Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'nın Arifiye ilçesinde bulunan Tank Palet Fabrikası'da üretilen Yeni Nesil Fırtına Obüsleri'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim törenine katıldı. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, kuvvet komutanları, bakanlar ve davetliler yer aldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişten bugüne kadar savunma sanayisinde önemli adımlar atıldığını belirterek, "Bugün teslim edilecek 6 adet yeni nesil Fırtına obüslerinin ülkemize, milletimize ve ordumuza hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah bu sayıyı önümüzdeki dönemde yeni teslimatlarla toplamda 140 kadar çıkaracağız. Yeni nesil fırtına obüsleri şu an envanterde olan modellere kıyasla pek çok avantaja sahip. Yürütülen çalışma sayesinde obüslerimizin hem beka kabiliyeti hem de atış gücü artırılmıştır. Kazandırılan ilave yetenekler arasında yeni nesil atış kontrol, otomatik, mühimmat yükleme, sürücü görüş, otomatik yangın söndürme, iklimlendirme, uzaktan kumandalı silah, yenileştirilmiş palet askı donanımı, yeni nesil yardımcı güç grubu gibi pek çok kritik unsur bulunuyor. Fırtına obüslerimizin gücüne güç katan tüm bu sistemlerle aynı zamanda dışa bağımlılığımızı da azaltmış oluyoruz. Motor ve transmisyon konusunda bir süredir yürüttüğümüz yerlileştirme faaliyetlerini inşallah iki sene içerisinde tamamlayacağız. Fırtına obüslerimizde 2025 yılından itibaren geliştirilen motor ve transmisyonumuzu kullanacağız. Böylece savunma ürünleri ihracatımızda zaman zaman karşımıza çıkan lisans meselesini de kökten çözüme kavuşturacağız" dedi.
'YENİ ALTAYLARIMIZIN SERİ ÜRETİMİNE 2025 YILINDA BAŞLIYORUZ'
Savunma sanayisinde önemli bir adım olan Altay tanklarının geliştirilmesi adına son derece ciddi adımlar atıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk Silahları Kuvvetleri'nin caydırıcılığını ve harekat kabiliyetini çoktan ileriye taşıyan bu projenin icrasında görev alan herkese teşekkür ediyorum. Obüslerin imalatını yapan mühendislerimizi, teknisyenlerimizi ve işçilerimizi tebrik ediyor, başarılarından dolayı kendilerini kutluyorum. Burada yakaladığımız ivmeyi Altay tankı başta olmak üzere fabrikamızda yürütülen diğer stratejik projelere de teşmil ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mayıs ayında 2 adet yeni Altay tankımızın testlerini gerçekleştirmek üzere ordumuza ve güç grubunu yapacak firmaya teslim ediyoruz. Yeni Altayların testlerini tamamladıktan sonra 2025 yılından itibaren proje ortaklarımızla birlikte seri üretime başlıyoruz. Fırtına obüsleri ve Altay tanklarımıza ilave olarak Arifiye tesislerimizde Altuğ 8x8 zırhlı personel taşıyıcılarının üretimi ve ihracatı, Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin envanterindeki Leopar-2A4 tanklarının modernizasyonu, 400 beygirden, 1500 beygire kadar farklı motor ve transmisyonlarımızın proje, araçlara entegre ve üretim çalışmaları da devam ediyor. Ciddi emek, sabır, bilgi birikimi ve irade gerektiren tüm bu projeleri de adım adım hizmete alıyoruz" diye konuştu.
'KAPI KAPI DOLAŞIP YABANCI EKONOMİ KOMİSERLERİNDEN YARDIM DİLENİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye Ana Bakım Fabrikası’nın yerli ve milli üretim konusunda ülkenin taleplerine cevap verdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Görüldüğü gibi birilerinin ona buna satıldı, diyerek iftiralarına hedef olan Arifiye Ana Bakım Fabrikası farklı alanlarda ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürüyor. Sırada işletme devir işlemini çarpıtarak sermaye düşmanlığı yapanlar, bugün Amerika'dan İngiltere'ye, oradan Almanya'ya kapı kapı dolaşarak benzin istasyonlarındaki affedersiniz, restoranlarda oralarda bir şeyler yemeye gayret edenler yabancı ekonomi komiserlerinden yardım dileniyor. Biz ise yerli ve milli olarak kendi mühendislerimizle kendi işçilerimizle bu dev eserleri ortaya koyuyoruz. Aynı şekilde işten atılacak, diyerek galeyana getirmek istedikleri fabrika personelimiz de hiçbir hak kaybına uğramadan tam bir gönül huzuruyla fabrikamızda çalışıyor, üretiyor, ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor. Hal böyleyken fabrikayla ilgili hiçbir iddiaları tutmayanlar, şimdiye kadar ne buradaki işçi kardeşlerimizden ne işletmecilerimizden ne de milletimizden yarım ağızla da olsa bir özür dileme erdemi göstermediler. İşte güzel Sakarya'mızı temsil eden bir tane milletvekili var mı? Ondan da açtığım davadan 50 bin lirayı aldım ve onu da inşallah vakıflarımızdan bir tanesine verdik. Hiç olmazsa bir hayırları dokunsun. Bu hazin tabloyu da ayrı bir pişkinlik, ayrı bir yüzsüzlük örneği olarak milletimizin takdirine bırakıyorum. En azından bugünkü teslimat sonrasında işin aslını bildikleri halde ısrarla yalan söyleyenlerin milletimize olan özür borçlarını ifa etmeleri gerektiğine inanıyorum. Ben Sakarya’ya inanıyorum. Ben Sakarya’nın saf çocuğu, masum insanlarına inanıyorum ve onlara gereken dersi, gerektiği zamanda vereceğine de inanıyorum"
'SAVUNMA SANAYİSİ TAM BAĞIMSIZLIĞINI KAZANANA KADAR DURMAYACAĞIZ'
Savunma sanayisi konusunda atılan adımlara tam kararlılıkla devam edileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Grup kürsülerini iftira ve çarpıtma kürsülerine çevirenleri buradan bir kez daha özellikle doğrudan ülkemizin çıkarlarını ilgilendiren milli meselelerde yalan siyasetini terk etmeye davet ediyorum. Bunu yaparlarsa ne ala, şayet yapmazlarsa biz milletimize saygının bir gereği olarak onların yalanlarını, iftiralarını, çarpıtmalarını deşifre etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye'nin savunma hamlelerini geçmişte defalarca yaşandığı gibi türlü ayak oyunlarıyla engellenmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Savunma sanayisi alanında da tam bağımsızlığımızı ilan edene kadar durmayacak, dinlenmeyecek, en küçük bir geri gidişe rıza göstermeyeceğiz. Bugün burada olduğu gibi kamu ve özel sektör iş birliğiyle inşallah ülkemizi başarıdan başarıya koşturacağız" dedi.
'2002’DE 56 FİRMA FAALİYET GÖSTERİRKEN BU SAYI 2 BİNİ AŞTI'
2002 yılında savunma sanayisinde 56 firmanın faaliyet gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayısının şu anda 2 bini aştığını belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin zincirlerini kırdığı alanların başında savunma sanayisi geliyor. Unutmayın, göreve geldiğimizde yüzde 20'si milliydi, şimdi yüzde 80'i milli olan bir savunma sanayisine sahibiz. Nereden nereye. Ana yüklenicilerin KOBİ’lerin, araştırma kuruluşları, teknoloji merkezleri ile son 20 yılda bu alanda hayal dahi edilemeyen başarılara imza attık. Savunma sanayisinde başarı hikayesi yazmakla kalmadık, aynı zamanda büyük bir zihniyet devrimi de gerçekleştirdik. Daha önce başlattığı stratejik projeler, emekleme aşamasındayken akim bırakılan ülkemiz bizimle birlikte ilk defa projelerinin neticelendirildiği, uygulamaya geçtiği, başarısını ispatladığı günleri görüyor. Yapılamaz denilen, hayal mahsulü olarak nitelenen birçok kritik projeyi hamdolsun tek tek gerçeğe dönüştürdük. Elbette bu seviyeye öyle bir anda gelmedik. Başbakanlığımızın ilk gününden itibaren ülkemizin güçlenmesi, savunma sanayisinde dışa bağımlılığını kırması adına yürütülen tüm çalışmalara sahip çıktık, destek verdik. Başkalarından hazır ürün satın almak yerine ortak ürün dahil, farklı usul ve yöntemlerde kendi savunma sektörümüzü geliştirmeye gayret ettik. Nice direnişlere, nice sabotajlara, nice ihanetlere maruz kalmamıza rağmen bu yoldan asla dönmedik. Hamdolsun, elde ettiğimiz somut neticelerle gurur duyduğumuz bu günlere geldik. Savunma ihtiyaçlarımızın karşılanması süreçlerinde yaşanan bu zihniyet değişikliğinin faydasını pek çok başlıkta kısa sürede bizzat tecrübe ettik. Örneğin 2002’de savunma sanayisi sektöründe, çok önemli sadece 56 firma faaliyet gösterirken, bugün bu sayı 2 bini aştı. 62 olan proje sayısı 750’yi geçti. Toplam 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken bugün bu rakam 60 milyar doların üzerine çıktı. İhale sürecinde olan projeleri dahil ettiğimizde bütçe büyüklüğümüz 75 milyar doları buluyor. Savunma sanayisinde araştırma, geliştirmeye ayrılan bütçenin yıllık 49 milyon dolardan, bu rakamlar çok önemli 1,5 milyar dolara yükseldiğini gördüğümüz günlere kavuştuk. Allah’a hamdolsun. Özellikle ihracat alanında gerçekten gurur verici bir tabloya şahit oluyoruz. Bundan 20 yıl önce sadece 248 milyon dolar olan savunma ihracatımız geçen sene ne oldu biliyor musunuz? 4 milyar 400 milyon dolarla rekor kırdı. Bundan 5-6 yıl öncesine kadar dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde 2 firmamız varken, bugün aynı listede 7 tane firmayla temsil ediliyoruz."
'İNSANSIZ HAVA ARAÇLARIMIZ TÜM DÜNYADA GIPTAYLA TAKİP EDİLİYOR'
"İHA, SİHA ve taarruzi insansız hava araçlarının üretiminde ise dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz" diyen Erdoğan, "İçimizdeki teknoloji özürlü kimi gafillerin karalama kampanyalarına rağmen, silahlı silahsız taarruzi insansız hava araçlarımız tüm dünyada gıptayla takip ediliyor. Karabağ zaferinden, Libya’ya, terörle mücadeleden nokta operasyonlarına kadar geniş bir alanda Türk SİHA’ları elde ettikleri başarılarla savaş yöntemlerini de dünyada değiştiriyor. Bugün silahlı ve taarruzi insansız hava araçlarımız Fırtına obüslerimizle birlikte özellikle sınırlarımız dışından ülkemizi hedef alan terör örgütlerinin kabusu haline gelmişlerdir. Suriye harekatlarımız sırasında bu iki kabiliyetimizin ne kadar önemli ve kritik rol üstlendiğini bizzat müşahede ettik. Yeni nesil fırtına obüslerimizin de envantere girmesiyle yani sağımdaki solumdaki bu dev eserlerimiz inşallah bu gücümüzü perçinliyor, daha da sağlamlaştırıyoruz" dedi.
'2023 YILI MÜJDELERLE DOLU BİR SENE OLACAK'
Savunma sanayisi alanındaki birçok projede 2023 yılında önemli adımlar atılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son 20 yılda elde ettiğimiz tüm bu başarıları Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun bir girizgahı olarak görüyoruz. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılı olarak 2023'ü diğer alanlarla birlikte savunma sanayisinde de bir dönüm noktası haline getirmekte kararlıyız. Bu alanda 2023 yılı inşallah 7'den 70’e herkesi gururlandıracak çok mühim gelişmelerin yaşandığı müjdelerle dolu bir sene olacak. Milli muharip uçağımızı hangardan çıkartıp tüm dünyaya göstereceğiz. Jet motorlu eğitim ve hafif taarruz uçağımız Hürjet ilk uçuşunu yapacak. Muharip insansız savaş uçağımız Bayraktar Kızılelma’nın uçuş manevra testleri ve mühimmat entegrasyonları gerçekleştirilecek. Dünyanın ilk SİHA gemisi olacak Anadolu’yu da bu yıl hizmete alıyoruz. Anadolu gemisine konuşlandıracağımız Bayraktar TB-3 SİHA ilk uçuşunu icra edecek. Özgün helikopterimiz Gökbey’i Jandarma Genel Komutanlığı’mız kullanmaya başlayacak. Ağırlığı 11 tonu bulan ATAK-2 helikopterimiz ilk uçuşunu gerçekleştirecek. İmece Yer Gözlem Uydusu ile gemilerin konum ve rota bilgilerini toplayacak Kılıç-Sat küp uydusunu uzaya fırlatacağız. Hava savuma ve füze sistemlerimizde artık belli bir aşamaya geldiğimizi göreceğimiz bir yıl bizi bekliyor. Uzun menzilli hava savunma ve füze sistemimiz Siper hizmete giriyor. Bozdoğan görüş içi ve Gökdoğan görüş ötesi füzelerimizin ilk teslimatlarını yapacağız. Gökdeniz yakın hava savunma sistemimizi gemilerimize entegre etmeye başlayacağız. Som ve Atmaca füzeleri için geliştirilen turbojet motoru kullanıcılarına teslim edilecektir. Seyir füzesine dönüştürülmüş haliyle Şimşek hedef uçağını kullanıma alacağız. Yerli, milli elektronik harp ve elektronik destek podlarını F-16’lara entegrasyonunu tamamlayacağız. Erken ihbar radar sistemi Eralp’in teslimatını yapacağız. AESA burun radarını, Akıncı TİHA ve F-16’lara entegre edeceğiz. Zırhlı hücum aracı ZAHA ve yerli motorlu Vuran zırhlı araçlarının teslimatına başlayacağız. Tüm bunlarla beraber irili ufaklı daha pek çok projemizin başlama, tamamlanma ve teslimat işlemlerini gerçekleştireceğiz. Yeni nesil fırtına obüsü teslimat töreni ile başladığımız 2023 senesinin milletimize savunma alanında vereceğimiz yeni müjdelerle sürdüreceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Yeni nesil Fırtınalarla inşallah atışlarınız yüzde 100 isabet kaydetsin ve düşmanlara korku ve dostlara da güven versin. 6 adet yeni nesil fırtına obüsümüzün kahraman silahlı kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Tüm engelleme girişimlerine rağmen aşkla, samimiyetle, azimle çalışarak bu teslimatları gerçekleştiren siz kardeşlerime şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."