Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, katmanlı elemanlar ve sır ile yapıştırma tekniği kullanılarak ürettikleri ‘Bengü Çiçekleri’ panosuyla çini sanatında bir ilke imza attı.
Çinide kabartma elemanlar kullanımı düşüncesi ve uygulama sırasında keşfedilen sır ile yapıştırma tekniği ile üretilen Bengü Çiçekleri panosu, çini sanatını yeniden yorumlayarak bir ilki gerçekleştirdi. Modüler ve katmanlar oluşturacak şekilde çiçeklerin yapıştırılmasında geliştirilen yeni teknik, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Latife Aktan Özel ve Çini Sanat Dalı lisansüstü öğrencileri Nazan Ilgaz, Elif Tuğçe Savan, Yasemin Acar Kara, Zeynep Ertürk ve Hayriye Özcan tarafından geliştirildi. Öğrencilerin, kendilerini ifade ettikleri Safran, Gelincik, Yasemin, Zambak ve Müge çiçeklerine katman oluşturmak üzere yer verilen esere, kısa yaşam süreli çiçeklerin, uzun süreli bir yaşama ulaşma dönüşümünü ifade etmek düşüncesiyle sözlük anlamı ‘sonsuzluk’ olan Bengü Çiçekleri adı verildi. Bengü Çiçekleri’nin üretimi sırasında şimdiye kadar denenmemiş bir teknik olan katmanlı çini tekniğiyle 3. Boyutu oluşturan motifleri yapıştırma yöntemi keşfedildi ve kabartma motifleri sır kullanılarak esas yüzeye yapıştırıldı.
BENGÜ ÇİÇEKLERİ PANOSU YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
Bengü Çiçekleri panosunun ardından Nazan Ilgaz, Yasemin Acar Kara ve Zeynep Ertürk tarafından da katmanlı çini tekniği kullanılarak eserler geliştirildi. Eskişehir’de düzenlenen Türk Çini Sanatında Yeni Ufuklar başlıklı SERES’14 Uluslararası Seramik kongresinde sergilenen Bengü Çiçekleri ve Kestane Ağacı sanatseverler tarafından yoğun ilgi gördü ve hem yerli hem de yabancı birçok sanatçı tarafından beğenildi.
Bengü Çiçekleri’nin Türk çini sanatına kazandırılan yeni bir teknikle üretildiğini belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Latife Aktan Özel, “Eserimizde öğrencilerin stilizasyonlarını gerçekleştirerek kendilerini ifade ettiği çiçekler yer alıyor. Çiçekleri kalıplarda üretip, bisküvi pişiriminden sonra renklendirerek karoların üzerine sırla yapıştırdılar ve sonuç ürün meydana geldi. Çini sanatında ilk defa kullanılan teknikle çiçekler bir katman oluşturacak şekilde sırla esas tasarıma monte edilerek ölümsüzleştirildi. Biz de panonun adını Bengü Çiçekleri koyduk” diye konuştu.
Klasik eserlerden ilham alarak moderni birleştiren yeni çalışmalar yapmayı hedeflediklerini belirten Latife Aktan Özel, “Türk çini sanatının yadsınamayacak bir geçmişi var, ancak bu sanat kendini devamlı geliştirmiş ve kendi içerisinde hep yeni arayışlar içerisinde olmuştur. Günümüzde de klasik eserlerden ilham alarak yeni çalışmalar yapıyoruz. Öğrenciler kendi motiflerini oluşturuyor. Ancak yüzyıllara mal olan ve bütün dünyanın hayranlığını kazanan çiniye yeni bir soluk getirirken de çok dikkatli davranmak zorundayız” dedi.
Kestane Ağacı eserine imza atan Yasemin Acar Kara ise “Katmanlı çini tekniğine Kestane Ağacı çalışmamla katkıda bulunmak istedim. Benim için ağaç, her anlamda özel. Çünkü doğumu, yaşamı ve ölümü anlatabileceğimiz bir sembol. Türkiye’de çok fazla kestane ağacı bulunduğu için yakından incelememin kolay olacağını düşündüm ve bu konuda bir eser yapmaya karar verdim” şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Latife Aktan Özel ve öğrencileri tarafından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne armağan edilen Bengü Çiçekleri panosu, üniversitenin Kandilli Yerleşkesi’nin girişinde sanatseverlerle buluşuyor.