Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yakınlarının bir vergi cennetindeki şirkete gönderdiği paralara ilişkin dekontları kamuoyuyla paylaşmıştı. Paralarla ilgili takipsizlik kararı verilirken Erdoğan ve belgelerde adı geçen yakınları, CHP liderine 1.5 milyon liralık manevi tazminat davası açmıştı. Mahkeme, Kılıçdaroğlu’nu 197 bin lira tazminata mahkum etmişti.
Kılıçdaroğlu, “Parayla pulla korkmayız” dedikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni (AİHM) işaret etmişti.
‘Cübbemi çıkardım ve mahkeme salonunu terk ettim’
BBC Türkçe’den Berza Şimşek’e konuşan Çelik, “Man Adası uzerinden genel başkana Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları tarafından üç ayrı dava açıldı. Davalar üç ayrı mahkemeye düştü. Üç mahkemenin hakimi de değiştirildi, bir yıllık, iki yıllık, üç yıllık hakimler atandı. Bu hakimler yaklaşımları bilinen kişilerdi” dedi.
Hakimin delillerin toplanmasını reddetmesi üzerine reddi hakim talebinde bulunduklarını söyleyen Çelik şöyle devam etti: “Reddi hakim kararından sonra, hakimin red ile ilgili görüşünü yazıp işlem yapmaksızın üst hakime göndermesi gerekiyordu. Ama bu hakim talebimizi hukuka uymayan bir şekilde reddetti ve ivedilikle karar vereceğini söyledi. Bunun üzerine hakimin objektif davranmayacağını, önceden hazırlanmış kararı vereceğini, hakimi tanımadığımı, kararın meşru olmayacağını belirterek, hem tepki olarak hem de yargılamayı meşrulaştırmamak adına cübbemi çıkardım ve mahkeme salonunu terk ettim.”