Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), milli iradenin simgesi olarak 104 yıl önce Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde açıldı. Bu tarihi dönemeç, Kurtuluş Savaşı'nın başlatılması ve Cumhuriyet'in temellerinin atılması için önemli bir adım olarak kabul edildi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisiyle başlayan dönemde, Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışıyla birlikte milli mücadele ateşi alevlendi. Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas kongreleri, ulusun egemenliğini vurgulayarak milli bir irade oluşturulmasını sağladı.
İşgal altındaki İstanbul'da 16 Mart'ta başlayan baskılar üzerine, milletvekilleri ve aydınlar Ankara'ya kaçarak milli iradeyi korumak için harekete geçti. 28 Ocak 1920'de Misak-ı Milli'nin kabulüyle TBMM'nin temelleri atıldı.
Hacıbayram Camisi'nde cuma namazının kılınmasının ardından kurbanlar kesildi ve ilk TBMM 23 Nisan 1920'de İttihat ve Terakki Kulübü binasında açıldı.
TBMM'nin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, açılışta milletin iradesinin önemine vurgu yapıldı.
1 Mart 1920 tarihinde Meclisin 4. toplantı yılının açılışında da Mustafa Kemal şu sözlerle milli iradenin gücüne vurgu yaptı:
"Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''