Kolorektal kanseri en sık görülen kanser türleri arasında dünyada üçüncü sırada yer alıyor. 2014 yılı itibari ile dünya çapında ortalama 1.24 milyon kişiye kolorektal kanser tanısı konulduğu biliniyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü doktorlarından Uzm. Dr. Refik Okçu, bu kanser türünün teşhisinde kolonoskopi tanı yönteminin kullanıldığını belirterek, “Kolonoskopiden korkmayın. Bu yöntem ile Kolorektal kanserin erken evrelerinde tespiti son derece kolaydır, zira bu hastalık herhangi bir belirti ile ortaya çıkmaz” dedi.
“Yaş kolorektal kanser için önemli bir risk faktörüdür” diyen Okçu, kolorektal kanser vakalarının yüzde 90’ının 50 yaşın üzerindeki hastalar olduğunu belirtti. Bu yüzden 40 ile 50 yaş arasında ve 50 yaş üzerinde olan tüm hastaların periyodik tarama testleri yaptırmalarını tavsiye eden Okçu, “Hastalığın semptomlarının ortaya çıkmasını beklemeyin. Hastalık erken tespit edildiğinde kolorektal kanserde tedavi sonuçları daha kısa ve iyi sonuçlar vermektedir” ifadelerini kullandı.
Kolorektal kanserinin ilk yıllarında genellikle kolonda bir veya daha çok, bazı durumlarda ise sayılamayacak kadar çok polipler oluştuğunu ifade eden Okçu, bu poliplerin kolonoskopi sırasında alındığını ya da ameliyatta karar verilirse müdahale ile kanserleşme olmadan önlendiğini belirtti.
Okçu hastalığın ortaya çıkmasında genetik yatkınlığın önemli bir faktör olduğuna değinerek bu sebepten ailevi olarak kolon kanseri geçmişi olan fertlerin kolonoskopiye en az bir kere olmak kaydıyla daha çok önem vermeleri gerektiğini vurguladı.
Kolonoskopi hakkında bilgiler de veren Okçu, “Kolonoskopi bir kolonoskop kullanılarak gerçekleştirilen bir tanı ve tedavi yöntemidir. Bu yöntem, küçük bir video kamera ile esnek ve kıvrılabilen bir tüpten oluşan kolonoskop ile makat bölümünden girilir. Bağırsakların yakından incelenmesi ve polip ya da diğer şüpheli dokulardan örnek almaya ya da bertaraf etmeye izin verir” dedi. Kolonoskopinin ilaçlı röntgen filmlerine göre daha kesin bir tanı yöntemi olduğunun altını çizen Okçu, tanı özelliğine ek olarak bazı durumlarda tedavi edici özelliği olduğunu da ifade etti.
İşlemin genellikle ağrısız olup rahat seyrettiğini de sözlerine ekleyen Okçu, “İşlem öncesinde rahatlamanız için bazı ilaçlar yapılacağından pek huzursuzluk hissetmezsiniz” dedi.
Son olarak bazen rektal kanaması olan hastaların olayı hemoroit diyerek önemsemediğini söyleyen Okçu, bu tarz geçiştirmelerin bazen çok sıkıntılı sonuçlara neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu.