Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde, 6 Şubat Pazartesi günü meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık iki yıkıcı deprem kent merkezinde büyük yıkıma neden olurken ayakta kalan binalarda da ağır hasarlara neden oldu. Kahramanmaraş'ta arama kurtarma çalışmaları sonlandırılırken enkaz kaldırma ve ağır hasarlı binaların yıkım işlemi ise sürüyor. Trabzon Bulvarı üzerindeki ağır hasarlı Karabekiroğlu Apartmanının yıkımı tamamlanırken bölgede incelemelerde bulunan yetkililer Kahramanmaraş'ta yıkılan binalardaki en büyük sorunun betonlarda aşırı derecede deniz kumu kullanılması olduğunun altını çizdi. Bursa Gürsu Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi personeli İnşaat Mühendisi Murat Fener, arama kurtarma çalışmalarında bazı durumlarda hilti bile kullanmaya gerek duymadan elleriyle betonları parçaladıklarına dikkat çekti.
“Bu binanın havada durması şans”
Binaların betonlarının özelliğini kaybettiğini kaydeden Bursa Gürsu Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi personeli İnşaat Mühendisi Murat Fener, “Biz ilk günden beri buradayız 20 kişilik bir ekibimiz var. Hemen hemen her binadaki en büyük sıkıntı demir donatı büyük sıkıntı, beton özelliğini de yitirmiş. Farkındaysanız zaten kolonlar patlamış, bu binayı tutan tabliyeler, onlar yıkıldıktan sonra iki tane kolonu çekince bina oturacak, bu binanın havada durması şans. Buradan 2008 doğumlu bir çocuk çıkardık Allah rahmet eylesin, binaların beton özelliği yok deniz kumu kullanılmış, oval taşlar ve bütünlüğü yok hava almış. Bütün kolon, kiriş her şey patlamış. Demirler ellerimize geliyordu, parçalanıyordu. Artık hilti kullanacak durumu bile kalmamış binaların. Elimizle ve balyozla çeke çeke molozları alıyoruz. Bir de yukarıya çıktıkça kolon bütünlüğü bozulmuş, kolonlardaki genişlikler yukarı doğru çıkınca incelmiş. Betonlarda aşırı derecede deniz kumu kullanılmış. Tekniğine uygun olmayan binalar var. Bundan sonra yapacağımız tek bir şey var ne olursa olsun binayı para kazanmak için değil de insanların yaşaması için yapmamız lazım, yoksa 10 saniye. 10 saniyede bu hale geldi Kahramanmaraş” dedi.