Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, 1 Haziran'dan itibaren başlayan normalleşme döneminde koronavirüs günlük vaka sayılarında yaşanan artışı değerlendirdi. Prof. Dr. Tezer, normalleşmenin beraberinde diğer ülkelerde de vaka sayılarında dalgalanmaları getirdiğine dikkat çekerek, bu dönemde maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymanın çok önemli olduğunu söyledi. Normalleşme kavramının Türkiye'de yanlış anlaşıldığını düşündüğünü belirten Prof. Dr. Tezer, "Normalleşme süreci işlerin bittiği, artık koronavirüsün ülkemizde olmadığı anlamına gelmiyor. Sadece vaka sayılarının azaldığını, daha kontrol edilebilir bir düzeye geldiğini ve artık kontrollü bir normal hayata geçiş anlamına geldiğini söylemektedir. Tüm dünyada salgın devam ediyor" dedi.
'1500 SAYISI BİZİM İÇİN BİR ALARM'
Prof. Dr. Tezer, virüsün ultraviyole ışınlarından, nemden ve sıcaktan etkilendiğini, bulaşıcı özelliğini nispeten kaybettiğinin bilindiğini hatırlatarak, "Ama temas arttıkça, maske takmadıkça, 1,5 metreden daha fazla yaklaştıkça, uzun süre sohbet ettikçe, özellikle 15 dakikanın üzerindeki sohbetlerde kalabalık yerlerde bulaş da kaçınılmaz. İsterse kış virüsü olsun, isterse başka virüs olsun bulaşma devam edecektir. İnsanlarımızın biraz dikkat etmemesi sebebiyle vaka artışları meydana geldi. 900'lü rakamlardayken 1500'lü rakamlara geldik, tabii ki bizim için bu uyarıcı niteliğinde, yani çok ciddi bir artış olarak belki yorumlanmayabilir. Ama bizim için ciddi bir uyarı bu, önlemlere dikkat etmezseniz vaka sayıları daha da artabilir. Vaka sayılarınızda 5 gün üst üste artış görürseniz aslında bu işlerin bir yerde ters gittiği anlamına gelir. Bizim için bir alarm diye düşünün, 1500'lü rakamlar, kurallardan uzaklaşıyorsunuz anlamına gelen bir rakam. Bu, 'alarm, zil çalıyor, dikkat edin, bakın daha fazla kurallara uymazsanız rakamlar artabilir' demek" ifadelerini kullandı.
'EN SIK YAPILAN YANLIŞ FAZLA ÖZGÜVEN'
Prof. Dr. Tezer, vaka sayılarındaki artış nedenlerine ilişkin de şunları söyledi:
"En sık yapılan yanlış fazlaca özgüven. İnsanlarımızda olan 'bana nasılsa bir şey olmaz' yanlış bir algı. Sanki artık salgın bitti. Sonuç itibarıyla ekranlarda tüm dünyada bir normalleşme süreci görüyoruz, plajların yoğunluğunu görüyoruz, insanlar sokaklarda. Toplumda da bu yanlış bir algıya sebep oluyor, tamam ülkemizde azaldı, dünyada da azaldı, 'daha rahatız' gibi bir algı oluşuyor. Diğeri maskelerin yanlış kullanımı. İnsanlar psikolojik olarak maskeyi takıyorlar, alınlarına, çenelerine, burun açık ve onu bir aksesuar gibi kullanıyorlar. Sosyal mesafe, kalabalık içerisinde maske takmamak, yani maskeyi doğru taksak da kalabalıkta takmamak. Kalabalık içerisine artık büyük bir özgüvenle girmek, kalabalıkta bulunmak. Bunlar maalesef rakamlarımızın artmasına sebep oldu."
'2 BİNDE KISITLAMALAR TEKRAR DEĞERLENDİRİLEBİLİR'
Günlük vaka sayılarındaki artışın sürmesi halinde önlemlerin tekrar gündeme gelebileceğini kaydeden Prof. Dr. Tezer, "Yarın 2 binli rakamlara ulaştığımızda aslında tekrar oturup değerlendirmek gerekebilir. En azından kalabalık alanlarda tekrar nasıl önlemler alınması gerektiği konusu masaya yatırılabilir. Bildiğimiz gibi şu an gizli yapılan nişan ya da asker uğurlama törenleri, belki de düğünler, bu bağlamda insanların toplu halde bir araya geldiği yerlerde bulaşın en fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. Doğuda da maalesef son haftalarda bu şekilde artışlar oldu. Temas çok önemli burada, teması kesmeniz gerekiyor. Kaldı ki şu an 65 yaş üstü de belli saatlerde dışarıda, çocuklarımız dışarıda. Tekrardan toplu halde insanların bir araya geldiği alanlarda kısıtlamalar gelir mi, vaka artışları olursa elbette ki oturulup tekrar değerlendirilebilir" dedi.
LGS'YE GİREN ÖĞRENCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?
Prof. Dr. Tezer, hafta sonu Liselere Giriş Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak merkezi sınava girecek öğrencilere de önemli uyarılarda bulunarak, "Öğrencilerin dikkat etmesi gerekiyor, yayınlanmış rehberlere uygun bir şekilde velilerin öğrencileri okulun bahçesine kadar getirip, içeri girmemeleri gerekiyor. Maskeyle gelmeleri gerekiyor. Kalabalık gelmemeleri gerekiyor her şeyden önemlisi. Çünkü hafta sonu sınavlar oldu, kalabalık gelindiğini de gördük, aslında çok kalabalık yapmadan evde o morali verip çocuklarımızı okula göndermek. Bu dönem bunlara katlanmak zorundayız. Mümkünse teması azaltıcı bütün önlemlere uyulması, sınav esnasında da tabii ki. Sosyal mesafe sağlanıyorsa, çocuk maskesini çıkartıp sınavına ona göre devam edebilecek. Ayrıca gittiğimiz yerlerde bu dönemlerde uzun süre kalmayacağız, yemeğe gitsek de yemeğimizi yiyeceğiz, önerildiği şekilde kalkacağız, sohbetler bu yılı rahat geçirmek için sonraki yıllara ertelenecek. Çünkü bu süreç hemen bitmeyecek. Bu süreç uzun sürecek, yani 2021'de de bu sürece devam edeceğiz gibi görünüyor" diye konuştu.