Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Ailemle daha fazla vakit geçirmek en büyük özlemim” dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Dergisi’ne konuşan Veli Ağbaba, genç yaşında CHP’nin Genel Başkan Yardımcılığına getirilmesini anlattı. Yaşamının büyük bir bölümünü siyaset içinde geçen Ağbaba şimdilerde Malatyalı hemşerileriyle Genel Başkan Yardımcısı sıfatı ile buluşuyor. Siyasetin en alt basamağından başlayarak genel başkan yardımcılığa kadar yükselen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, siyasi yaşamı ve kendi yaşamı ile ilgili özel bilgiler verdi.
Ağbaba, “1968 yılında Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Karaca köyünde dünyaya geldim. İlkokul üçe kadar Karaca İlkokulu’nda, dört ve beşinci sınıfı da Malatya Namık Kemal İlkokulunda okudum. Sümer Ortaokulu’ndan sonra Turan Emeksiz Lisesi’nde lise eğitimimi tamamladım. Turan Emeksiz Lisesi’nin son mezunlarındanım. Liseyi bitirdikten sonra 1985-1989 yılları arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde okudum” ifadelerini kullandı.
Ağbaba, siyasette at gözlüğü takmadığını belirterek, “Örneğin, bu bakış açısıyla yürüttüğüm siyasi yaşamımda, tüm siyasi partilerden, tüm siyasi görüşlerden arkadaşlarım mevcut. Çünkü siyasette asla at gözlüğü takarak hareket etmedim. Her siyasi görüşten, her kesimden insanlara eşit ve saygılı davranmak siyasi hayatıma yön veren bir ilke oldu. Bu ilke doğrultusunda, bugüne kadar, örneğin her türlü siyasi davadan dolayı cezaevinde bulunan kişileri ziyaret edip onların hak taleplerine destek oldum. İlker Başbuğ’u da ziyaret ettim, Cübbeli Ahmet’i de, Malatya’da Zekeriya Şengöz’ü de ziyaret ettim. İBDA-C davasındaki diğer kişileri de. Bugüne kadar, hak ve özgürlük mücadelesini sadece benim gibi düşünen kişiler için değil, benden farklı düşünen kişiler için sürdürmem gerektiğine inandım. Siyasi hayatımda bugüne kadar hep böyle düşündüm, bugünden sonra da böyle düşünmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.
“Genel Başkan Yardımcısı olduktan sonra hemşerilerimizden nasıl tepkiler aldınız? Partililerin dışında hemşerilerinizin genel yaklaşımları nasıl oldu?” sorusuna karşılık Ağbaba şunları belirtti:
“Çok olumlu tepkiler aldım. Telefonum deyim yerindeyse hiç susmadı. Elbette sadece kendi partililerim değil tüm Malatyalıların bakışı olumlu oldu. Biliyorsunuz Malatya çok uzun süredir siyaset arenasında hak ettiği değeri göremiyor. Çok yüksek oy alan siyasi partiler Malatya’yı çantada keklik görüp, Malatyalıların oylarının karşılığı olan bir görevlendirme yapılmıyor. Malatyalılar her kabine revizyonun da bir bakanlık bekliyor ama hep hayal kırıklığıyla karşılaşıyorlar. Bu yıllardır böyle. CHP Genel Başkan yardımcılığı görevine gelmemle birlikte bu özlemlerinin bir nebze de olsun giderildiğini ifade eden çok sayıda hemşerim oldu. Daha önce de belirttim, ben sadece CHP’nin değil Malatya’nın tamamının temsilcisiyim. Aldığım görev çerçevesinde Malatyalıların ellerini biraz daha güçlendirmiş olduk. Artık bürokrasi de çok daha hızlı sonuçlar almak için çalışacağım. Ve bunu Malatya için yapacağım. Buradan, bana bu görevi layık gören Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na bir kez daha tüm Malatyalılar adına teşekkürlerimi sunuyorum.”
Ağbaba, “Siyasete girdikten sonra aile yaşantınız nasıl etkilendi? Çocuklarınıza yeterince zaman ayırabiliyor musunuz?” sorusuna karşılık şunları söyledi:
“İşte bir siyasetçinin en zorlandığı konu bu. Eşim İngilizce öğretmeni, Ankara’da görev yapıyor. İki çocuğum var. Birinin adı Efe, diğerinin ki Elif. İkisi de okuyor. Özellikle Milletvekili seçildikten sonra onlarla maalesef daha az vakit geçirebiliyorum. Türkiye’nin dört bir yanında ki hak ihlallerini, özgürlük mücadelelerini takip ediyorum. Cezaevlerini dolaşıyorum. Toplantılara, panellere, söyleşilere katılıyorum. Hafta sonlarını memleketimde geçiriyorum. Tabi dolayısıyla evime yeterince vakit ayıramıyorum. Eşim sağ olsun benim yokluğumda çocuklarımıza büyük özveriyle bakıyor. Onlarla daha fazla vakit geçirmek en büyük özlemim”