İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bilecik'in Osmaneli ilçesindeki Sakarya Salonu'nda AK Parti Genel Merkez Ar-Ge ve Eğitim Başkanlığı'nca düzenlenen Teşkilat Akademisi Türkiye Yüzyılı Eğitim Programı'na katıldı.
Burada konuşan Bakan Soylu, ana-baba sevgisi ve aile bağlılığını unutturmaya çalışılan bir terör örgütü propagandasının olduğunu belirterek, "Türkiye terörle bir noktadan bir noktaya geldi. Sadece bugün mü geldi? Hayır. Geçmişteki tecrübelerimiz oluştu. Yıllarca bize dediler ki işte '20 yaşındaki evlatlarımızı askere gönderiyorsunuz. Eli daha yeni silah tutmuş. Onu terörle mücadeleye gönderiyorsunuz. Terörle mücadele profesyonel bir iştir. Yapılması gereken buraya daha iyi eğitimli, yıllarca bu işleri yapmış, bu iş için eğitilmiş, yıllarca günlerce arazide durmayı bilen ve bir disiplin içerisinde terörle mücadeleyi yapabilecek kadroları var.' Tayyip Erdoğan bunu yaptı. Bu konudaki profesyonel askerliği, profesyonel jandarmalığı, profesyonel sahil güvenliği. Bunu getirdi. Yüzde 90 bugün jandarmanın profesyonellik oranı. Türk Silahlı Kuvvetleri de aynı orana doğru hızlı bir şekilde gitmektedir. Aynı zamanda bir de kültürel terörizm var. Değerlerini unutturmaya çalışılan, dinini unutturmaya çalışılan, birliği unutturulmaya çalışılan, ana-baba sevgisi ve aile bağlılığını unutturmaya çalışılan bir terör örgütü propagandası var. Tam Avrupa'nın politikası, tam Amerika'nın politikası böl-parçala-yönet, kimliğini değiştir ve başkalaştır. Aynen Türkiye'ye bugün uyguladıkları gibi. Ne olacak? LGBT getirecekler Türkiye'ye. Beni bağışlayın, erkeklerle erkekler evlenecek, kadınlarla kadınlar evlenecek. Tam Kılıçdaroğlu'na göre bir politika. Yazıklar olsun. Bütün değerlerden yoksun. Bütün anlayışlardan yoksun. Avrupalının ve Batı'nın gönlüne gireceğim diye neredeyse bütün değerlerimizi başkalaştıracak bir anlayışa dayanan bir politika oluşturmaya çalışıyorlar. Büyükelçiler ne talimat verirlerse, Batı'dan hangi talimatı alırlarsa, hamburger yerken onlara neler söyleniyorsa elbette bunu Türkiye'de örgütlemeye çalışıyorlar. Eğer terörden arındırılmak için kayyum belediyeler görev almamış olsaydı, bu da bir politika olarak Doğu ve Güneydoğu'nun ve Türkiye'nin huzuru için çok önemli bir süreç ortaya koydu. Bugün kayyum belediyelerle orada hem de gayet güzel bir şekilde hem şehirlerin imarı ve inşası gerçekleştirilmekte hem vatandaşların evine gidilmekte hem vatandaşların hizmet ayağına götürülmektedir. Terörle mücadelede sınırımızın ötesinde, sınırımızın içerisinde bugün 120'nin altına düştü, daha aşağıya düştü de onu sonra söyleyeceğim, Türkiye'deki terörist sayısı. Rahatsız oluyor birileri. Niye böyle söylüyorsunuz? Niye öyle söylüyorsunuz? Adım atamıyorlar, adım." diye konuştu.
'MERAL AKŞENER İLE PERVİN BULDAN'IN İŞİ TANTANA YAPMAK'
HDP, PKK ve İYİ Parti'nin aynı çizgiden yürüdüğünü söyleyen Bakan Soylu, şöyle konuştu:"Siz ötekilerin birbirleriyle yalandan dalaşmalarına bakmayın. Neymiş? Meral Akşener ile Pervin Buldan birbirleriyle atışıyorlar. Bu neye benzer biliyor musunuz? Neye benzediğini anlatayım. Bu bankaların önünde bazen emekliler eskiden maaş almaya giderlerdi. Tabii dolandırıcılar var orada. Güya birbirleriyle kavga ederler. 'Tantanacılar' derler bunlara. Öyle tantana yaparlar. Kavga ederler. Yaşlılar, 'Çocuklar yapmayın' dediği andan itibaren para cepten gider. Şimdi bunların işi HDP ile İYİ Parti, Meral Akşener ile Pervin Buldan'ın işi ne biliyor musunuz? Tantana yapmak. Tantana yaparken 'Acaba hangi Ankara belediyesinden ve İstanbul belediyesinden hangi ihaleleri cebimize indireceğiz?' Onun hesabını yapıyorlar. Başka hiçbir hesapları yok. Buna inanın. Hiç ihalede kavga ettiklerini gördünüz mü? Hiç belediyedeki rantın paylaşımında kavga ettiklerini gördünüz mü? Hiç belediyedeki müdürlüklerde, İstanbul'da, Ankara'da, diğer yerlerde bu rantın paylaşımında, belediyelerdeki müdürlüklerde, yönetim kurulu üyeliklerinde herhangi bir kavga ettiklerini gördünüz mü? Hayır. Çünkü neden biliyor musunuz? Bunun da bir sebebi var aslında. Sebebi şu patronları aynı; Amerika. Amerika talimat veriyor, HDP de PKK da İYİ Parti de aynı çizgiden yürüyüp gidiyor. Tamamen budur. Hiç onların çizgisinden çıkamazlar çünkü ipleri elinde. İstedikleri zaman çekerler. İstedikleri zaman tehdit ederler. İstedikleri zaman içlerinden bir adam çıkartıp tehdit ettirirler. Esir olmuşlarla Türkiye'de siyaset yapılmaz. Türkiye'de Tayyip Erdoğan gibi ipi cebinde gezenlerle siyaset yapılır. Bu ülkeye kendisini adayanlarla siyaset yapıyor. Bu ülke öyle gelişir, büyür, zenginleşir. Bu ülke öyle etrafındaki coğrafyaya kendi değerlerini pekiştirir."
'SİZİN HIRSIZLIĞINIZA GÖZ YUMAN ALÇAKTIR, NAMERTTİR'
Konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Bakan Soylu, "Altyapısını güçlü bir şekilde oluşturan ve yarına ümitle bakan bir Türkiye var. Bunlar hep beraber gerçekleştirdik. Bunları hep beraber yapıldı. Ne olacak? Kılıçdaroğlu öyle mi? Yıllarca iftira ettiler. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne iftira ettiler. Neymiş? 'Kimyasal silah kullandı'. Jandarmaya, emniyete, bu ülkenin İçişleri Bakanı'na, Cumhurbaşkanı'na, 'Siz uyuşturucu ticareti yapıp cari açığınızı kapatıyorsunuz' diye dünyanın en alçak iftirasını ortaya koydu. Yetmez. Adamlarına Yalova'da mahkeme bastırttı. Hırsızlık yapma. Bilecik'te yaptılar. Yakalandılar mı? Sesleri çıkıyor mu? İyi ya istediğinizi yapacaksınız. Sizin çekincenizden, korkunuzdan hırsızlığınıza göz yumacağız. Sizin hırsızlığınıza göz yuman alçaktır, namerttir. Her türlü pazarlığı yapacaksınız Bilecik'te. Her türlü herzeyi yiyeceksiniz. Her türlü haltı işleyeceksiniz. Sonra da 'Bizim üzerimize geliyorsunuz' diye bizi tehdit edip, korkutacaksınız. Geçti o günler. Bu milletin tek kör kuruşunu size yedirmeyeceğiz, talan ettirmeyeceğiz. Şimdi ne yaptılar Yalova'da? Eşkıya takımına mahkeme bastırdılar. Hakimleri tehdit ettirdiler, savcıları tehdit ettirdiler. Recep Tayyip Erdoğan'a yasak konuldu. Mahkeme bastı mı? Rahmetli Erbakan, rahmetli Demirel, Baykal, rahmetli Ecevit, hepsini Zincirbozan'a Hamzakoy'a götürdüler. Kim mahkeme bastı? Her türlü haksızlıklarla karşı karşıya kaldılar ama eşkıya takımına verilen talimatlar Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, Türkiye'yi güvensiz bir ülke haline getirmek, herkese iftira atmak, herkese çamur atmak, ortalığı bulandırmak, ondan sonra da Amerika'nın, Avrupa'nın istediği gibi oyun kurmasını, burada istediğini yapabilmesini imkanlı hale getirebilme. Tezgahları bu. Ama bir şeyi hesap edemiyorlar. Tayyip Erdoğan'ı, şu inançlı kadroyu ve aziz milletimizi hesap edemiyorlar" dedi.