Köklü zihniyet değişikliği şart!

Başlangıçlar her zaman heyecan vericidir...
Hele ki bu başlangıç, 1,5 yıllık bir sürenin ardından 19 yıllık mesleğe geri dönüşle gerçekleşiyorsa...
1,5 yıllık dönem içerisinde meslekten kopsak da; meslek bizden kopmadı, yazmaya da devam ettik açıkçası...
Ancak şimdi bütün enerjimizi, doğru, ilkeli ve tarafsız bir şekilde haberciliğe verme zamanıdır...
Hoşbulduk Haberin Adresi, ve tekrar hoşbulduk Bursa...
Kısa bir girizgahın ardından konumuza spora, futbola ve özellikle de Bursaspor'a dönme vaktidir...
Açıkçası 1,5 yıl önceki makalemi buraya kopyalasam, zannediyorum birçok taraftar yadırgamadan yazıyı okur...
Çünkü zihniyette değişen hiçbir şey yok maalesef...
Garip transfer paraları, çantacı menajerlerle kolkola girilip yapılan transferler, para yok söylemleri vs...
En önemli durum ise Bursaspor altyapısının bitirilmesi...
O kadar büyük bir öngörüye sahip ki büyüklerimiz, Mehmet Zeki Çelik'i (Ali Ay dönemi) bonservisiyle İstanbulspor'a verebiliyor...
Enes Ünal da yine Bölükbaşı yönetimi tarafından Manchester City'ye satıldı. 3 milyon Euro'ya giden Enes'ten City, 11 milyon Euro kar elde etti...
Sizi bilmem ama biz Enes'in çok iyi bir oyuncu olacağının farkındaydık ve o dönemde de satılan rakamın az olduğunu söylediğimizde Bursaspor'u karıştırmakla suçlanmıştık...
Allahtan Okan Kocuk, İstanbulspor'a kiralandı da ikinci bir Mehmet Zeki Çelik travması yaşanmadı...
Yine o döneme geri dönelim...
Oğulcan Şahin gibi bir yeteneği kendi ellerimizle bitirdik ve Bandırmaspor'a gönderdik...
Doğanay Kılıç ile sorunlar yaşadık, hadi onu da gönderdik...
Bünyamin Kasal'dan zaten olmazdı, gönderdik...
Furkan Emre Ünver de kendini geliştiremedi(!), sonuç belli...
Emirhan Aydoğan'ın pişmesine de sabredemedik, ne de olsa kadroda mükemmel orta saha oyuncuları vardı...
Sağ açık Mert Örnek'i de sağ bekte denedik, denedik olmadı, e onu da gönderdik...
Yunus Öz zaten Orhangazi'de bile oynayamıyor!
Berke Yılmaz da bir geliştiremedi kendini..
Oğulcan Çağlayan kendi gitmek istedi, Batuhan Altıntaş'tan zaten olmazdı...
Rüştü Hanlı'yı seneye göndeririz, Ertuğrul Ersoy zaten çok hata yapıyor...
Furkan Soyalp'ten de bir olmadı gitti, Kubilay'ın da neticesi havalarda ı ıh olmadı ondan da!
Bu oyuncular kendilerini geliştiremediyse;
1-Çarpık düzenin sonucudur
2-Altyapıdan A Takım'a geçişte destek olunmamasıdır ve deyimi yerindeyse kendi hallerine bırakılmasıdır
3-Daha fazla transfer yapıp, 'tutarsa iyi olur' bahanesine sığınıp, bizi aptal yerine koymaktır
Şimdi gelin şöyle bir kadro çıkaralım...
Kalede Okan Kocuk, stoperler Ertuğrul Ersoy, Furkan Emre Ünver, sol bek Oğullcan Şahin, sağ bek Mehmet Zeki Çelik, orta alan Emirhan Aydoğan, Doğanay Kılıç, forvet arkası Furkan Soylalp, kanatlar Oğulcan Çağlayan, Mert Örnek, forvette de Kubilay Kanatsızkuş...
Dahası da var: Muhammed Şengezer, Bünyamin Kasal, Rüştü Hanlı, Batuhan Altıntaş, Yunus Öz, Berke Yılmaz...
Liste daha da artırılabilir...
Şimdi bu kadroya sözleşmesi sene sonunda bitecek, karakterli, mücadele edecek 2-3 tecrübeli yerli oyuncu, 4-5 de yabancı futbolcu katın...
Başlarına da gençlerin dilinden anlayan bir teknik adam...
Şu anda adeta sahada çiçek toplamaya çıkan takımdan daha mı aşağıda olurdu?
O gençler iyi bir psikolog, iyi bir mentör eşliğinde şu anda kadroda bulunan ve kafasına göre oynayan oyunculardan çok daha fazla şey verirdi bu kulübe...
Hata yapardı belki ama bu formanın ağırlığını bilirdi...
Bir nesli, egolarınız, garip transfer stratejileriniz, 'daha fazla transfer-daha fazla para akışı' zihniyetiniz sebebiyle çöpe attınız...
Mayıs'ta göreve başlayacak yönetimin, bu şehrin her yerinden futbolcu çıkacağını iyi kavraması ve bir plan doğrultusunda göreve gelmesi gerekiyor...
Yoksa yine hayalden öteye geçmeyen transferler, yine borç artışı, yine 'şehir bize destek olmuyor' söylemleri karşımıza gelir...
Bursaspor'un transfere değil acil olarak bir sisteme ihtiyacı var...
Yolsa zihniyet değişmedikten sonra Ali gitmiş, Veli gelmiş fark etmez!

Köşe Yazıları Haberleri