"Engelliler İçin Turuncu Bayrak Önerisi” sahibi Mimar Gülay Yedekçi, “Her yaş grubundan ve her sağlık koşulundan insanın yaşayabileceği huzurlu ve konforlu mekanları yaratabilirsek engelli yaşamın önündeki büyük engeli de aşmış oluruz” dedi.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında açıklama yapan "Engelliler İçin Turuncu Bayrak Önerisi” sahibi ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Mimar Gülay Yedekçi, kentlerin ve yapıların engelliler için de kullanabilir hale gelmesinin bütün insanların daha konforlu ve mutlu bir hayat yaşamasının önünü açacağını ifade etti. Mimar Yedekçi, mimarlara ve kent bilimcilere büyük görevler düştüğünün de altını çizdi.
“BİR SOKAKTAN DİĞERİNE GEÇEMİYORLAR”
Engellilerin bir sokaktan diğer sokağa emniyetle geçeceği kaldırım yüksekliklerinin rampalarla ayarlanması gerektiğini vurgulayan Yedekçi, “Kentlerimizde bir sokaktan diğerine geçişi kolaylaştırmamız gerekiyor. Engellilerimiz, yaşlılarımız, hamile, çocuklu insanlarımız ve her türlü fiziksel özelliğe sahip, her yaş grubundan olanlar ya da çeşitli uzuvlarını kaybetmiş insanlarımızın basit sezgisel yöntemlerle kullanabileceği yapılar yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
“TOPLUMDAKİ ENGELLİ ALGISI DEĞİŞMELİ”
Toplumun engellilere karşı algısı değişmeli diyen Yedekçi, “Toplumda engellilere karşı var olan algı büyük oranda değişmelidir. Empati yönteminin bir an önce devreye girmesi ve engelli insanların yerine de kendimizi koyarak bu alanda daha ısrarlı davranmamızın iyi olacağını düşünüyorum. Bir masanın ve sandalyenin ayarlanabilir ölçekte olması engellilerin işini kolaylaştırmayacaktır aynı zamanda farklı fiziksel özellikte olan insanların da hayatını kolaylaştıracaktır. Böylelikle aslında engelliler için tasarım dediğimiz evrensel tasarım ilkelerine uygun tasarımlar yapılırsa sadece engellilerin değil tüm insanların konforu sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Yapıların engellilerin ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Yedekçi, “Yapılar tasarlanırken engelliler düşünülmelidir. Bu konuda belediyeye, mimarlara ve aslında tüm insanlara birtakım işler düşüyor. Engellilerin otoparklarına park etmemek, onların tuvaletlerini kullanmamak gibi bireylerin kendi yapabileceği şeyler var. Aslında bütün çalışmalar insanların mutlu olabilmesi için yapılmaktadır. Burada önemli olan engellilerin mutlu olması ve rahat yaşayabilmesi için mücadele etmek ve görev almaktır. Bu da her onurlu insanın görevidir” diye konuştu.