Bilgisayar başında eğilerek çalışma sonucu ortaya çıkan boyun ağrıları, fıtık oluşumunu tetikliyor, sinirleri baskı altına alıyor, bu ağrılar dikkate alınmadığı takdirde, bacaklarda güçsüzlük ve hatta idrar kaçırmaya varan sağlık problemlerine yol açıyor.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr. Hasan Doğan, hareketsiz yaşamın, masa başında eğilerek çalışanların, boyun ağrıları yaşadığına dikkat çekerek, bu ağrıları hafife almamaları gerektiğini söyledi. Boyun ağrılarının geçirilmesi için bilinçsizce yapılan hareketlerin boyun fıtığına sebep olduğunu, bu fıtığın sinirleri baskı altına alarak, kol ve bacaklarda güçsüzlük, ellerde uyuşma karıncalanma, hareket kısıtlılığı hatta idrar kaçırmaya varan sorunlar oluşturduğunu söyledi.
Op.Dr. Doğan; “Microcerrahi ve ameliyatla giderilmeye çalışılan, iş rutininde tekrarlanma olasılığı yüksek olan ofis hastalıklarından kurtulmak için ilaç ve cerrahi yöntemlerin dışında, ağrıya neden olan hasar görmüş dokuların, bedenin kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçiren doğal ve kalıcı tedavi yöntemi olan Proloterapi ile iyileştirmek mümkündür” dedi.
Üç kişiden birinin boyun ağrısı yaşadığı günümüzde, yanlış duruş şekli ve hareketsiz yaşamın tetiklediği fıtık hastalığından, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçirerek kalıcı olarak tedavi sağlayan proloterapi ile kurtulmanın mümkün olduğunu söyleyen Op. Dr. Hasan Doğan, “Bir pozisyonda en fazla 20 dakika durduktan sonra iki dakika kadar işe ara vermek ya da başka bir işle ilgilenmek daha doğru olacaktır. Bu sürede sıkışmaya maruz kalan sinirler ve damarlara rahatlama şansı vermiş oluruz” dedi. Dr. Doğan, masa başında, bilgisayar karşısında oturarak çalışan kişilerin, hareketsiz kaldıkları için şekil bozuklukları yaşadığını, bel ağrıları, omurgada eğrilik gibi rahatsızlıklar oluştuğunu belirtti. Bel ve sırt ağrılarının, yanlış tedavi ve ilaçlar sonucu sıklıkla tekrarlanabildiğini vurgularken, rahatsızlıkların nüksetmemesi için önleyici ve kalıcı tedavi olan Proloterapi yöntemini tavsiye etti. Proloterapi Yöntemi ile ağrıya neden olan; zayıflamış, yıpranmış bağ ve dokuların güçlendirildiğini, tekrar eski haline getirildiğini, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasının harekete geçirildiğini belirtti.
Proloterapi’nin yenileme ve onarma anlamına geldiğini söyleyen Op.Dr. Hasan Doğan, 1930’lu yıllardan günümüze kadar uygulanan Proloterapi’nin özellikle eklem, kas, iskelet ve bağ doku problemlerde başarıyla uygulanan bir tedavi metodu olduğunu söyledi. Dr. Hasan Doğan, önleyici ve doğal bir tedavi yöntemi olan Proloterapi’yi şöyle anlattı; “Hasarlı dokuya enjekte edilen ve özel bir içeriğe sahip olan Proliferant solisyon, ağrının kaynağı olan hasarlı bölgede vücudun tamirci hücrelerini aktif hale getirir. Vücudun kendi kendini iyileştirme sistemini devreye sokan bu yöntem sayesinde doğal bir tedavi uygulanmış olur. Proloterapi; zayıflamış ve eski işlevselliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri, kasları ve tendonları güçlendirerek tekrar eski sağlıklı ve güçlü haline getirir onarır. Özel bir içeriğe sahip olan Proliferant solisyonunun hasarlı bölgelere enjekte edilmesiyle vücudun artık unuttuğu ve ağrıya neden olan bölgeleri tekrar uyarılarak, bu bölgelerde geçici inflamasyon sağlanarak hasarlı doku üzerinde bir uyarı oluşturulur ve böylece vücut hızla iyileştirici hücrelerin bu bölgeye gelmesini sağlayarak ağrının kaynağı olan hasarlı dokular onarılır ve yenilenir. Bu tedavi ile ağrıları ilaç ya da cerrahi operasyonla geçirmek yerine kaynağından yok edilerek, vücut kendi kendini iyileştirmiş olur. ”