Osmanlı Dönemi’nde 11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan, 1877’de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 1923’de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti", 1935’te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947’de de "Türkiye Kızılay Derneği" adı ile 146 yıldır faaliyetlerini sürdüren Kızılay, kimsesizlerinin kimsesi olmaya çalışıyor.
En zor zamanlarda insanların yardımına koşan Kızılay’ın en önemli işlevlerinden birinin kan tedariği olduğunu belirten Aydın Kızılay Şubesi’nin sorumlu hekimi Kadir Sarı kan bağışının bağış yapılan kişi kadar bağışı yapan kişiye de pek çok faydasının olduğunu belirtti. Tek kaynağının insan olması ve ihtiyaç duyulduğunda yerine kullanılabilecek bir yedeğinin olmaması nedeniyle kanın ve kan bağışlamanın önemini son derecede önemli olduğunu belirten Dr. Sarı, sağlıklı olan herkesi kan bağışına çağırdı.
Türk Kızılayı’ın faaliyetlerini halktan aldığı güç ile 146 yıldır sürdürdüğünün belirten Dr. Kadir Sarı, kan bağışının sayılmayacak kadar faydasının olduğunu belirterek “Kan verince kan yapan organlar uyarılır ve kan yapmaya sevk edilir. Kan hücreleri yenilenir. İnsan psikolojik olarak rahatlar, kendini huzurlu hisseder. Daha sonra kendisine kan verilmesi gerektiğinde bunu yapacak insanların çıkacağını düşünerek güven duyar. Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip kan yapımı canlı tutulur. Verilen kanın yerine anında vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur. Kandaki yüksek yağ oranı düşer. Kan bağışı kalp krizi ihtimalini önemli oranda azaltır. Kan bağışlayan kişide baş ağrısı stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur. Kan bağışçısı her kan verdiğinde AIDS Hepatit B Hepatit C Sifiliz Kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur. Trafik Kazasında yaralanan bir kimsenin,
kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve onurlu bir davranıştır. Her kan bağışlayana kan grubu, kan sayımı ve kan yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama testleri uygulanır, bu da bir yarar olarak düşünülebilir. Gönüllü bağışçılardan alınan kan, güvenli kan olduğundan kan yoluyla hastalık bulaşması da daha az olur. Sonuç olarak gönüllü bağışçıların sayısının artması, toplumun sağlık düzeyi üzerine olumlu etki yapar” diyerek herkesi kan vermeye davet etti.