Op.Dr. Bülent Cihantimur, yağ transferinin, son on yıldır üzerinde en çok çalışılan ve geleceğin parlayan uygulaması olarak düşünülen bir estetik cerrahi girişimi olduğunu belirtti.
Op.Dr. Bülent Cihantimur, yağ transferi üzerine yaptığı araştırmalar neticesinde, tıp literatürüne Cihantimur Yağ Transfer Sistemi olarak geçen ve pek çok akademik makalede referans olarak gösterilen bir teknik geliştirdi. Cihantimur, yaptığı açıklamada, yağ transferinde hastanın bedeninden alınan yağların ihtiyacı olan diğer alana enjekte edilerek uygulandığını belirterek şöyle konuştu: "Klasik yağ transferi uygulamalarından farkı ise toplanan yağların havayla temasını engelleyerek depolandığı kapalı lipokid sisteminden gelmektedir. Yağ hücreleri ile kusursuz bir dolu uygulaması yapılabilir. Yapay, sentetik bir dolgu kullanmaktansa, hastanın kendi bedeninden alınan dokusuna uyumlu yağ dolgusu kullanmak, her açıdan hastaya avantaj sağlar. Fakat, bugün klasik yağ transferi uygulamalarında, yağın çekilme esnasında beden sıcaklığından, dışarıdaki ortama nakledilen yağ hücrelerinin değişen hava koşullarına uyumu düşünülmeden hareket edilir. Bu şekilde toplanan yağ hücreleri oksijenden mahrum kalır ve kök hücrelerin büyük bir kısmı etkisiz hale gelir. Cihantimur Yağ Transferi tekniğinde ise kullanılan kapalı sistem, kök hücrelerin yaşamına devam etmesini sağladığı gibi, fazla miktarda yağ toplamaya da fırsat vermektedir. Bu sayede hücrelerin canlı kalması ve transfer edilen alana derhal tutunması sağlanmış olur.”
Op. Dr. Bülent Cihantimur, son olarak, yağ transferi ile yüksek miktarda yağ toplanabildiğini, bu yağların transfer edilen alana tutunma ve canlı kalma oranının çok yüksek, enfeksiyon riskinin minimal olduğunu ve transfer edilen alana kök hücrenin tüm avantajlarını götürdüğünü sözlerine ekledi.