İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri; 1 Ocak'ta Sancaktepe’de ormanda elleri ve ayakları bağlanmış kimliği belirsiz bir erkek cesedi bulunduğu ihbarını aldı. Jandarma olay yeri inceleme ekipleri; mantar toplamaya çıkan bir ailenin fark ettiği erkek cesedinin parmak izinden kimliğinin Semih Sevim'e ait olduğunu belirledi. Yapılan ilk incelemenin ardından, ailesiyle irtibat kuruldu ve Sevim'in Tokat'ta ikamet ettiği, ancak kendisinden haber alınmadığı için ailesi tarafından kayıp ihbarında bulunulduğu tespit edildi.
FAİL ESKİ KIZ ARKADAŞI ÇIKTI
Semih Sevim'in İstanbul’da görüştüğü kişilerin ifadeleri, kullandığı sosyal medya hesapları ve plaka tanıma sistemi (PTS) üzerinden öldürülmeden önceki iletişim ve hareket trafiği belirlendi. Olayda şüphesi olduğu değerlendirilenlere yönelik olarak 4 ayrı adreste eş zamanlı arama yapan jandarma ekipleri; Sevim'in eski kız arkadaşı Seçil Çiftçi’nin çelişkili ifadelerinden şüphelendi. Ekipler, sosyal medya hesaplarından Sevim'i tehdit ettiği üzerine bulgular elde ettiği ve evinde uyuşturucu bulduğu Seçil Çiftçi’yi gözaltına aldı. Çiftçi ifadesinde eski erkek arkadaşı Semih Sevim ile ayrıldıklarını, ancak Semih Sevim'in kendisini rahatsız etmeye devam ettiğinden aralarında çıkan kavgada öldürdüğünü, sonra cesedi babası Cemal Çiftçi ile birlikte Sancaktepe'de ormanlık alana bıraktıklarını itiraf etti. Seçil Çiftçi ve babası Cemal Çiftçi, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Semih Sevim'in cenazesi ise otopsi işlemlerinin ardından memleketi Tokat'ta toprağa verildi.
‘VEFATINDAN BİR GÜN ÖNCE İSTANBUL'A GİTTİ’
Semih Sevim'in Tokat'ta yaşayan iş insanı ağabeyi Ufuk Sevim, kardeşi ile katil zanlısı Seçil Çiftçi'nin arkadaşlıklarının 7 yıl öncesine dayandığını belirterek, "Seçil Çiftçi buradan İstanbul'a taşındı. Semih Tokat'ta kaldı. İşinde, gücünde, herkes tarafında sevilen bir insandı. Seçil ile ufak tefek tartışmaları oldu. Hakaret nedeniyle mahkemelik olmuşlardı. Semih vefat etmeden bir gün önce İstanbul'a gitti. 27'sinde mahkemesi vardı. Mahkemeden sonra biz bir daha haber alamadık. Mahkemeden çıktığı zaman beni arayıp 'Mahkeme güzel geçti. Ben akşam binip, geleceğim' dedi. Mahkemeden sonra Seçil, kardeşimizi arıyor, evine çağırıyor. Çağırırken de tablet ve telefon istiyor. 'Gel barışalım' gibisinden. Rahmetli de çiçek alarak Seçil'in evine gidiyor" dedi.
'SEMİH'E KUMPAS KURULDU'
Seçil Çiftçi'nin kapıyı açarken kardeşini kamerayla görüntülediğini belirten Ufuk Sevim, "Şimdi ben buradan soruyorum. Bir insan evine gelen her insanı kapıyı açarken kameraya mı çekiyor. Onu da sosyal medyada paylaşıyor, 'kapıma dayandı, beni tehdit etti' diye. Böyle asılsız haberlere biz asla inanmıyoruz. Seçil Çiftçi araştırıldığı zaman manken, sanatçı değil de. İnsanları sosyal medyadan kandırıp tuzağa düşürdüğü anlaşılıyor. Bununla ilgili de elimizde delilerimiz var. Mahkemeye sunacağız. Bu cinayeti tek başına Seçil Çiftçi'nin de işlediğine akılımız ermiyor. Semih'e kumpas kuruldu. Bu açıkça belli. Bu Seçil Çiftçi'nin tek başına işleyebileceği bir cinayet değil. Çünkü karşınızdaki bir bayan. Semih bir bayanın değil, 10 tane erkeğin arasına girse kendini koruyabilecek güçte bir insandı. Semih arkadan darbe almış" diye konuştu.
'ÖLDÜRDÜKTEN SONRA NEDEN EZİYET VE İŞKENCE ETTİN'
Seçil Çiftçi'nin ifadesinde kendisinin öldürdüğünü söylediğini anımsatan Ufuk Sevim, şöyle konuştu:
"Biz Seçil Çiftçi'ye soruyoruz. Madem öldürdün, öldürdükten sonra neden eziyet ve işkence ettin. Ellerini, kollarını bağlayarak neden ormana attın. Madem senin kapına dayandı, neden polisi, jandarmayı arayıp, 'Benim evime geldi. Ben de vurdum, öldürdüm' diyerek neden teslim olmadın? Neden cesedi olaydan sonra 4-5 gün sonra bulundu? Bunların araştırılmasını istiyoruz. Bir de Yaren Korucu cinayetinde de adı geçiyor Seçil Çiftçi'nin. Bizim tahminlerimiz daha da güçlendi. Bu Yaren Korucu cinayetini biz Semih'in bildiğini tahmin ediyoruz. Semih konuşur diye ortadan kaldırmaktı niyetleri. Biz adalete güveniyoruz. Üstüne basarak diyoruz. Seçil Çiftçi'nin bu cinayette tek başına olmadığını, yanında başka kişilerin olduğu kanaatindeyiz. Bunun açığa çıkmasını istiyoruz. En ağır şekilde yargılanmalarını istiyoruz. Bu kadın, kardeşimi yıllarca sömürdü. Elinde avucunda ne varsa hepsini aldı. Hiçbir şey bırakmadı. Hesaplarda para kayıtları var. Semih, Tokat'ta sevilen, sayılan bir kişiydi. Herkes tarafından seviliyordu" ifadelerini kullandı.