Niye her seferinde deyimi yerindeyse tongaya düşüyoruz ve ben de dahil olmak üzere yazı yazıyoruz bilmiyorum...
Normal şartlarda; "Aziz Yıldırım'dır, ne yapsa yeridir!" deyip geçebiliriz esasında...
Zannediyorum kendisinde istediği şeyleri söyleme hakkını bulması, futbol camiasını 'aptal' yerine koyması sinirimizi bozuyor...
Aslında Aziz Yıldırım'ın son sözleri spor camiasını değil psikiyatri dalını ilgilendirecek bir açıklama...
Yeni ilaç başlanması da olabilir, doz artırımı da...
Ya da kullanılan dozun bünyeye verdiği etkiyle de bunlar yaşanmış olabilir, dozun azalması da gerekebilir...
Dediğim gibi psikiyatriyi ilgilendiriyor...
Utanmaya, sıkılmaya gerek yok, günümüz yaşamında herkesin başına gelebilecek, grip gibi, ishal gibi bir durum psikolojik rahatsızlıklar...
İşte burun akar ne bileyim başka bir şeyler olur, Aziz Yıldırım'ın da sıkıntısı bu...
Grup terapisi de denenebilir mesela...
"Merhaba, Ben Aziz Yıldırım, Fenerbahçe başkanıyım, koltuk ve kaos bağımlısıyım."
"Meeerhaaabaaa Aaaaziiiiz." Diye başlar gider...
Sonrasında grubun psikolojisini daha da bozup toplu intihara sürükleyecek potansiyeli de yok değil...
Sonuç olarak Aziz Yıldırım, futbol camiasının sinirlerini test etmek üzere bir açıklama daha yaptı...
Artık, kendi başarısızlığını örtmek adına gündemi değiştirmek için mi, şekeri yükseldiği için mi bilinmez! Bursaspor da cevap niteliğindeki açıklamasında çok uzatmış esasında...
'Son hafta tüm ipler elindeyken Trabzonspor'u evinde yenemiyorsan, bunun adı FETÖ değil beceriksizliktir.' Sözün özü, konu artık TFF'yi aşmıştır, yargıya intikal etmelidir...
50 yılı aşkın geçmişi bulunan bir kulübü terör örgütüyle yan yana anan ve bunu bir kaç kez tekrarlayan kişi ile ilgili soruşturma neden başlatılmaz? Bursaspor'un da acil bir şekilde harekete geçip suç duyurusunda bulunması şarttır...
TFF zaten bu konuda adım atamaz, zamanında atamadığını da gördük, artık Bursaspor'un yüzeysel açıklamaları bırakıp, konuyu Yüce Türk Adaleti'ne devretmesi şarttır!