Nevşehir’de oturan Ayşe ve Metin Deş çiftinin çocukları Taner Deş, askerlik görevini 2009 yılında TCG Çandarlı Gemisi’nde yaparken, tezkeresine 70 gün kala 28 Şubat 2010 tarihinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.
Baba Metin Deş, oğlunun vefat ettiği gemiye giderek yetkililerle görüştü, ancak ölüm nedeniyle ilgili yeterli bilgi alamadı.
Oğullarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan aile, şehit sayılması ve ölüm nedeninin belirlenmesi için birkaç kez yargıya başvurdu. Ancak ailenin başvurusu her seferinde reddedildi.
11 yıl sonra mektup geldi
TCG Çandarlı Gemisi’nde aynı dönemde vatani görevini yerine getiren ve adının gizli tutulmasını isteyen bir er, 10 yıl sonra olaya ilişkin bir mektubu aileye gönderdi.
Tanık, mektuptaki ifadelerinde, Deş’in gemide bir kaza sonucu elinden yaralandığını, bu olaydan sonra üst rütbeli komutanların Deş’e mobbing uygulamaya başladığını öne sürdü.
Rütbelilerin sürekli Deş’le sürtüşme içerisinde olduğunu iddia eden tanık, Taner Deş’in geminin motor kısmında boynu kırık şekilde ipe asılı bulunduğunu yazdı.
Mektubu alan aile, oğullarının şehit sayılması için Avukat Tamer Mahmutoğlu aracılığı ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdare Dava Dairesi’ne başvurdu.
Dairenin 22 Eylül 2021 tarihli kararında, Taner Deş’in vatani görevini yaptığı sırada komutanları tarafından onur kırıcı muameleye, şiddete ve psikolojik baskıya maruz bırakılması nedeniyle oluşan travma sonrası yaşadığı ağır bunalım ve ıstıraptan kurtulamayarak intihar ettiğine ve şehit sayılmasına karar verildi.
Taner Deş’e kötü muamelede bulunmak suretiyle intihara sürüklenmesinde etkisi olan üstleri hakkında ise ‘asta karşı müessir fiil’ suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında ise sanıklar H.K. ve M.C.’nin 1 ay hapisle cezalandırılmasına karar verilerek, hükmün açıklanması geri bırakıldı.