Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, “Pusuya yatıp araçların plakasına radar cezası kesmekle kazalar önlenmez” dedi. Keskin, son dönemde kazalara sebebiyet veren eski halk otobüsleri ile birlikte eski model taksi ve minibüslerin tamamen trafikten çıkartılarak, yeni araçların alımı için KDV ve ÖTV teşvikinin verilmesini istediklerini söyledi.
Keskin yaptığı yazılı açıklama da, “Son zamanlarda özellikle şehir içi ve şehirlerarası yollarda trafik kazaları bir katliam şeklinde sürekli olarak Türkiye’nin gündemine oturmuş durumda. 4 günlük bayram tatilinde 100’ü aşkın kişinin ölmesi ve yaklaşık 5 bin kişinin ise yaralanması bir savaşı andırır duruma gelmiştir. Ramazan Bayramı trafik canavarının gölgesinde kalmış ve yüzlerce eve ateş düşmüştür. Bu kazaların önlenmesi için yıllarca üzerinde durduğumuz ve yıllarca dile getirdiğimiz eğitimsiz ehliyetlerin verilme sorunudur. Ehliyeti var, ama maalesef eğitimi olmayan sürücüler resmen trafik terörü estirmektedirler” dedi.
“MAKAS TABİRİNİN ADI CEHALET VE SAYGISIZLIKTIR”
Keskin, kazalarla ilgili olarak gerek medyada ve gerekse de yapılan açıklamalarda kazalara sebebiyet veren bazı hataların cazibe haline getirildiğini belirterek, “Trafikte makas diye adlandırılan ölümcül hatalar sürücüler için cazibe haline getirmektedir. Trafikte araç kullanırken seyir halindeyken makas denilen bir tabir yoktur. Ama maalesef bu makas tabirini kullanan yetkililer bunu cazibe haline getirmekteler. Olsa olsa bunun adı cehalet, saygısızlık, bilinçsizlik, eğitimsizlik olur ya da makas tabirini adı trafikte kudurganlık olur. Başka bir terimle bunun adını değiştirip cazibe haline getirmenin hiç kimsenin hakkı olmaması gerektiğini düşünmekteyiz” ifadelerini kaydetti.
“MÜZEDE OLMASI GEREKEN ARAÇLAR TRAFİKTE BULUNUYOR”
Keskin şöyle konuştu, “ Özellikle, halk otobüsü diye adlandırılan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan otobüsler bakımsız ve denetimsiz olarak halen seyrüsefer yapmaktadır. 30-40 koltuklu bakımsız ve denetimsiz bu araçlara yüzlerce kişiyi bindirip denetimsiz ve tecrübesiz olan insanları ucuz şekilde şoför olarak kullandıkları bir gerçektir. Hatta şehirlerarası otobüsleri ve özel sektöre bağlı şirketlerin koltuk başına veya günlük yevmiye verilerek, araçları tanımadan, yolları bilmeden kavşaklarda nasıl durulacağını, kırmızı ışıkta nasıl durulacağını, yayalara nasıl yol verileceğini bilmeyen tecrübesiz ve eğitimsiz şoförlerin direksiyon başına oturtulması son dönemdeki kazaların en büyük sebeplerinden birisidir. Miadı dolmuş, müzede olması gerekirken halen yolda sefer yapmasına müsaade edilen halk otobüsleri ile yolcu taşınmasına göz yumulması yetkili kurumları kazaların yaşanmasında birinci sorumlu yapmıştır.”
“RADAR PUSUSU KURARAK KAZALAR ÖNLENMEZ”
Keskin, “Gaza basacağı yerde frene basan, frenin yerine gaza basan trafik kuralı nedir bilmeyen şoför ve sürücü yetiştirdiğimiz müddetçe, yaşlı arabaları, miadı dolmuş trafikten men edilmesi gereken araçları trafikten men etmediğimiz sürece ölümlü kazaların önüne geçmemiz mümkün değildir. Özellikle yetkili makaklar şunu çok iyi bilmelidir; trafik cezalarını yükseltmekle, pusuya yatarak radar cezası yazmakla trafikte sorunlar çözülmez. Yolda radar pususu kurarak plakalara arkadan ceza kesmekle şimdiye kadar bu konuda başarı elde edilemedi. Eğer başarı sağlansaydı sadece Ramazan Bayramı’nda 108 kişi trafik kazalarında ölmez, yaklaşık 5 bin kişi ise yaralanmazdı. Masa başında oturarak sahaya inmeden alana inmeden araç kullanmadan sadece plakalara arkadan ceza yazmak trafiğe hizmet değil, para tahsildarlığıdır. Hata yapan sürücü ve şoföre eğitim amaçlı, bilgi amaçlı hiçbir uyarı yapmadan sadece arkadan plakaya ceza yazarak hatasını söylememek, ne kadar caydırıcıdır? Yetkililer şunu düşünmektedir, ‘arkadan ceza yazmasak bu uyguladığımız sistemle bir yıl içerisinde tüm ehliyetlerin toplanması gerekir’ diye. Onu düşünerek hiçbir faydası olmayan ve her gün kazalara davetiye çıkaran böyle bir uygulamadan vazgeçilmesi gerekir” ifadelerini kaydetti.
“SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN SÜRÜCÜ EĞİTİMİ ELE ALINMALI”
Trafik kazalarının önlenmesine yönelik olarak önerilerini de sunan TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve MESOB Başkanı Şevket Keskin, öncelikle sürücü eğitiminin sil baştan yeniden ele alınması gerektiğini kaydederek, “Kaza yapan ve terör estiren trafikte saygıyı, sevgiyi bilmeyen trafiğe çıktığı zaman her şeyin ehliyetin başında olduğunu düşünen bu insanları tespit edip hangi sürücü kursundan ehliyet aldığını, kaç saat direksiyon eğitimi gördüğünü, şehir içinde ve şehir dışında ehliyet alırken kaç saat ders gördüğünü, gece ve gündüz eğitim görüp görmediğini, bu dersler kimin tarafından verildiğinin incelenip çıkartılıp bu cezai müeyyideleri insanlara değil bireylere değil o sürücü kurslarına verilmesi gerekir. Sürücü eğitimi konusunda kurallara uymayan sürücü kursları hemen kapatılmalıdır” dedi.
Keskin, ehliyet komisyonunun da yeniden oluşturulması gerektiğini belirterek, direksiyon sınavında Trafik Denetleme Şubesinden, Karayollarından, Şoförler ve Otomobilciler Odası’ndan, Jandarma’dan birer katılımcı ile direksiyon sınavının yapılmasını Milli Eğitim Müdürlüğü’nün son sınavda sadece gözlemci olmasını, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sadece yazılı sınavda sorumlu olmasını istediklerini kaydetti.
“ESKİ ARAÇLARIN YENİSİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ İÇİN KDV VE ÖTV TEŞVİKİ VERİLMELİ”
Keskin, yıllardan beri trafikte miadı dolmuş olan ticari araçların trafikten çekilmesi için KDV ve ÖTV teşviki talebinde bulunduklarını ve bunu halen ısrarla diye getirmeye devam ettiklerini belirterek, “Öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarındaki miadı dolmuş halk otobüsleri trafikten men edilmelidir. Aynı şekilde özel sektördeki miadı dolmuş, eski model tüm ticari araçlarda trafikten men edilmeli. Bunun için yapılacak en doğru çözüm, eski model araçların yenisi ile değiştirilmesi için KDV ve ÖTV teşviki verilmesidir. Yani eski ticari aracını değiştirenlere, yeni araç alırken bir kereye mahsus KDV ve ÖTV alınmamalı. Böylesi bir uygulama trafikteki tüm eski model araçların piyasadan çekilmesini sağlayacaktır. Ekonomik sıkıntı ve sermaye yetersizliği nedeniyle yıllardır aracını değiştiremeyen taksici, minibüsçü, otobüsçü, servisçi, kamyoncu esnafımız böylesi bir uygulamayı yıllardır bekliyor” diye konuştu.
“TRAFİK MÜHENDİSLİĞİ FAKÜLTESİ VE TRAFİK MYO AÇILMALI”
Türkiye’de gelinin noktada trafik sorununun yeniden ele alınması gerektiğini belirten Keskin, “ Gelin hep beraber Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu başta olmak üzere, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu ile tüm bağlı olan meslek odalarıyla, Şoförler ve Otomobilciler Odalarıyla beraber uzman kişilerle bir çalıştay yapalım ve bu çalıştaydan sonra bir yol haritası çizelim. Yıllardır YÖK’ten beklentimiz olan Trafik Mühendisliği Fakültesi ve Trafik Meslek Yüksek Okulu birimlerinin üniversitelerimizde açılmasını istiyor ve bekliyoruz. Trafik sorunun çözümü için para cezalarının arttırılmasını değil, kalıcı ve uzun vadeli çözüm üreten uygulamalar istiyoruz. Herkes elini taşın altına koymalıdır. Biz ise artık bu sorunun en aza indirilmesi için gövdemizi tayın altına koymaya hazırız” şeklinde konuştu.