Adana Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Planlama Ajansı tarafından düzenlenen Adana Deprem Eylem Planı Çalışmaları çerçevesinde Bilimin Rehberliğinde Depreme Dayanıklı Kent Paneli bugün gerçekleşti.
Toplantını açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, panelin amacının depremin üstesinden gelmek olduğunu kaydederek, “Yıkılan binanın en hızlı başında olan belediye başkanı bendim. Gördüğüm ilk sorun depremin ardından vatandaşlarımızın araçlarıyla çıkmasından dolayı trafiğin kitlenmesiydi. Bundan dolayı iş makineleri enkazlara zor ulaştı. Bu sorunların üstesinden geleceğiz. Adana'nın emarını çekeceğiz” şeklinde konuştu.
“Kahramanmaraş depremi, bir milat olmalıdır”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da deprem felaketinin ardından 40 gündür maddi manevi ne güçleri var ise o bölgelerde gayret içinde olduklarını ifade ederek, “Vatandaşlarımızın yarasını sarmak için mücadele ediyoruz. Acımız büyük. Bu sorunun temelini, sebebini tespit edip sağlam bir yolculuğu ülkemize yaşatmak zorunda olan insanlarız. Vatandaşlarımızın depremle ilgili kaygılarını asla onları yanıltmadan, günü kurtarmadan, geleceği sağlıklı bir şekilde inşa etmek adına gidereceğiz. Ne yazık ki coğrafya itibariyle bu kentlerimizde 6 -7 şiddetinde depremler yaşanmaya devam edecek. Bu yüzyıllardır devam eden bir gerçek. Bunu engellememiz mümkün değil ama mümkün olan bir şey var; Kentlerimizi bilimin ışığında yıkıcı depremler ve afetler için dayanıklı hale getirebiliriz. Kahramanmaraş depremi, bir milat olmalıdır” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Alanında uzman profesörler, deprem felaketiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Adana'nın deprem bölgesinde olan bir kent olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Süleyman Pambal, kent halkının bu afeti tanıdığını, evleri hasarsız ise dönmekten korkmamaları gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Naci Görür ise gerçekleri konuşmak gerektiğini belirterek, “Adanalılar eğer benden ‘rahat rahat evinize giriniz' diye bekliyorlarsa üzgünüm onu söyleyemeyeceğim. Bilimsel ipuçları neyse onu söylemek durumundayım. Size bir çözüm getireceğimi umuyorum. 50 bin kişi, bir dakikada, bir gecede öldü. Bu deprem sonucu oldu. Ama bu bilinmeyen bir deprem değildi. Beklemediğimiz bir şey değildi. Yılardır söyleniyordu” dedi.
“Adana'ya deprem bir şey yapmaz diyemeyiz”
Görür, Adana havzasının deprem levhasına yakın olduğunun altını çizerek, “Dünya'nın en büyük depremleri levha sınırlarında meydana gelir. Yani bu durum milyonlarca sene devam edecektir. ‘Adana'ya deprem bir şey yapmaz' diyemeyiz. Ama Adana depreme dirençli hale getirilebilir. Eğer biz Türk milleti olarak neslimizi burada sürdüreceksek depremleri durduramayacağımıza göre depreme direnen kentler oluşturabiliriz. Tıpkı Japonlar, Amerikalılar, Çinliler gibi. Adanalılar da Türkiye'ye örnek olmalı. Bu iş öyle zor değil. Kent dediğimiz zaman 6 tane bileşen var. Yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre-ekosistem ve ekonomi. Bu 6 bileşin deprem dirençli hale getireceksin. Depremler 13 milyon yıl önce başladı ve devam edecek. Durduramazsanız. Yapılacak tek şey deprem dirençli yerler yapmak” diye konuştu.
Düzenlenen toplantıya; Prof. Dr. Süleyman Pambal, Prof. Dr. H. Tarık Şengül, Prof. Dr. Alper İlki, Prof. Dr. Bahar Yetiş, Prof. Dr. Barış Binici, Prof. Dr. Ebru Voyvoda, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. Murat Şeker ve vatandaşlar da katıldı.