Hızlı Kilo Verenler Dikkat

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Öztürk, safra kesesi taşlarının en sık kadınlarda ortaya çıktığını belirterek, “Sarışın veya kumral tenli, çok doğum yapmış, kilolu kadınlarda görülmesinin yanında aynı zamanda hızlı kilo kaybı nedeniyle de oluşabiliyor” dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Öztürk hızlı kilo verenlerin dikkatli olması gerektiğini ifade ederek, “Safra kesesi karaciğerin alt yüzeyinde, ona yapışık 50 ml hacmi olan armut biçiminde bir organdır. Safranın depolanmasını ve konsantre edilmesini sağlar. Karaciğerin ürettiği safra, kanallar yoluyla bu kesede birikerek,yemek sonrası özellikle yağlı gıdaların sindirimi amacıyla bağırsağa dökülür. Her 10 erişkinden birinde olan safra taşı özellikle 30 yaşından sonra kadınlarda daha sık görülmektedir. 60 yaşından sonra erkeklerin yüzde 10-15’inde kadınların yüzde 30-40’ında safra taşı oluşmaktadır” diye konuştu.
Avusturya Sen Jorj Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Mehmet Öztürk,safra taşının safra kesesinde ya da safra yollarında safra içeriğinin yoğunlaşmasıyla oluştuğunu belirterek, “Safra taşı, genellikle safra kesesinin içinde oluşur fakat safranın bulunduğu her yerde safra taşı oluşabilir. (Karacaiğer içi, karaciğer dışı ana safra yolları, safra kesesi kanalı...)Erişkinlerin yaklaşık yüzde 10 ile yüzde 15’inde safra kesesi taşı mevcuttur. Safra kesesi taşları bir kum tanesinden daha küçük ve yüzlerce olabileceği gibi bir golf topu kadar büyüklükte ve tek olabilir.Safra kesesi taşlarının birçok sebebi vardır. Safra kesesinin içeriğini boşaltamaması ve safranın orada hareketsiz kalmasıyla safra içeriği yoğunlaşmaya başlar.” dedi.
Op.Dr.Mehmet Öztürk, temel olarak iki çeşit safra kesesi taşı olduğunu kaydederek, “Bunlardan birincisi kolesterol taşlarıdır. En sık görülen safra taşı çeşididir. Safra kesesi taşlarının neredeyse üçte ikisi kolesterol taşlarıdır. Safra kesesi içinde kolesterol birikmesi nedeniyle oluşmuşlardır. Kolesterol, karaciğer hücrelerinden safra içine salgılanan maddelerden biridir. Safranın içerisine kolesterol salgılanması, karaciğerin vücuttaki fazla kolesterolü uzaklaştırmasına yardım eden önemli bir mekanizmadır. Safranın kolesterolü taşıması için öncelikle kolesterolün safra içerisinde çözülmesi gereklidir. Kolesterol bir çeşit yağ olması nedeniyle su oranı yüksek olan safrada çözülmez. Kolesterolün safrada çözülebilmesi için karaciğer, safranın içine iki adet deterjan madde salgılar. Bunlar safra asidi ve lesitindir. Bu deterjanlar, tıpkı bulaşık deterjanının yağı çözdüğü gibi kolesterolü safra içerisinde çözer ve safra yollarında taşınmasını sağlar.Eğer karaciğer salgıladığı safra asidi ve lesitinden daha fazla kolesterol salgılar ise kolesterolün bir kısmı çözülmez. Benzer şekilde eğer karaciğer yeterince safra asidi ve lesitin salgılamazsa da kolesterolün bir kısmı çözülmez. Her iki durumda da çözülmemiş kolesteroller birleşerek kolesterol parçacıklarını ve en sonunda da kolesterol safra taşlarını oluşturur.’’diye belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:’’Kolesterol taşlarının oluşmasını hızlandıran iki olay daha bu işin içine girer. Birincisi aynı yoğunlukta kolesterol, safra asidi ve lesitin düzeyleri olan hastalar içerisinde, daha öncesinde safra taşı oluşmuş hastalarda, safra taşı olmayan hastalara göre, çok daha hızlı bir şekilde kolesterol parçacıkları oluşur. Yani kolesterol, safra taşları içerisinde çok daha hızlı bir şekilde parçacıklar oluşturur. Kolesterol taşlarının oluşmasını hızlandıran ikinci olay ise safra kesesi hareketlerinin azalmasıdır. Safra kesesinin kasılmaları ve hareketleri azalırsa safra boşalamaz ve safra kesesi içerisinde kalır. Safranın safra kesesi içerisinde normalden daha fazla kalması kolesterol parçacıklarının oluşması için gerekli zamanı sağlamış olur. İkincisi ise Pigment (bilirubin) taşlarıdır. Bu taşlar safrayı oluşturan elementlerden biri olan bilirubinin safra kesesinde birikmesiyle oluşur. Siyah ve kahverengi pigment taşları olarak ayrılabilirler.Siyah pigment safra taşları:Kırmızı kan hücrelerinin yıkımının arttığı durumlarda oluşur.Kahverengi pigment safra taşları: Bu safra taşları ise daha çok safra akışının yavaşladığı durumlarda oluşur.Safra kesesi taşları kadınlarda ve 40 yaş üstü insanlarda daha sık görülür. Birçok hastalıkta olduğu gibi safra kesesi taşlarında da ailesel geçiş ve ailesel yatkınlık vardır.Safra kesesi taşlarının sık görüldüğü kişilerin klasik 5 F bulgusu: 1-Kilolu olmak (Fat), Kadın olmak (Female),Çok doğum yapmış olmak (Fertile),Açık tenli olmak (Fair) ve Kırk yaş ve üzeri olmak (Forty) ’Safra taşı için risk altında olanlar:Hamilelik,hemolitik anemiler,hızlı kilo kaybı,damardan beslenme (uzun süre),Gebelik önleyici ilaç kullananlar (Özellikle yüksek oranda östrojen hormonu içeren ilaçlar),Şeker hastalığı,karaciğer sirozu,safra yolları enfeksiyonları,organ veya kemik iliği nakli,Şişmanlık (Aşırı yağlı gıdalar tüketenler),Hormon tedavisi alanlar,kan trigliserid oranı yüksek olanlar,ince ve kalın bağırsak iltihapları,kolesterol düşürücü ilaç kullananlar,kadınlarda menopoz sürecinde hormon tedavisi görenler,gelişmiş ülke ve toplumlar (Aşırı beslenme nedeniyle)’’ dedi.
Op.Dr.Mehmet Öztürk, safra kesesi taşlarının tedavisinin cerrahi olduğunu da kaydederek, “Yani safra kesesinin ameliyat ile alınmasıdır.Cerrahi yöntem iki şekilde yapılmaktadır:Laparoskopik (Kapalı) Yöntem ve Klasik (Açık) Yöntem’’ dedi.

Haberleri