Kahramanmaraşlı çifti çadırkentte evlendi

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Yavuz Selim Mahallesi’nde oturan Nevzat ve Ayşe Orak çifti, 25 Şubat tarihine nikah tarihi aldı. Ancak 6 Şubat sabahı meydana gelen 2 büyük depremle kentin üçte biri yerle bir oldu. Orak çifti, evlendirme müdürlüğünün erteleme teklifini geri çevirirken nikahı yapmak istediklerini söyledi.

Evlendirme dairesinin depremde hasar alması üzerine çiftin nikahı dün, aynı zamanda depremzedeler için kurulan çadır kent olarak kullanılan Kahramanmaraş Fuar Merkezi bahçesinde yapıldı. Nikahta Orak çiftinin şahitliğini ise bölgede koordinatör olarak görev yapan Sakarya Valisi Çetin Oktay yaptı. Nikah memurunun kıydığı nikahın ardından Orak çiftini de ilk tebrik edenler çadır kentte kalan depremzedeler oldu.

‘UMUT OLMAK İÇİN NİKAHI ERTELEMEDİK’

Ayşe Orak, nikah tarihi deprem nedeniyle ertelemek yerine insanlara umut olması için belirledikleri tarihte yapmak istediklerini söyledi. Depremde evlerinin hasar aldığını ve işyerlerinin de enkaz altında kaldığını ifade eden Ayşe Orak, "Nikahımız memurun erteleme teklifiyle oldu. 'Nikahınızı öne alalım kıyalım, ya da erteleyelim.' dediler. Biz ertelemedik, öne çektik nikahı.Çok güzel tepkiler aldık. Kendimizle gurur duyuyoruz. İnsanların yüzündeki gülümseme, gözlerindeki ışıldama da ayrı bir konu. Bizim gibi olan varsa nikahı ertelemesinler. Hayat kimseyi beklemiyor. Nikahlarını kıydırsınlar. Nikahımıza Sakarya Valisi geldi. O da sürpriz oldu. Nikahımız çadırkentte, Mehmetçik İlkokulu'nda kıyıldı. Şans eseri o okulu yeni kuruyorlarmış. Biz vesile olduk, kentteki ilk nikah bizimki oldu. Şimdi iş arıyoruz. Şehir dışına çıkmayı planlıyoruz. Çok borcumuz var. Evimiz için sipariş verdiğimiz eşyalarımız yok, nerede oldukları bilinmiyor. Allah nasip ederse 10 Ekim'de doğum günümde çalgılı çengili düğün yapacağız” dedi.

‘DEPREMİ BİRAZ OLSUN UNUTTURMAK İSTEDİK’

Nevzat Orak da Kahramanmaraş’ın depremde yıkıldığını ancak yeniden ayağa kalkacağını söyledi. Depremde yaşanan sıkıntıları bir nebze olsun unutturmak için nikah kıydıklarını anlatan Nevzat Orak, "Ekim ayının 30'unda Nişanlandık. 19 Mart'ta düğünümüz olsun diye karar verdik. Nikah düğün hepsi bir arada olsun diye karar verdik. Bütün alışverişleri yaptık, borçlandık. 200 bin lira civarında bir borç yaptık. Sonrasında çalışmaya başladık, yavaş yavaş ödüyorduk. Düğün gününü bekliyorduk. Eşyalarımızı getirecektik. Deprem olunca eşime de ulaşamadım 3-4 gün. Sonra eşimle konuşabildim, 'ben iyiyim, merak etme' dedi. Çok sevindim. Depremden sonra nikah memurları aradı. 'Nikahı erteleyelim ya da yapalım.' dediler. Ben de nikahımız yapılsın, insanlara bir umut olsun dedim. Depremde yaşadıkları sıkıntıları unutturmak istedik. Eşime de söyledim. Allah razı olsun beni destekledi. 'Tamam yapalım, insanlara umut olsun.' dedi. Sonra alışverişe çıktık, insanlara umut olsun diye o beyaz elbiseyi aldık. Hiç kimse ölümü engelleyemez. Herkes yaşasın, umudunu yitirmesin. Hepimiz çok şükür hayattayız. Aldığımız eşyaların hiçbiri elimize geçmedi. Kayseri deposunda diyorlar ama ne olduğunu bilmiyoruz. Ne zaman göndereceklerini de bilmiyoruz. Şu an 200 bin liraya yakın bir borcumuz var. Farklı bir yerden beyaz eşya aldık, onların sahibine de ulaşamadık. Düğün salonu sahibini aradık, ulaşamadık. Ebrar sitesinde yaşıyormuş. Kızı, hanımı ve çocuğu ile ölmüş, Allah rahmet eylesin. Eşime gelinlik almıştık, o da vefat etmiş. Tüm gelinlikler enkazın altında. Bundan sonra eşimle birlikte başka bir şehirde yeni bir yuva kurmak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

Nevzat Orak’ın annesi Ayşe Orak da deprem döneminde oğlunun nikah kıymasına destek olduğunu belirterek şunları söyledi:"Bir gün oğlum 'Anne beni nikah memuru aradı. Nikahımız kıyılacakmış.' dedi. İnanmadım çünkü ortalık böyle. 'Hayırlısı oğlum. Hakkınızda nasıl hayırlı ise öylesi nasip olsun.' dedim. Dün evden çıkarken biraz değişik bir ruh halindeydim. olup olmayacağına inanmıyordum. Oraya gittiğimde bir baktım arkadaşları geldi, kardeşleri geldi çok sevindim. Oğlumu orada yüzleri gülerek gelip tebrik ettiler. Daha çok sevindim. Ben de gülmeye başladım. Sağ olsunlar, Allah razı olsun oğlumun yüzünü güldürdüler, bizim de yüzümüzü güldürdüler. Cümlesinin de yüzü gülsün”

Gündem Haberleri