Partisinin Diyarbakır il örgütü’nün 1’inci Olağan Kongresi’nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, IŞİD ve destekçilerini eleştirerek, IŞİD’in İslam adını kullanarak Müslümanlara savaş açtığını söyledi. Demirtaş, partililere de seslenerek, İslam’ı daha fazla tanıyarak ve anlayarak siyaset yapacaklarına dikkat çekti. Ankara ile Rojava’nın el ele vermesi gerektiğini de savunan Demirtaş, bunun Türkiye’nin yararına olacağını da vurguladı.
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı 1’inci Olağan Kongresi yapıldı. Seyrantepe Kapalı Spor Salonu’nda yapılan kongreye, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, DTK Eş Başkanı Selma Irmak, HDP’li milletvekilleri, DBP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, bölgedeki il ve ilçe belediyelerinin eş başkanları, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Abdullah Öcalan ve PKK’nın kurucu kadrosunun yanı sıra Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Şeyh Sait, Seyit Rıza ve Molla Mustafa Barzani pankartlarının asıldığı kongrede, Abdullah Öcalan’ın görüntülerinden oluşan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından sanatçılar Ferhat Tunç ve Pınar Aydınlar sahne aldı.
ALTAN TAN SAYGI DURUŞU SIRASINDA DUA ETTİ
Kongre daha sonra demokrasi ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu sırasında HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın ellerini açarak dua etmesi dikkat çekti. Kongrede, sık sık Abdullah Öcalan ve Kobani lehine slogan da atıldı.
"BİZ ZAFERİMİZİ BUGÜNDEN İLAN EDİYORUZ"
Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kobani devrimini selamladıklarını belirterek, direnişe devam edeceklerini ve zafer haberleri almayı sürdüreceklerini ifade etti. Kobani’deki zaferle bütün Ortadoğu ve Mezopotamya halkları için yeni bir çağın başladığını dile getiren Yüksekdağ, artık bu çağda zulmedenlerin, emeği sömürenlerin ve katledenlerin borusunun ötmeyeceğini vurguladı. Barış ve eşitlik mücadelesi neredeyse orada olduklarını anlatan Yüksekdağ, "Tıpkı Yunanistan halkının kazandığı zaferin bizim yüreğimizde bir güce ulaşması gibi. Biz Yunan halkıyla birlikte de mücadele ederiz, onun sevinciyle de coşarız, onun yoluyla bizim yolumuz birleşir. Kobani ile kazanacağımıza olan inancımız daha da güçlenir. HDP dünyanın dört bir yanında halkların gücü ve iradesiyle bütünleşmiş bir partidir. Yeni yaşam, bizim programımızın merkezinde duran o demokratik yaşam ne mutlu ki bize dünyanın dört bir köşesinde yeni zafer ve kazanımlarla büyüyor ve kendi geleceğini ilan ediyor. Biz zaferimizi bugünden ilan ediyoruz. Artık bizim için bu yeni dönemde kaybetme yoktur. Bizim için karşımıza çıkardıkları barajların bize engel olması durumu asla ve asla yoktur. Amed halkı seçimlerde karşımıza çıkarılan barajı çoktan aşmış durumda. Amed’de düzen partilerinin baraj sorunu var. Bütün Türkiye kentlerinde öyle bir güç inşa edeceğiz ki Amed’de olduğu gibi bütün düzen partileri halkın barajının altında kalacaktır. Kobani’de, Yunanistan’da çıkarılan barajı halklar nasıl aştıysa, biz de önümüze çıkarılan barajları aynı kararlılıkla aşacağız" dedi.
Kongrede, Yüksekdağ’ın konuşmasının ardından Kobani Kantonu Eş Başkanı Enver Müslim ile telefon bağlantısı yapıldı. Müslim, Kobani’de yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
"HERKESİ HDP’DE BULUŞTURDUK"
Daha sonra ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. Demirtaş, ilk defa kongre yapmadıklarını belirterek, çok uzun yıllardır bütün siyasi partilerinin her kongreyi bir büyüme vesilesiyle yaptıklarını ifade etti. Bu defa yeni bir partiyle, bütün ezilenlerin, emeklilerin, gençlerin, kadınların ortak partisiyle buluşturmayı başardıklarını kaydeden Demirtaş, partisinin yola çıktığından beri Türkiye’de HDP siyasetinin konuşulduğunu anlattı. Demirtaş, ilk günlerden bu yana alternatif bir yaşamı ve alternatif bir halk iktidarını kurmaya aday olduklarını herkesin bildiğini vurguladı.
"KOBANİ’DE HEDEF KÜRTLERDİ"
Kobani zaferinin bütün Ortadoğu dengelerini değiştirecek güçte olduğunu dile getiren Demirtaş, bu zaferde emeği geçen ve bedel ödeyen herkese saygılarını sunduklarını aktardı. Bu zaferin kolay olmadığını ve bu zaferin henüz tamamlanmadığının farkında olduklarına dikkat çeken Demirtaş, "IŞİD, Ortadoğu, Kürdistan ve bütün halklar için tehlike içermeye devam ediyor. Kobani direnişi IŞİD’in bütün gücüyle kendini orada var ettiği bir savaştı. İki temel çizginin iki temel anlayışı söz konusuydu. Kobani’de yeni bir yaşamı inşa etmek için devrim adına yola çıkmış olanlar yeni bir devrimsel anlayış yeşertti. Asıl hedef Kobani gibi küçük bir kasabayı inşa etmek değildi. IŞİD uzun zamandır kendini hazırlıyordu. Şengal, Kobani’de ağırlıklı olarak Kürtler hedef alınıyor. Suriye’deki bütün savaşı bırakıp, Kobani’yi hedeflediler. Ne kadar güçleri ve silahları varsa, Musul’dan Rakka’dan elde ettikleri silahları Kobani’de kullandılar. Cumhurbaşkanı, ‘yatıp, kalkıp niye Kobani diyorsunuz’ diyor ya, desin ki ‘Niye yatıp, kalkıp Kobani’ye saldırıyorlar?’ İlk Müslüman olan halklardandır Kürtler. Şimdi IŞİD kalkmış İslam adına Kürtlere savaş açmış. Kobani’de yenilen zihniyet bu faşizan zihniyettir” diye konuştu.
"İSLAM’I DAHA FAZLA ANLAYARAK SİYASET YAPACAĞIZ"
İslam’ın bu toprakların gerçeği olduğunu ve 1400 yıldır bu topraklarda İslam’ın önemli bir inanış ve yaşam biçimi olduğunu vurgulayan Demirtaş, “İslam’ı daha fazla tanıyarak, anlayarak siyaset yapacağız. Bütün mezhepler için bu geçerlidir. HDP bu anlayışla, halkın özgürce yaşamasının teminatı olarak siyaset yapmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
"MUHALEFET OLMAK İÇİN YOLA ÇIKMADIK"
Bütün ezilen hakların kendilerinden çözüm beklediklerini ve bu beklentilere cevap vermek zorunda olduklarını anlatan Demirtaş, "Bizim yapacağımız her şey ve üreteceğimiz her politika ezilenlerin kaderini belirleyecek. Biz muhalefet olmak için yola çıkmadık. Muhalefet olursak da gerekeni yaparız. Ama biz halkları iktidara taşımak için çıktık bu yola. Göreceksiniz, seçim sonuçları açıklandığında Türkiye’de yeni bir siyaset başlayacak. Seçimlerde Türkiye’nin ana seçim merkezi biz olacağız. Artık bizi parmak sallayarak tehdit eden hükümeti tarihe gömmek zorundayız. Bu ülkeyi gerçek sahipleri, ezilenler yönetecek. Biz her zaman boynu bükük, ezilen ve mahcup siyaseti temsil edenler olamayız. Kendinde bu ülkeyi yönetme hakkı görenlere bir bakın bu ülke için ne yaptılar. Hangi taşı taşın üstüne koydular. Faşizme karşı, darbelere karşı biz direndik. 60-70 ve 80 darbelerine biz direndik. Bugün iktidar olanlar iktidarın keyfini sürüyorlarsa bizim mücadelemizin yarattığı ortam sayesindedir. Bizim arkadaşlarımız Kenan Evren darbe yaptığı dönemde darbe yapanlara methiye yağdırsalardı bugün kimse nefes alamazdı, kimse özgürlükten dem vuramazdı. Bu değerleri yaratanlar o faşizm ortamında her şeye rağmen bedenini ortaya koyup direnenlerdir. Peki bu kadar bedel ödeyerek, bugünlere gelmiş bir siyaset neden azla yetinsin. Neden ülkenin ben temel sorunlarına çözüm üretme konusunda eksik kalsın. İşte Amed kongresi bu özgüvenin sembolü olmalıdır" ifadelerini kullandı.
"HALK BİZDEN ÇÖZÜM BEKLİYOR"
Halkın kendilerinden inanç, kimlik ve yaşam tarzı sorunlarını çözmelerini beklediklerini belirten Demirtaş, şunları kaydetti:
“Ama halkımız aynı zamanda bizden işsizlik sorunlarının, kentsel sorunlarının, yoksulluk sorunlarının çözülmesini bekliyor. Diyarbakır’da işsizlik Türkiye ortalamasının iki katıdır. Türkiye’de 9-10 civarında, Diyarbakır’da yüzde 19. Ama bilirler ki Diyarbakır’ın gerçek işsizlik rakamı yüzde 60’lara dayanıyor. HDP bütün bunlara çözüm üretmekle karşı karşıyadır. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bunu başarmak zorundayız. Biz Türkiye’de iş üreten, özgür bir yaşamı inşa eden siyaseti ortaya koydukça görecekseniz Türkiye halkı Edirne’ye gönderdiğimiz selamı gönülden alacaktır. Biz artık AKP tarzı, CHP, MHP tarzı siyaseti bu topraklarda iktidar yapmamakta kararlıyız."
"BİRLİK OLMAZSAK FELAKET ÜSTÜNE FELAKET GELİR"
Herkesin Diyarbakır topraklarında nefes almanın bile zor olduğu günlerden geçtiğini ancak o günlerde bile teslim olunmadığını anlatan Demirtaş, “Amed’in bütün dünyaya vermesi gereken en güçlü mesaj ulusal birlik mesajıdır. Bu topraklarda beraber yaşacaksak, beraber mücadele edeceksek güçlü bir mesaj vermeliyiz. Buradaki bütün örgütlere çağrı yapıyorum. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Bizler tarihimizde birliğimiz sağladığımız dönemde önemli başarılara imza attık. Amed kongresi buna vesile olsun istiyoruz. Eğer ki bunu başarırsak bütün dünyaya vereceğimiz en güçlü mesajda bu olacaktır. İnanın ki sandıktan HDP çıkar ya da çıkmaz, barajın altında kalırız ya da aşarız bunların hepsinin telafisi mümkündür. Ama ulusal birliğimizi sağlayamazsak o zaman kıyamet kopar. Başımıza felaket üstüne felaket gelir. Bu yüzden sizlere ve bizlere düşen bu kongre ile birlikte el ele verip, çalışmak ve mücadele etmektir" dedi.
"ANKARA ROJAVA İLE EL ELE VERMELİ"
Kobani’nin ve Rojava’nın inşa sürecinin yeni bir sürece vesile olabileceğine de dikkat çeken Demirtaş, “Türkiye’nin yanlış Rojava politikasını bu saatten sonra değiştirebilirsiniz. Sayın Başbakan eğer buradan Kobani’ye selam gönderirken samimi ise Rojava’nın statüsünün kabul edilmesi ve Kobani’nin inşası konusunda bir görev üstlenebilirler. Bu Türkiye’nin politikasını da değiştirebilir. Doğru olan şey Ankara’nın Kobani ve Rojava ile el ele vermesidir. Eğer bu başarılırsa Türkiye’de yeni bir siyaset doğabilir ve Türkiye bu politika ile başarabilir. Türkiye’nin barışı için bu büyük bir fırsattır. Türkiye ile Rojava ilişkilerini geçmişte yaşanan hatalar belirlemesin. Doğru olan şey aklı selim davranmaktır. Türkiye için de Rojava için de doğru olan budur. Biz HDP olarak buna katkı sunmaya hazırız. Biz barajı aşarız ya da aşmayız ama bu bir realitedir. HDP barajı aşsa da aşmasa da Kürtler vardır, Rojava vardır” diye konuştu.