Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bugün başlayan ve 2 gün boyunca devam edecek konferansta hukukun üstünlüğü gibi başlıklarda verimli tartışmaların yapılacağına inanıyorum. Kıymetli fikirleri ve değerlendirmeleri ile konferansa katkı sağlayacak yüksek mahkeme temsilcilerine teşekkür ediyorum. Anayasa Mahkemesi ve ekibine teşekkür ediyorum.
Bizim devlet geleneğimizin esasını "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturu oluşturur. Devlet dediğimiz mekanizmanın varoluş gayesini yerine getirebilmesi tüm organların sağlıklı işleyişine bağlıdır. Demokratik sistemin omurgasını oluşturan erkler arasında yıkıcı rekabet yaşanmasının zararını da toplum görmektedir. Yasama organın işleyişindeki uyumsuzluk hem yürütmeyi hem yargıyı etkiler. Sistemin tamamında sorunlar açar. Ekonomiden demokrasiye tüm alanlarda bedelini ödemiş bir ülkeyiz.
Türkiye bu konuda asla hatırlamak istemediği çok kötü örnekler yaşamıştır. Adalet sadece mülkün temeli değildir aynı zamanda devlet mimarisini bir arada tutan kilit taştır.
Adalet dağıtamayan bir devlet tıpkı temeli çürük bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur. Sivil yargı, askeri yargı ayrımını ortadan kaldırdık. Teknolojik ve bilimsel gelişmeleri yargının hizmetine ulaştırdık. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı gibi pek çok reformu hayata geçirdik. Yargının bağımsızlığıyla birlikte tarafsızlığını da anayasal güvenceye aldık. Yürütmeyi daha etkin kılma yanında yasama ve yargıyı da güçlendirecek yeni reformları hayata geçirmeyi planlıyoruz. Adalet hizmetleri ve insan hakları başlıkları altında yapılanlar hiçbir zaman yeterli değildir. Milletimizin hayrına olduğuna kanaat getirdiğimiz hiçbir konuda komplekse kapılmayız. Hak ve özgürlük odaklı reform iradesini hiçbir zaman kaybetmedik.
Sömürgeci döneme ait bir hastalık olan oryantalizm hukuk camiasında da mevcudiyetini koruyor. Kendileri ile yüzleşemeyenler bize hukukun üstünlüğünden bahsediyorlar. Eli kanlı terör örgütlerini destekleyenler bize insan hayatına dair nutuk çekiyorlar.