Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Yılmaz, işyerlerinde birçok alandan uzmanın bulunması gerektiğini belirterek “İş güvenliği konusunda sadece uzmana odaklanmamak gerekiyor. Mühendisin, sağlık görevlilerinin, ustanın, işçinin, devletin sorumlulukları da göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü “İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri”ne ev sahipliği yapıyor. Sağlık Bilimleri Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü tarafından, her ayın üçüncü haftasında farklı bir konuda gerçekleşecek olan panelin ilki “İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri” adlı panel Yrd. Doç. Dr. Esin Tümer’in koordinasyonunda gerçekleşti.
“İŞ GÜVENLİĞİNDEN HERKES SORUMLU
İş sağlığı ve güvenliğinin geniş kapsamlı bir konu olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Fatih Yılmaz, “Bu işi bilen, gönül veren herkes bu işin nasıl işlediğini bilir. Sistem parçalardan oluşan bir bütündür. İş güvenliğinin sorumluları vardır. İşyerinde sadece uzmandan oluşmayan bir organizasyonun kurulması gerekiyor. Yani mühendisin, sağlık görevlilerinin, ustanın, işçinin sorumluluğu bulunuyor. Mevzuata göre de olması gereken budur. Devletin de denetim, mevzuatı ve sorunları güncel tutmak gibi birtakım sorumlulukları var. Sonuç olarak “İş Güvenliği ve Uzmanlığı” çok boyutlu bir konudur. Sadece uzmana odaklanmamak gerekir. Çünkü iş güvenliği mesleğini canlandırmaya, bu işin bilimini okutup, bireyleri gerekli yetkilerle donatmaya, bu işi mühendislik düzeyinde işyerinde uygulayacak insanları yetiştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Eğitim, hukuk, mühendislik, sağlık, çevre, ekoloji, medya, iletişim gibi farklı pencerelerden pek çok branş ile iç içe olan İş Sağlığı ve Güvenliği’nde tarafları dinlemek, bilgi paylaşımında bulunmak ve ortak akıl ile daha güvenli geleceğe yol almak adına düzenlenen panel hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esin Tümer, “İş Sağlığı ve Güvenliği ülkemize mevzuat olarak 3 yıl önce düştü. Bundan sadece işverenler değil, aynı zamanda biz akademisyenler de etkilendik. Akademisyenler olarak bu eğitimin nasıl verildiğinin, nasıl verileceğinin, bu kişinin uzman mı mühendis mi olacağını tartışmaya aldık” dedi.
Yıllar önce de çok fazla iş kazaları ve işçi ölümleri yaşandığının altını çizen Yrd. Doç. Dr. Esin Tümer meydanın hassasiyeti ile konunun ön plana çıkarıldığını ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Tümer, “Eskiden de çok fazla iş kazaları ve işçi ölümleri oluyordu. Fakat bu medyanın hassasiyeti nedeniyle çok fazla gündeme gelmeye başladı. Bu bir farkındalık ve bilinç oluşturma meselesi. Ne kadar çok gözükürse o kadar bunun önlemleri ile ilgili çalışmalar olacaktır. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı ne yapar? ya da bunları nasıl önler? derseniz. Evet, bu bir eğitim ve bunun bir prosedürü var. İş Sağlığı ve Güvenliği bölümünün de öncelikle bir şeyi olmadan önce engellemeye çalışmak yönünde çok analitik bir görevi var” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE NELER YAPILIYOR?
Türkiye’de çalışmaların son 3 yıldır yapıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, “Kazalar vardı, bu önlemlerin alınması gerekiyordu. Fakat geç kalındı. Sistem de çok sağlıklı çalışmadığından etkisini göremiyoruz. Şunu da söylemek lazım genel anlamda sağlıktan bahsediyoruz. Kurguladığımız sistemden sonuç alabilmek için, sabırlı olmanız, denemeniz ve hataları görüp değiştirmeniz lazım. Son 2 sene içerisinde, yönetmelikleri de katarsak 16 kez mevzuatta değişiklik yapıldı. Tüm bunlar gayet normal ve kabul edilebilir şeylerdir. Ancak bunları yaparken biraz da katılımcı olmak gerekiyor. Bunu, Çalışma Bakanlığı yapmalı. Üniversitelere de danışarak onların görüşlerini almalılar. Mevcut sistemde bakanlık kolaycı yaklaşıyor. Bu işin okulunu okumuş, gerekli yetki belgelerine sahip uzmanların yapanların çalışması gerekli” diye konuştu.