Eskişehir’de, otomobiliyle giderken radara yakalanması sonucu kendisine kesilen 172 liralık para cezasına itiraz eden kadın sürücü, mahkeme tarafından haklı bulundu.
5 Ekim’de Gündoğdu Mahallesi’ndeki çevre yolunda, 70 kilometre hızla gitmesi gerekirken 78 kilometreyle giderek radara yakalanan sürücü S.P.’ye, Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi ekipleri 172 lira para cezası kesmiş, sürücü S.P., 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak cezaya itiraz etmişti. Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimi, S.P.’yi haklı bularak verilen cezanın iptaline karar verdi. Ceza amacıyla sürücülere tuzak kurulmasının çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacağını kaydeden hakim, "Radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı konularında, sürücülerin her şeyden önce trafik işaret levhaları ile bilgilendirilmesi zorunludur. Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla, bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek, araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir. Bu çağdaş hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmaz. Ayrıca kabahate konu olan fiilin işlendiği ileri sürülen çevre yolunda bir yaya trafiği bulunmadığı gibi, alt ve üst geçitlerle desteklenmiş ve kavşaklar kaldırılarak trafik batçıklar ile kesintisiz akar duruma getirilmiştir" ifadelerini kullandı.
“MAHKEMELER ADALET DAĞITMAK İÇİN KURULMUŞTUR”
Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin içtihadı uyarınca, radarla hız kontrolü yapılması durumunda radar aracının karayolunun her iki yönünden kolayca görülebilecek ve trafiği tehlikeyi düşürmeyecek şekilde konuşlanması gerektiğini de anlatan 1. Sulh Ceza Hakimi, şöyle devam etti:
"Önceden radar uyarı levhası olmaksızın ve saatte 50-70 km gibi çoğu kimsenin ihlal edebileceği düşük hız limitini ölçü alarak ki bu limitlerin ihtiyacı karşılamadığı, düşük kaldığı nedeniyle 19 Şubat 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile şehir içi hız limitleri yeniden düzenlenerek 20 puan arttırılması yönünde bakanlar kurulu almıştır. Çevre yolunda radar kontrolü yapılması Yargıtay içtihadına ve hukuk devleti ilkesi ve adalet ilkesine aykırıdır. Bu düzenlemenin makul olmamasına rağmen kanun koyucunun Şubat 2014’te bu imkanı tanıdığı halde UKOME üyelerinin sorumluluk almaktan çekinmeleri olduğu gibi, protokol araçlarına genel olarak trafik cezasının düzenlenmemesi, milletvekili ve yakınları ile hakim ve cumhuriyet savcılarına ceza düzenlenememesi gibi nedenlerle, bu tutanakların vatandaşın yüreğinde ve ekonomik durumlarında doğurduğu ızdırap ve sıkıntının bu nedenle yeterince hissedilmemesi yatmaktadır. Tüm mahkemelerin girişlerinde ve duruşma salonlarında hakim kürsüsünün üstünde ’Adalet mülkün temelidir’ ilkesi yazılı olmakta olup, mahkemeler adalet dağıtmak için kurulmuştur. Hakkaniyete ve adalet ilkelerine aykırı olarak düzenlenen bir cezanın mahkemelerden vize alması en başta tüm mahkeme salonlarında yer alan mülkün temeli olan adalet ilkesine aykırılık teşkil edip yargıya olan güveni zedeleyeceğinden, yukarıda belirtilen ilkelere ve Yargıtay 7. dairesinin 8 Temmuz 2014 tarihli içtihadına aykırı olduğu anlaşılan 172 liralık idari para cezasının iptaline karar verilmiştir."
KENDİ ARACIYLA DENEME SÜRÜŞÜ YAPMIŞ
Hakim, S.P. adlı sürücüye cezanın kesildiği yerde kendisinin de değişik zamanlarda deneme amaçlı sürüş yaptığını ve burada araçların ortalama 80-90 kilometre hızla seyrettiğini gözlemlediğini aktararak, "Tarafımızdan, kullandığımız araçla değişik zamanlarda deneme amacıyla saatte 70 kilometre ile gidildiğinde, süratle arkadan gelen araçların arkadan çarpması tehlikesini doğurduğu gibi, akan trafiği de tıkadığı, dolayısıyla arkadan gelen araçların şerit değiştirmek zorunda kaldıkları, radar kontrolü yapıldığına ilişkin olarak da yeteri kadar uyarı ikaz levhalarının olmadığı gözlemlenmiştir. Sürücülerin yüzde 90’ından fazlasını kapsayacak ve cezalandıracak derecede hız limitlerini belirleyerek, trafiğe çıkan kişilere bu şekilde ceza düzenlemek adil olmadığı gibi, sürücüleri taciz niteliği de taşımaktadır" şeklinde belirtti.