Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (KONYSİAD) geleneksel konuklu toplantılarının konuğu ALARKO Holding Yönetim Kurulu üyesi Leyla Alaton oldu. Rixos Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan KONYSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Emin Altıner, İshak Alaton ve Leyla Alaton ile tanışmalarını anlattı.
İlk tanışmalarının 2 Kasım 2005’te olduğunu ve o günden bu yana çok iyi dost olduklarını söyleyen Altıner, “9 yıldır tanışıyoruz. Basında ’Süper Kadın’, ’İstanbul Hanımefendisi’ gibi tanımlamalar yapılan Leyla hanımı tanıdıktan sonra gerçek bir hanımefendi, örnek bir anne, bilgi ve becerisi ile sosyal sorumluluk projelerine verdiği katkı ile başarılı bir iş kadını olduğunu gördüm. Türkiye’yi somon ile tanıştıran, dostluk ilişkilerine son derece önem veren, doğru bildiği her şeyi söyleyen, bitmek bilmeyen azmi ile bilinen Leyla Alaton’u sizlerle buluşturmak istedik” dedi.
"AĞZINDAN BAL DAMLAYAN ADAM"
Konuşmasına, “Ağzından bal damlayan bu adam (Emin Altıner) çağırır da ben gelmez miyim hiç” diye başlayan Leyla Alaton, sosyal medyada olmamayı düşünemediğini belirtti. Leyla Alaton, "İlk zamanlar ’2 yaşında arkadaşlarımı bulup onlarla mı uğraşacağım’ derken Facebook’ta 5 Leyla Alaton olduğunu öğrendim, Böylece Facebook hesabı açtım" diye konuştu.
“SOSYAL MEDYA ÖNEMLİ”
Babası İshak Alaton’un 88 yaşında ve hala koşarak işe gittiğini belirten Leyla Alaton, her sabah heyecanla ’Ne gelmiş’ diye maillerine baktığını söyledi. Bugünkü zamanı sosyal medyada olmanın en güzel zamanı olarak gösteren Alaton, "Bugünkü bilgi ve tecrübeyle sosyal medyadan yararlanmanın en güzel zamanı. Gençler heyecanla bilmeyebilir. Onun için sosyal medyadan benim gibi kaçanlar, gereksiz olduğunu düşünenler, öyle düşünmeyin. Çocuğunuzun en iyi arkadaşını parayla tutacaksınız, 3 saatte öğretir size. Doğru düğmelere basınca ve öğrenince müthiş bir şey getiriyor insanın hayatına" dedi.
“İSHAK ALATON 30 YILLIK AYAKKABIYI HALA İNATLA GİDER YAPTIRIR”
Babası İshak Alaton ve ortağı merhum Üzeyir Garih’i de anlatan Alaton, şunları söyledi:
"Demokrasiye özellikle çok büyük zaafı vardı. Sosyal demokrasi kavramının ne kadar sağlıklı olduğunu, gelir dağılımı farklılıkları az olan toplumun ne kadar ileriye gideceğini gören insanlardı. İkisi de yokluktan geldiği için maddeden uzak yaşarlardı. Amaçları ceplerini doldurmak değildi. Babam 30 senelik ayakkabıyı hala inatla gider yaptırır. Başkalarına yarar sağlayan işler yapma başka bir hazdı. Çok sivil toplumcuydular. Kadın-erkek herkesin hayatında olması lazım, bu bir insanlık görevidir. ’Başkaları için de bir şey yapıyorum’ duygusunu yaşayalım. İnsanın manevi tarafını besliyor, manevi taraf doyumsuz. İnsanın hayatına renk katan, insanı zenginleştiren bir şey ve ben de onları Üzeyir beyden, babamdan gördüm."
“DİZİLER GÜNÜ KUTLANSIN”
Bütün dünyada eğitimden bahsedilmesi gerektiğini ve eğitenin bugün sosyal medya olduğunu dile getiren Alaton, “Bugün Öğretmenler Günü, ’Öğreten öğretmenler geçmişte. Bugün Türkiye Cumhuriyeti gençliğini eğiten bence dizilerdir’ diye yazdım. Çünkü hakikaten böyle, benim çocuklarımı diziler eğitiyor. Küçük ağa, büyük ağa neyse kurtlar, bilmem neler. Ne yazık ki böyle. Onlara rağmen bir eğitim vermek durumundayız. Doğruyu yanlışı ayırabilme bilgisini verebilsek zaten o en büyük başarı, ama zaten diziler çok büyük etken. 10 sene sonra da ’diziler günü’ kutlanmalı bence, Öğretmenler Günü gibi" ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN’A FEMİNİST DEDİM”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade, eşdeğer olabilmektir. Yani adalettir. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir" şeklindeki sözlerine ilişkin yorumları da sorulan Leyla Alaton, şöyle konuştu:
“Politika hakikaten konuşma lüksüm olmayan bir alan. Takdir edersiniz ki hala iş hayatında büyük bir şirketin çalışanı olan, o yüzden politikayla ilgili yorumlardan kaçınıyorum, yapmıyorum, girmek istemiyorum. Kadın-erkek konusu zaten benim konum. İki sene evvel bir toplantıda o zaman Başbakandı kendileri, ben kalkıp ’Sizi çok feminist buluyorum’ dedim. ’Çünkü bu kadar güçlü ve hepimizin bildiği, çok ciddi güçte olan bir karakterle beraberseniz. Eşiniz çok güçlü bir kadın. Bu da sizi otomatikman feminist yapar’ dedim kendisine. Biraz kızarmıştı ama sonra bir kompliman olduğunu anladı. Hakikaten bir kompliman olarak bunu söyledim. Bence çok büyük bir kompliman erkeğin feminist olması. Babamı çok feminist biliyorum mesela. Çıkarken de çok uzun sohbet ettik kendisiyle. Kadın-erkek eşitliği bir lüks olmamalı dünyada, çünkü zaten oraya doğru gidiyor dünyamız, öyle olmak zorunda. Öyle olursa güzellikler olacağını görüyoruz."
Alaton, "Babamı bile feminist yaptım. Çağa ayak uydurmak böyle bir şey" dedi.
“SEKRETER, ADAMIN NE ÇEKTİĞİNİ HER GÜN GÖRÜYOR”
Kadınların iş hayatındaki yerine ilişkin sorularını da yanıtlayan Alaton, çalışan kadının eşlerinin birbirini de daha iyi anlamasını sağladığını belirterek, "Bir adamın da nelerle uğraştığı, ne tip problemler çektiğini ancak çalışan kadın anlayabilir. Çalışmayan biri anlayamaz. Zaten ona anlatmazlar. Ne olur, gittikçe ipler kopuyor. Sekreter daha iyi anladığı için o tarafa gidiyor adam. Yani sekreter her gün görüyor ne çektiğini, onun için yani orada bir anne dili konuşabilmek lazım. Biraz direkt konuşurum biliyorsunuz. Biraz patladım ama kimse alınmasın bu bir gerçek, natürel, doğal, olağan bir şey. Ondan sonra ’Niye gitti?’ oluyor. İşte bundan gitti. Aynı lisanı konuşamıyor artık. Biri Çince biri Japonca konuşuyor. Nasıl anlayacaksın adamın derdini? Ölmüş bitmiş çekler, senetler. Hala sen ’Saçım güzel mi, işte bugün bilmem ne aldım’ veya ’Semalara gidecek miyiz bu akşam?’ diye tutturmasın o zaman" diye konuştu.
Konuşmanın ardından KONYSİAD Başkanı Emin Altıner, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Leyla Alaton’a, Bektaşi kültüründe Bektaşi dergahına teslimiyeti simgeleyen 12 köşeli ’teslim tası’ hediye etti.