Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin avukatı Mehmet Savruk, sonuçlanan dava nedeniyle Kılıçdaroğlu’nun vermek zorunda kaldığı 11 bin 491 TL’yi Vakıfbank Kocasinan Şubesi’nden çekti. Bugüne kadar Kılıçdaroğlu ve iftirada bulunan bazı CHP milletvekillerine yönelik açılan davalardan tazminata hükmedilip kesinleşen beş karar bulunduğunu ifade eden Savruk, buna karşılık tazminat istemi reddedilip de kesinleşen hiçbir karar bulunmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı CHP milletvekillerinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yalan ve iftiraları nedeniyle Başkan Mehmet Özhaseki ve bazı belediye personeli tarafından 50’ye yakın tazminat davası açılmıştı. Bu davalardan beş tanesinin tüm hukuki süreçleri sonuçlandı ve iftiralardan dolayı Kılıçdaroğlu ve bazı milletvekilleri tazminata mahkum oldu. Diğer davalar ise devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iftiralardan dolayı açılan davalara bakan Av. Mehmet Savruk, kazanılan bir davadan dolayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yatırdığı 11 bin 491 TL’yi bizzat bankaya giderek çekti. Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tazminata hükmedilen karar CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından Yargıtay’a götürülmüştü. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 19 Ocak 2015 tarihinde kararı onadı ve Kılıçdaroğlu’nu mahkum etti. Bunun üzerine Vakıflar Bankası Kocasinan Şubesi’ne giden Av. Savruk, Kılıçdaroğlu’nun yatırdığı 11 bin 491 TL’yi bankanın gişe memurundan aldı.
"İFTİRAYI ATANLARIN ÖZÜR BORCU VARDIR"
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Av. Mehmet Savruk, konunun dört seneyi aşkın bir süredir kamuoyunu meşgul ettiğini belirterek, "Asılsız iddia ve adi isnat ve iftiralarından dolayı Sayın Başkan, daire başkanları ve bir kısım meclis üyeleri hakkında iki kez soruşturma açıldığı, çok detaylı incelemelerden sonra iki kez takipsizlik kararı verildiği herkesin malumudur. Ne var ki, bu takipsizlik kararlarından sonra asılsız iddia ve isnatların, en adi iftiraların altında kalanların bir özür borcu vardır diye düşünmüştük. Haydi bunu yapmadılar, bu mertliği, bu erdemi göstermediler; ama her halde biraz utanırlar, sessiz kalırlar diye düşünüyorduk. Hayır onu da yapmadılar. Periyodik aralıklarla kalkıp, ilgisiz, alakasız, tamamen gerçek dışı beyanların sahibi oldular. İki kez verilen takipsizlik kararı bu belediyede suç işlendiğine dair en ufak bir emare, bir iz, bir delil ya da şüphe yoktur demedi mi? Bunlar resmen kamuoyunu aldatıyorlar. Algı idaresi yaratma çabası içine girmişlerdir. Evet, açtığımız tazminat davaları var, pek çoğu devam ediyor. Mahkeme tazminata hükmetse ne olur? Hükmetmese ne olur? Yargıtay kararı bozsa ne olur, bozmasa ne olur? Mahkeme manevi tazminata hükmeder ve Yargıtay da tasdik ederse halkımıza daha fazla sucuk ikramında bulunuruz. Tahsil ettiğimiz paralar Kayseri’ye sucuk olarak geri döner. Şu anda davaların yarısı bile lehimize sonuçlansa yüzbinlerce lira eder. Kaldı ki yargılama uzun bir süreçtir. Verilen tazminat kararları bazen bozuluyor, bazen Yargıtay onama kararı verebiliyor. Hemen söylemem gerekir ki, Yargıtay’ın kararları arasında bir tutarlılık da yok. Oy çokluğu ile bozulan bir karar oldu mu hemen başlıyorlar: ’Mahkeme bizi haklı buldu, Mahkeme belediyedeki yolsuzlukları tescil etti. Özhaseki davaları kaybetti’ diyerek algı idaresine utanmadan pişkince devam ediyorlar" dedi.
"EDEP YAHU"
Bugün mahkemece verilen bir karardan da bahseden Av. Mehmet Savruk, "2. Hukuk Mahkemesinde bir karar daha sonuçlandı. Mahkeme talebimizi kabul etmiş ve davalı Şevki Kulkuloğlu’nun kınamasına, 100 TL tazminatın tahsiline karar vermiş, Yargıtay kararı; siyasi şahısların bu eleştirilere karşı biraz daha tahammüllü olması lazım gelir gerekçesiyle bozmuştu. Ancak mahkeme bu kararında direndi. Bozma kararı gelir gelmez bu şahısların ne şekilde beyanatlar verdiği bilinmektedir" dedi.
Bugüne kadar açılan davalardan beşinin kesinleştiğini de vurgulayan Av. Savruk, "Bütün bunlara rağmen şunun altını çizerek söylüyorum. Tazminata hükmedilip kesinleşen beş karar var; ama tazminat istemi reddedilip de kesinleşen hiçbir karar yoktur. Biraz insaf yahu. Eskiden başta medreseler olmak üzere devlet dairelerinde yazılıp asılan bir deyim vardır. Edep Yahu. Evet biraz da edep. Başkanımın zaman zaman ifade ettiği gibi gelsinler sizlerin önünde özür dilesinler. Biz bu paraları almayalım, hatta aldıklarımızı da iade edelim. Bugüne kadar halkımıza ikram ettiğimiz sucuklar bizden çıksın. Halkımıza helal olsun. Ama yanlış yaptıklarını kabul etsinler, bizlerden açıkça özür dilesinler. Ama bu tutumlarına devam ederler, gerçek dışı beyanların tekrar sahibi olurlarsa bizim doğruları açıklamayı sürdüreceğimizi, tazminat paraları ile halkımıza ikramlarımıza devam edeceğimizi de iyi bilsinler" diye konuştu.