Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesinde yapılacak yeni konutların fay hattına mesafesine yönelik bir soruya "Şu an 'fay yasası' ile ilgili bildiğim kadarıyla AFAD Başkanlığımız çalışıyor. Burada belki radikal başka kararları da içine koyacağımız bir süreci yönetiyor olacağız. Bilim insanlarımız bunun daha kısa mesafesinde yapılabileceğini de söylüyorlar ama biz 500-600 metreden aşağı yaklaşmayacağız" dedi.
"AY SONUNA KADAR 14 BİN KONUTUMUZUN SÖZLEŞMESİNİ İMZALAYACAĞIZ"
Depremlerden etkilenen illerdeki konut projesine ilişkin soru üzerine Kurum, "Ay sonuna kadar 14 bin konutumuzun ihalesini gerçekleştirip sözleşmeleriyle birlikte inşa sürecine başlayacağız. Yani bu ay sonuna kazmalarımızı, şehirlerimize vurmaya başlayacağız. Mart başı demiştik ama birkaç ilimizde şubat sonu itibarıyla ilk kazmalarımızı vuracağız" diye konuştu.
KAHRAMANMARAŞ'TA 45 BİN KONUT ŞEHRİN REZERV ALANLARINDA YAPILACAK
Kurum, mart-nisan sonuna kadar Hatay'da 40 bin, Kilis'te 250, Gaziantep'te 18 bin 500, Şanlıurfa'da 3 bin, Diyarbakır'da 6 bin, Elazığ'da 3 bin 750, Adıyaman'da yaklaşık 26 bin, Malatya'da 44 bin 700, Kahramanmaraş'ta 45 bin, Osmaniye'de 9 bin 550, Adıyaman ve Adana'da 2 bin 200 olmak üzere 199 bin 739 konutun şehrin rezerv alanlarında yapılacağını bildirdi. Diğer taraftan çelik konstrüksiyon ve betonarme olacak şekilde köy evlerinin projelerini hazırladıklarını aktaran Kurum, "Hatay'da 15 bin, Kilis'te 1000, Gaziantep'te 9 bin 500, Şanlıurfa'da 2 bin 81, Diyarbakır'da 2 bin 927, Elazığ'da 386, Adıyaman'da 9 bin 896, Kahramanmaraş'ta 13 bin, Malatya'da 17 bin 990, Osmaniye'de 1378, Adana'da 701 olmak üzere 73 bin 972 köy konutumuzu da yapacağız." bilgisini verdi.
ZEMİN ARTI 3-4 KATI GEÇMEYECEK
Kurum, şehirler ve köylerde 272 bin konutun yöresel mimariye uygun yapılacağını vurgulayarak, şöyle devam etti; "Zemin artı 3-4 katı geçmeyecek ve şehrin ihtiyaçlarına göre; yani Hatay'da, Antakya'da balkon büyük ihtiyaç. Bu bölgede hava sıcak olduğu için vatandaşımız oralarda daha çok vakit geçirmek istiyor. 105 metrekare brüt, 85 metrekare net, 3 artı 1 daireler yapacağız ve balkonları hariç. Tip tip bunları ayırdık. Bu bölgeye özel projeler. Daha öncekiler de var, bu bölgeye özel de var. Ülkemizdeki en iyi mimarlarla kat planlarını, cepheleri, vaziyet planlarını, hocalarımızla zemin etütlerini çalışıyoruz ve eş zamanlı hepsini yürüterek, etap etap bu projelerimizi hayata geçiriyoruz. Köy konutlarımızı da yöresel mimariye uygun şekilde, bölgenin taşı neyse, oradaki yöresel olguları, ihtiyaçları karşılayacak proje neyse bu anlayışla yapıyoruz. 93 metrekare neti olan 3 artı 1 köy konutlarımızı da vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda yapacağız. Öyle 'kara düzen, şuralara yerleştirelim' ile olmuyor bu işler, uykusuz çalışıyoruz. İngiltere'deki, Amerika'daki ofisi dahi kullanıyoruz, oradaki zaman farkındaki süreci de kullanıyoruz, 24 saat esasıyla arkadaşlarımız çalışıyor. Zeminin eğimine, kalitesine, oradaki derelere, eş yükselti eğrilerine göre vaziyet planları çıkıyor. Her şehrimizde aynı hassasiyetle bu süreci yürütüyoruz ve aynı anlayışla şehir merkezlerini çalışıyor olacağız."
"ACELEMİZİN SEBEBİ VATANDAŞIMIZI EVLERE YERLEŞTİRMEKTEDİR"
Bilim adamlarının yeni konut inşası konusunda hızlı karar verilmesine yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Kurum, deprem bölgesinde mikrobölgeleme, zemin etüdü, fay hattına olan mesafeyi koruma ve tüm fay hatlarının dijital ortama taşınmasıyla ilgili çalışma yaptıklarını anlattı. Kurum, yetkin personel, kadro ve yüklenicilere sahip olduklarını ve tüm inşaat malzemecileriyle bir araya geldiklerini bildirerek, şöyle devam etti; "Demirinden çimentosuna, tuğlasına kadar yapılacak deprem konutlarımızın, inşallah yeni bir güneş doğacak bu bölgede, inşa sürecine ilişkin malzeme tedarikinin bağlantısını dahi konuştuk. Demiriyle, çimentosuyla, kalıbıyla, boyasıyla hiçbir tedarik zincirinde problem yok. Hepsi buraya önceliklendirmek üzere süreci yürütecekler ve burada da malzemelerin artışına dahi hassasiyetimizi yürüteceğiz. Burada farklı bir tutum içerisine girmek isteyen, fırsatçılık yapmak isteyenlere de gereken cevabı gerekli şekliyle vereceğiz, bunu da milletimizin bilmesini isterim. Biz acele etmiyoruz. Acelemizin sebebi vatandaşımızı bir an önce o çadırdan kurtarmak, konteynerden kurtarmak ve en sağlam, güvenli bir şekilde evlere yerleştirmektir. 1 milyon 180 bin konutumuz nasıl dimdik ayaktaysa yeni yapacak konutlarımızı da bu anlayışla ve bu hassasiyetle yapıyoruz. Sonuçta bu sözleşme süreciyle birlikte zeminde iyileştirilmesi yapılması gereken varsa bunlar yapılacak, kazılarımız yapılacak, şantiyelerimiz kurulacak. İnşallah 1-2 ay içerisinde bu bloklarımızı da çıkaracağız, göstereceğiz ve vatandaşlarımız 11 ilimizde eş zamanlı Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliğini de görecek ve onları da mahcup etmeyeceğiz, onları üzmeyeceğiz ve işin sonunda diğer depremlerde, afetlerde olduğu gibi onların da inşallah dualarını alacağız. Onların mutluluklarına hep birlikte şahitlik edeceğiz."
"ELİMİZDEN GELEN HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ"
Bir yılın sonunda depremzedelerin kalıcı konutlara geçme sürecinin başlayıp başlamayacağı ve büyük oranda ilerleme olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Kurum, Elazığ, Malatya, İzmir, Kastamonu, Bartın, Sinop, Rize ve Antalya'da yaşanan afetlerin ardından belirtilen sürelerde konutların teslim edildiğini hatırlattı. Kurum, Elazığ ve Malatya'da 1,5 yılda 45 bin konutun dönüşümünü yaptıklarına işaret ederek, şöyle devam etti; "250 bin sosyal konutumuzu yapacağız' dedik ve şu an 43 binin yapımı devam ediyor. '50 bin sosyal konut' dedik, yaptık. '100 bin sosyal konut' dedik, 94 binin inşası fiilen devam ediyor. 3-4 binin sorunu vardı, onları da arkadaşlar çözüyor. Hepsini yapıyoruz. Neticede bunu da aynı anlayışla yapacağız. Biz elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. Takdir milletimizin ama şunu iyi bilsinler ki bu ekip yetkindir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, önderliğinde, biz diğer afetlerde ne yaptıysak, biten konutlarımızı nasıl vatandaşımıza teslim ettiysek, şehrin en kıymetli, en değerli konutları olarak verdiysek... Çizik yok o binalarda. Elazığ'da, Malatya'da da deprem oldu. Gidin, bakın çizik yok o binalarda. Doğanyol, Sivrice, Pütürge, hepsinde yaptık, nasıl sağlam dimdik ayaktaysa inşallah bu yeni konutlarımız da aynı anlayışla yapılacak, aynı hassasiyetle yapılacak."
FAY HATTI MESAFESİ NASIL BELİRLENECEK?
Konutların fay hattına mesafesine yönelik soru üzerine Kurum, şu bilgileri verdi; "Şu an 'fay yasası'yla ilgili bildiğim kadarıyla AFAD Başkanlığımız çalışıyor. Burada belki radikal başka kararları da içine koyacağımız bir süreci yönetiyor olacağız. Hocalarımızdan, bilim insanlarımızdan dünyadaki literatürleri de dikkate almak suretiyle bu mesafenin maksimum ne kadar olması gerektiğini istişare ettik. Oradan da emniyet payı almak suretiyle daha uzak mesafelere yerleşeceğiz. Bilim insanlarımız bunun daha kısa mesafesinde yapılabileceğini de söylüyorlar ama biz 500-600 metreden aşağı yaklaşmayacağız. O mesafede emniyetli alan nereyse, sağlam zemin nereyse oralara inşasını gerçekleştireceğiz."