Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir depremine ilişkin, “Enkaz kaldırma çalışmaları en kısa sürede tamamlanacaktır. İnşallah 1 ay içinde de deprem konutlarının yapımına başlayacağız. Önümüzdeki yıl bitmeden de hak sahiplerine evlerini teslim etmiş olacağız” dedi. Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere deprem riski yüksek bölgelerde “kentsel dönüşüm” sürecinin hızlandırılması gerektiğine işaret ederek, “Bu sadece kamunun imkânlarıyla olacak iş değildir. Milletimizin de oturduğu binanın depreme dayanıklılığını tespit ettirmesi, sıkıntı varsa kendisi de üstüne biraz koyarak hızla sağlam bina inşası için harekete geçmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
2021 SONUNDA TESLİM: İzmir’de inşallah 1 ay içinde de deprem konutlarının yapımına başlayacağız. Önümüzdeki yıl bitmeden de hak sahiplerine evlerini teslim etmiş olacağız.
TURİSTİK SEYAHAT: Yaşanan her felâket bir derstir ama ne yazık ki ana muhalefetin başındaki zat, 5. gün oraya yaptığı turistik seyahatte, ‘5 gün oldu, hâlâ enkazlar kaldırılmadı’ diyor. Eğer enkaz kaldırmada bir yarışın içerisine girilmiş olsaydı, 5. gün enkaz altından o yavru nasıl çıkarılacaktı? Yani bir işi bilirsin konuşursun ama bilmediğin iş hakkında niye konuşursun? Sus da adam sansınlar.
KIZILAY ORDAYDI: İzmir milletvekilisin, şöyle bir uğrayıp günübirlik gidip dönüyorsun. Senin bir defa orada başından sonuna kadar kalman lazım. Bunu da yapmıyorsun ve kalkıp orada canhıraş hayatını, her şeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaşlarımla, STK’larımızla ilgili ileri geri konuşuyorsun. Hatırlayın, ‘Bir tane Kızılay çadırı görmedim’ demişti Elazığ’da. Burayla ilgili de Kızılay’a verdiler, veriştirdiler. Ya Kızılay, AFAD tüm imkânlarıyla orada. 4 bine yakın çadırla hazır oldular.
1939 DEPREMİNİ HATIRLATTI: Erzincan depreminde 33 bin vatandaşımız rahmetli olmuştu. Şu andaki CHP’nin sözcüsünün dedesi de (Mustafa Faik Öztrak) o zaman İçişleri Bakanı’ydı. Kalkıp da şöyle geriye bakıp neler olmuş bunu sorgulama hassasiyetini göstermeyen bu zihniyet, şimdi kalkıyor bu yalan yanlış ifadeleri kullanabiliyor.
GEREKİYORSA ÜSTÜNE KOYACAK: Hâlâ dönüştürmemiz gereken 6.7 milyon konut bulunuyor. Öncelikli olarak belirlediğimiz 1.5 milyon konutu önümüzdeki 5 sene içinde inşa etmeyi planlıyoruz. Riskli yapı olarak ilan ettiğimiz 688 bin birimin 670 binindeki tahliye ve yıkımları tamamladık. İstanbul başta olmak üzere deprem riskinin yüksek olduğu şehirlerimizde bu süreci hızlandırmamız gerektiği anlaşılıyor. Tabi bu sadece kamunun imkânlarıyla olacak iş değildir. Milletimizin de oturduğu binanın depreme dayanıklılığını tespit ettirmesi, şayet bu konuda sıkıntı varsa, gerekiyorsa kendisi de üstüne biraz koyarak hızla sağlam bina inşası için harekete geçmesi gerekiyor.
ÜYE SAYISI 11.2 MİLYONA YAKLAŞTI
AK Parti, Türkiye’nin en çok üyeye sahip siyasi partisidir. Diğer partilerin tamamının üye sayılarını toplayın, 3 ile 5 ile çarpın yine de AK Parti’ye yetişemiyorlar. 19 yıllık tarihimizdeki en yüksek yeni üye kaydını gerçekleştirmek suretiyle bu yılki 1 milyon yeni üye hedefimize şu an itibarıyla ulaşıyoruz. Toplamda 11 milyon 200 bin üye sayısını yakalamış bulunuyoruz. Bu tablo, milletimizin geleceğini hâlâ AK Parti’de gördüğünün işaretidir. 18 yaşını doldurmuş her bir kardeşimizi partimizin üyesi olarak görmek istiyoruz. Milletle arasına duvar ören, kendini ulaşılamaz yere konumlandırmış, hele hele insanları küçümseyen bir AK Parti yöneticisi varsa, bulunduğu yerde fuzuli şagil yani haksız işgalci demektir. AK Parti’nin hiçbir il-ilçe başkanı, yöneticisi, belediye başkanı, milletvekili milletten kopuk olamaz. AK Parti’nin büyümesi Türkiye’nin büyümesi; güçlenmesi, milletimizin güçlenmesi demektir.
HESABİ DEĞİL HASBİ: Bütün derdimiz, teşkilatlarımızda sen-ben olayını bir kenara koyalım. Kanaat önderi olan arkadaşlarımızı özellikle tercih ederek il teşkilatlarımızı oluşturalım. Bir davanın erleriysek olaya öyle yaklaşalım. Gerek başkan arkadaşlarımızı gerek il yönetiminde görev alacak arkadaşlarımızı bu hassasiyet içinde hesabi değil hasbi olarak seçeceğiz.
İZMİR’E BİN KONTEYNER
İzmir’de vatandaşlarımızı, stoklarımızdaki bin konteynerde iskân edeceğiz. İzmir’de malum depremin olduğu bölge sulak bir bölge ve biz şimdi orada Tarım Orman Hayvancılığa ait bir bölgeyi 1 milyon 400 bin metrekareyi rezerv alan olarak, yapılacak olan konutlara tahsis ettik. Çevre Bakanlığımız o alanda inşaata başlayacak. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın. Zeminle ilgili etütler yapıldı. Daha farklı rezerv alanlarını da oluşturmanın gayreti içindeyiz.