağlandı. 2020 yılında Avrupa'da sınır dışı başarı oranı yüzde 18, bizde geri gönderme yakaladıklarımızın yüzde 40'ı olarak kayıtlara geçmiştir ve 2022 yılında, geçen yılın aynı dönemine göre sınır dışı başarı oranı yüzde 73 artışla yüzde 41,2 olmuş, sayı da 20 bin 636 olarak gerçekleşmiştir. Senin bundan haberin var mı? Bu ülkede 25 tane geri gönderme merkezi olduğundan, 8 tanesinin de yapımının planlandığından haberin var mi? Bunu oy hesabı olarak görenler göç krizinde nasıl bir mesele ile karşı karşıya kaldığımızı hesap etmeden, hesap etseler bile hırslarının, insanlık dışı tavırlarının yönlendirdiği bir anlayış ile karşı karşıya kalıyorlar. Göç meselesini oy devşirmeye çalışanlar sefillerdir. Ne biliyorsun da ne konuşuyorsun. İnsan kendi hayatına kendi yaşantısına bakar" dedişeklinde konuştu.
'GÖÇ MESELESİNDEKİ BİLGİSİ CAHİLLİK DÜZEYİNDE'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yanıt veren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Twitter'dan yazdıkları yetmeyince dün bir de Meclis kürsüsünden devam eden Kemal Kılıçdaroğlu da kusura bakmasın. Türkiye'de Göç Başkanlığı da onun SSK Başkanlığı'nda yaptığı gibi pespaye şekilde yönetilmiyor. İkide birde 'kayıtları yok' deyip duruyor. Bizim kayıtlarımız o kadar sakat ve sıkıntılı olsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu sana söylüyorum, ilk geldiğim günden beri ABD, AB bizim göç kayıtlarımızın peşinde. Vermedik, vermeyiz de. Kılıçdaroğlu'nun göç meselesindeki bilgisi, yok mesabesindedir, cehalet düzeyindedir. Bugün onları ölüme, yokluğa, oradaki sefalete, Esad'ın katliam rejimine teslim etmek, insanlıkla bağdaşmaz. Bir sapkın çıkmış, 2 yıldır göç, oraya göç buraya. Bugün bunları iyi değerlendirme zamanı. Bugünkü göç sebebi biz miyiz? Daha ne söyledikleri belli değil, dün başka bugün başka konuşuyor. Bir gün 'Bunlara çifte vatandaşlık vereceğim' diyorsun. Bir gün 'Esat'la anlaşacağım' diyorsun. Bir gün 'Tümünü geri göndereceğim' diyorsun. Senin kafan karışmış. 6'lı masadan sonra aldınız o belgeleri büyükelçiliğe götürdünüz. Bu ülkeyi büyükelçilere peşkeş çektirmeyiz."
'İKİYÜZLÜLÜK YAPMAYIN'
Bakan Soylu, Göç İdaresi Başkanlığı verilerini paylaşarak, "Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre; bu dönemde Türkiye'deki geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 220 binden 3,5 milyona yükselmiştir. Eşine az rastlanan bir yoğunlukta kitlesel göçe maruz kalan Türkiye, bu dönemde attığı adımlarla süreci sosyal ekonomik veya güvenlik noktasında herhangi bir zafiyete mahal vermeden yönetebilmiştir. 11 Nisan 2013 tarihinde 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kabul edilmiş, aynı kanunla da İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. 22 Ekim 2014 tarihinde 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde geçici koruma yönetmeliği kabul edilerek Suriyelilerin ülkemizdeki yasal statüleri mevzuatla tanımlanmıştır. Hızlıca strateji belgeleri oluşturulmuştur. Teşkilatın iş yükünün yüzde 70'i, kaçak göçle mücadele oldu. Ciddi bir kapasite yatırımı yaptık ve hala da yapıyoruz. 2015 yılında Türk karasularında 279 göçmen hayatını kaybetmiş iken 2021 yılında bu rakam 15'e kadar düşmüştür. Biraz önce de belirttiğim gibi 4 yılda 220 binden 3,5 milyona yükselen geçici koruma altındaki mülteci sayısı son 4 yılda yani 2017 yılından bu yana sadece yüzde 9 artış göstermiştir. Bu arada, sınır ötesi operasyonların getirdiği huzur ve güven ortamı sayesinde, 486 bin Suriyelinin de gönüllü geri dönüşü sağlanmıştır. Bu rakamları dinlemezler, unuturlar ama ben yine de tekraren ifade edeyim, hatta küsuratlı söyleyeyim. 2016'dan bugüne kadar ülke içinde 1 milyon 406 bin 932 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Sınırlarımızda giriş yapmadan engellenen düzensiz göçmen sayısı ise 2 milyon 577 bin 847'dir. Bu sayılara mükerrer denemeler de dahildir. Dünyanın en gelişmiş ve büyük sınır güvenlik projelerinden birini yürütüyoruz. Suriye sınırında 837 kilometre güvenlik duvarı ve yolu, 284 adet termal kamera ve buna bağlı güvenlik sistemleri Ağrı, Iğdır'da 135 kilometre, Van'da 39, Hakkari'de 43 kilometre duvar, yol ve bağlı sistemler tamamlandı. Elektro optik kuleler tamamlandı, kalan bölümlerin de inşaat ve ihale süreçleri devam ediyor. Onlarla iş tutan büyükelçilere söylüyorum ikiyüzlülük yapmayın. El altından Ana Muhalefet'e kışkırtıcılık yaptırmayın. Burası Türkiye babanızın memleketi değil. Bu son derece anlamlı görevi eksiksiz yerine getiren Göç İdaresi'nin, emniyetin, jandarmanın motivasyonunu kırmayın ve hakkını teslim edin" diye konuştu.