Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen davada, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanında Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Emine Ayna gibi HDP'li isimlerin yer aldığı sanıkların yargılanmasına başlandı. Duruşma nedeniyle polis ve jandarma ekipleri cezaevi önünde yoğun güvenlik önlemi aldı. Duruşmayı izlemeye gelenler 3 farklı arama noktasından geçirildi. Polis, cezaevi önünde toplanmalara izin vermezken, salona girenlerin HES kodları kontrol edildi. Duruşmayı HDP milletvekilleri, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, aralarında Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu üyelerinin bulunduğu yabancı heyetler takip etti. Sanıklar duruşmaya bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı. Bazı sanıklar ise salonda hazır bulundu. Davayı başta Ankara, İstanbul ve Diyarbakır barosundan olmak üzere çok sayıda avukat takip etti. Avukatlardan bazıları salondaki kapasitenin dolması nedeniyle dışarıda kaldı.
ŞEHİT AİLELERİNDEN AÇIKLAMA
Öte yandan Demirtaş ve HDP'yi protesto eden şehit ve gazi yakınları da cezaevi önünde "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" ve "Terörist Selo" sloganları attı. Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen yaptığı açıklamada, "Başta Selahattin Demirtaş ve diğer HDP’lilerin yargılandığı davayı takip etmek için buradayız. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nde siyasi parti vasfına bürünen ve yakaları kandilin elinde olan bu şahısların yargılanması ve hak ettikleri cezayı almaları için buradayız. Şehit yakınları olarak davalara müdahil olacağız. Bu olayların talimatlarını veren bizzat Selahattin Demirtaş’tır. Demirtaş ise bu emri Kandil'den almıştır. Sözde hukuku ve evrensel ilkeleri koruması gereken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Selahattin Demirtaş'ın suçsuz olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini söylüyor. Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararı da onları da hiçbir şekilde tanımıyoruz. Bizim bizden başka dostumuz yoktur" dedi.
İDDİANAMEDEN
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 108 sanığa 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma', 'adam öldürme', 'adam öldürmeye teşebbüs', 'yağma', 'alıkoyma', 'alıkoymaya teşebbüs', 'mala zarar verme', 'yakarak mala zarar verme', 'kamu malına zarar verme', 'yakarak kamu malına zarar verme', 'işyeri dokunulmazlığını ihlal', 'geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal', 'geceleyin açıktan hırsızlık', 'açıktan hırsızlık', 'hırsızlık', 'geceleyin hırsızlık', 'basit yaralama', 'silahla basit yaralama', 'kamu görevlisini silahla basit yaralama', 'kamu görevlisini kasten basit yaralama', 'kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama', 'kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama', 'silahla kasten', 'yaralama', 'kamu görevlisini silahla yaralama', 'iş ve çalışma hürriyetinin ihlali', 'ibadethanelere zarar verme', 'düşük yapmaya neden olma', 'bayrak yakma', '5816 sayılı yasaya muhalefet', 'suç işlemeye tahrik etme' suçlamaları yöneltildi. Şüpheliler hakkında bu suçlardan 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680 yıl hapis cezası istendi.
108 sanıklı iddianamede 37 maktul ve 2 bin 676 mağdur yer aldı. Sanıkların tamamı yaşanan olayları, başlamasında ve devamında sorumlu düzeyde organize etmekle ve örgütün talimat bütünlüğü içerisinde şiddetli sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmakla suçlandı. Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan sanıklar, tüm suçlardan da ayrı ayrı sorumlu tutuldu.