Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde ikamet eden Rasim Atmaca, Hatay'ın Antakya ilçesinde depreme yakalanan ve evleri yıkılan Genç ailesine evinin kapılarını açtı. Memleketleri Hatay'ı terk etmek zorunda kalan depremzede Saliha Genç, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Saliha Genç, birçok komşusunun vefat ettiğini ve deprem anında komşularının çığlıklarını unutamadığını anlattı.
"Kimseye yardım edemiyorduk"
Deprem anını ve sonrasını anlatan Saliha Genç, "Deprem yavaş yavaş başladı. Ben hissettim, eşime kızımın yanına gitmesini söylerken ben iki çocuğumun yanına gittim. Duvarların çatladığını gördüm, çocuklarımın üzerine siper ettim kendimi. Birinci deprem yavaşladı ve dışarı çıkmaya çalıştık. Benim kızım ayrı odada yatıyor ve bizi çağırıyor. Gittiğimde koltukların ve televizyonun devrilmesi neticesinde kapıdan çıkamadığını fark ettim. Odasındaki feneri aldı kızım ve koltukları çekerek dışarı çıktı ve eşimi enkazın içinde aramaya başladık. Eşim bize balkondan seslendi ve kızım babasının boynu ile kulağının kanadığını ve iyi olduğunu söyledi. Eşim bizi daha sonrasında arka balkondan çıkarttı. Dışarı çıktığımızda yağmur ve soğuk vardı. Ardından bir deprem daha oldu. Caddeye çıktığımızda ön ve arka binamız yıkılmış, sesler, feryatlar ve çığlıklar duyduk ama kimseye yardım edemiyorduk, kendimize bile hayrımız olmuyordu. Çok kötüydü her taraf yıkılmış. Eşim bana aracımızı alacağını söyledi ama aracımızın bütün camları kırıktı. Aracımızda kaldık iki gece, iki gece de çadırda kaldık" dedi.
"Çığlıklarını unutamıyorum çok zor"
Deprem sonrasında memleketini tanıyamadığını aktaran Genç, "Gün aydınlandığında apartmanın önüne gittim. Çoğu komşumuz vefat etmiş, onları unutamıyorum, çığlıklarını unutamıyorum çok zor, Allah kimseye yaşatmasın. Hatay'ın sokaklarını tanıyamadım. Telefona baktıkça içimiz yanıyor. Her şeyi geride, arkamızda bırakmışız ama çocuklarımız küçük diye mecbur kaldık geldik. Yoksa orada birilerine yardım ederdik" diye konuştu.
"Komşular sağ olsun hepsi el birliğiyle eksiklerimizi giderdiler"
Deprem sonrasında yaşadıklarını anlatan Hikmet Genç ise, "Depremin ilk iki gününü aracımızda, sonraki iki günü de çadırda geçirmek durumunda kaldık. Hava şartları da kötüydü. Şehir dışına çıkmak için biraz çaba sarf ettik ama 5 kişilik yer bulamıyorduk. Hep ayrı kalmak durumuyla karşılaştık. Ailem de bunu istemedi. Bir arkadaş vasıtasıyla Sakarya'dan yardım götüren Yavuz ve Salih adında arkadaşlarla irtibata geçtik. Onlar da bize şehrin içinden alıp çıkaracaklarını söyledi. Gün içinde bizi aldılar, istikametimiz aslında İstanbul'du ama kısmet buraya oldu. Arkadaşlar buraya geldikten sonra bizi iki gün evlerinde misafir etti. Burada kalmamız durumunda her türlü yardımı yapacaklarını söylediler. Biz de burada kaldık ve ev buldular. Rasim amca ile tanıştık ve evini bize verdi. Burada eşyalarımız var, komşular sağ olsun hepsi el birliğiyle eksiklerimizi giderdiler. Çocuklarımızı da okula başlattık, herhangi bir sıkıntımız yok" şeklinde konuştu.
"Çok büyük kayıpları var"
Depremzede aileye boş ve eşyalı evinin kapılarını açan Rasim Atmaca, "Bunlar bizim başımıza da gelebilirdi. Gerçekten çok zor. Allah bu kardeşlerimize yardımcı olsun. Evime gelen misafir kardeşlerim her ne kadar buradaysalar da akılları komşularında. Çok büyük kayıpları var. Haliyle üzülüyorlar. Biz azda olsa bu yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.