Altılı Masa'dan yer alan Gelecek Partisi'nin genel başkanı Ahmet Davutoğlu, ortak adayla ilgili "Cumhurbaşkanı imza yetkisini Altılı Masa liderleriyle paylaşacak" sözleri ve "Seçilen cumhurbaşkanı dedi ki, 'Ben kabul etmiyorum. Aldığınız oylar da düşüktü. Ben bu kararı veriyorum' derse ne olur?" sorusuna verdiği "Dediği anda bir kriz çıkar, çok açık söyleyeyim ve o cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder. Ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır" yanıtıyla ilgili tartışmaları değerlendirdi.
Ahmet Davutoğlu, dün TELE 1'de Gökmen Karadağ'ın sunduğu "Liderler Açıkça" programına katıldı. Karadağ, Davutoğlu'na sözlerine yönelik tepkileri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Altı kaptan bir gemiyi batırır, tek kaptanla bir gemi gider. Anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanmaya çalışmanın adı, demokrasi değil sivil darbe teşebbüsüdür" açıklamasını sordu.
"İktidardan bunu bekliyorduk. O açıklamada kastettiğim şeyler aslında çok açık ama yanlış anlaşılmış veya yeterince güçlü ifade edememiş olabilirim" diyen Davutoğlu, "Orada zikrettiğim husus şu: Adayımız cumhurbaşkanı seçildiğinde hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. Esas olarak imzadan kastettiğim de her kararın imzalanması değil. Daha önce bakanlar kurulunda olduğu gibi, bakanlar kurulu kararlarını bütün bakanlar imzalar sonra başbakan imzalardı. Başbakan imzalamadıkça karar Cumhurbaşkanlığına gönderilmezdi. Burada bakanlar, başbakana vesayet mi uygulamış oluyor? Bir istişare mekanizması. İktidar bu istişare mekanizmasını yok ederek tek adamı eklediler" ifadelerini kullandı.
'ALTI LİDER CUMHURBAŞKANININ ARKASINDA DURACAK ÜSTÜNDE DEĞİL'
Davutoğlu şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı vesayet altında olmayacak, yalnız bu altı lider onun arkasında duracak. Üstünde değil arkasında duracak. Bir adım, beş adım gerisinde cumhurbaşkanlığına saygı göstererek duracak. Benim ağzımdan cumhurbaşkanını vesayet altında gösterecek bir şey çıkmaz, bir uygulama da çıkmaz. Altı liderin arasından da çıkmaz."
'HADDİ AŞAN İFADELER OLDU'
"İmzadan kastım Cumhurbaşkanlığı kabinesi aynı bakanlar kurulu gibi karar alırken kurumsal aklı harekete geçirecek. Bu, onun üzerinde bir vesayet oluşturulacak anlamına gelmez. Bunu çarpıtan iki kesim var. İktidarın benimle davası var, ben de mücadeleye devam edeceğim. Ama bazı muhalif cenahlardan da bana karşı haddi aşan ifadeler oldu."
'OY ORANINIZ NE DEMEK BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK'
"Gelelim oy oranlarına, bu çok büyük bir saygısızlık. Doğu Perinçek'in oy oranı ne kadar? Bizden yüksek değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşüyor. Kendisine idam sicimi atan Bahçeli'nin ayağına gidiyor. Daha iktidara gelmemiş insanların omuz omuza verdikleri bir masada ve trol çetelerinin hedefi haline gelmiş bir başbakana, 'senin oy oranın nedir?' diye sorana ben nezaketsiz derim. Türk siyasetini bilmiyorsun derim. İnsanların toplum nezdindeki itibarını bilmiyorsun derim. Çünkü gerçekten çok rencide edici bir şey. Daha biz yeni partiyiz. Oy oranımız çıktığında görürsünüz."
'ERDOĞAN ARKADAŞLARIMIZA KANCA ATIYOR'
"Bırakalım siyaseti bu çok bilmişlere. Şunun oy oranı bu desin, biz çıkalım masadan o zaman. E Saadet Partisi'nin de Demokrat Parti'nin de oy oranına bakalım ayrılalım, seçim mi kazanacaksınız. Türkiye'de yüzde 49,5 ile 1,5 arasında fark yok, ikisi de seçimi kaybediyor. Erdoğan, bütün bu kudretine bakmadan HÜDA PAR'la, Vatan Partisi'yle herkesle konuşuyor. Partilere kanca atıyor. Sayın Akşener'in partisine davet ediyor, hakaret ettiği Sayın Akşener'i. Bizim partimize kanca atıp arkadaşlarımızın aklını çelmeye çalışıyor. Herkesle görüşüyor. Bu yüzden muhalefet olarak seçimleri kazanamıyoruz."