Mahkeme, Munzur Vadisinde Bütünlüklü Araştırma İstedi

Tuncelili Çevreci Avukat Barış Yıldırım tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, Munzur Vadisi’nin birinci derece doğal Sit alanı ilan edilmesi talebiyle açılan davada, mahkeme, vadide bütünlüklü araştırma istedi.
Bakanlar Kurulu tarafından 1971 yılında Milli Park ilan edilen Munzur Vadisi’nde 6 baraj ve 8 Hidroelektrik Santrali (HES) planlaması, kentte çevre mücadelesi yürüten Avukat Barış Yıldırım tarafından yargıya taşındı.
Avukat Yıldırım, Milli Park olan Munzur Vadisi’nin taşıdığı özellik ve güzellikler nedeniyle birinci derece doğal Sit alanı ilan edilmesi ile baraj projelerinden vazgeçilmesi amacıyla 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Bakanlığın talebi reddetmesi üzerine Avukat Barış Yıldırım durumu yargıya taşıdı. Dava süreci devam ederken Sit alanlarıyla ilgili karar alma yetkisi 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredildi. Bu değişiklik üzerine Avukat Yıldırım, Munzur Vadisi’nin birinci derece doğal Sit alanı ilan edilmemesi nedeniyle Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dava açtı. Geçen günlerde başvuruyu görüşen Elazığ 1. İdare Mahkemesi, 2001 yılında Elazığ Müze Müdürlüğü tarafından Munzur Vadisi hakkında hazırlanan raporları da dikkate alarak vadide bütünlüklü bir inceleme yapılması gerektiğine oy birliğiyle karar verdi.
MAHKEME, BAKANLIKTAN MUNZUR VADİSİNDE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIMLA ARAŞTIRMA İSTEDİ
Kararında Munzur Vadisi boyunca uzanan bazı bölümlerin birinci derece doğal Sit alanı ilan edildiğine vurgu yapan Elazığ 1. İdare Mahkemesi, “Görüldüğü üzere söz konusu alanın, çeşitli kültürel ve doğal değere sahip olduğu yönünde kuvvetli delil bulunmasına rağmen bu değerlerin gün yüzüne çıkarılması ve koruma altına alınması meselesinin bütüncül bir yaklaşımla kültür varlıkları konusunda uzman kişilerin yanı sıra tabiat varlıkları konusunda uzman olan kişilerin de katılımıyla yapılacak detaylı bir çalışmayla ele alınması gerekirken şu ana kadar bu konuda yapılan çalışmaların genelde lokal çapta ve tek yönlü yapıldığı, yani vadinin belli bir alanının arkeologlardan teşekkül ettirilen heyetler tarafından kültürel varlıklar açısından incelendiği Gözeler mevkisi ile ilgili çalışma dışında Milli Parkın doğal güzelliği ve zenginliğiyle ilgili davalı idare tarafından herhangi bir çalışmanın yaptırılmadığı görülmektedir. Bu duruma göre, Munzur Vadisi Milli Pakı’nın kültürel ve doğal değerlere sahip olduğu gerçeği karşısında, davacının başvurusu üzerine bu değerlerden korunması gerekli olanların tespiti ve tescili için konunun bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak hem kültür varlıkları alanındaki uzmanların hem de doğal varlıklar konusunda uzmanların katılımıyla ve ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği sağlanarak vadinin bütününü ele alan geniş ve detaylı bir alan araştırması yapıldıktan sonra elde edilecek veri ışığında konu hakkında karar verilmesi gerekirken başvurunun zımnen reddedilmesinde hukuka uyarlılık görülmemiştir” dedi.
KARAR NEDENİYLE MUNZUR VADİSİNDE AÇIKLAMA YAPILDI
Mahkeme kararını basın mensuplarıyla paylaşmak amacıyla Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içinde yer alan Halvori Gözeleri’nde bir açıklama gerçekleştirildi. Belediye Eşbaşkanları Mehmet Ali Bul, Nurhayat Altun, Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ile çevrecilerin katıldığı açıklamada konuşan davanın Avukat Barış Yıldırım, “Mahkemenin verdiği bu kararın ardından sürecin takipçisi olacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na şunu söylemek istiyoruz. Sizin müze müdürlüğünüz zaten buranın doğal Sit alanı ilan edilmesi gerektiğini ortaya koymuş durumda. Bunun aksini ortaya koyabilecek veri de elinizde yok" dedi.
Munzur Vadisinin olağanüstü eşsiz güzelliklere sahip olduğunu anlatan Belediye Eşbaşkanları Mehmet Ali Bul, Nurhayat Altun, "Bin 588 bitki çeşidi olduğunu biliyoruz. Bunların 55’i sadece Munzur havzasına has türlerden. Bölgede yaban hayatı açısından da zengin türler var. Munzur Vadisi bu özellik ve güzellikleriyle Türkiye hatta dünyada kültürel miras listesine alınması gereken bir alan. Bu alanın bir an önce doğal Sit alanı olarak ilan edilmesi Anayasa’nın da emredici hükmüdür. Bu sürecin takipçisi olacağız. Eğer 30 gün içinde bu kararın gereği yerine getirilmezse ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Yine kararın yerine getirilmemesi halinde UNESCO’ya da başvuruda bulunacağız” diye konuştu.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu da yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararın gereğini yerine getirmesi gerektiğini belirterek, “Bunca zamandır hukuksuz davranan bakanlığın artık bu bölgeye hassas davranması lazım. Arkeolog, biyolog, çevre mühendislerinden; bilim çevrelerinden tarafsız ve bağımsız kişiler tarafından bir ekip kurmalı buraya dair inceleme başlatılmalıdır. Buradaki endemik türleri, doğayı, bitki örtüsünü, hayvanları, canlıları analiz etmelidir. Ve bunu üzerinden de doğal Sit alanı kararı vermelidir. Türkiye’nin hiçbir bölgesinde böylesi bir güzellik bulunmamaktadır” diye konuştu.
Belediye Eşbaşkanı Mehmet Ali Bul, kentteki baraj ve HES projelerinin Dersim coğrafyasından intikam alma projeleri olduğunu ifade ederek, “Herkesin şunu iyi bilmesi gerekiyor. Dersimliler Munzur Vadisi’nde planlanan bu projeleri izin vermeyecek ve karşısında duracaktır” şeklinde konuştu.
Tunceli’nin Ovacık İlçesi Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ise, 1938’den beri Dersim’i insansızlaştırma politikaları yürütüldüğünü dile getirerek, Munzur Vadisi’nin birinci derece doğal Sit alanı ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
Açıklamanın ardından bir süre vadiyi gezen katılımcılar daha sonra kent merkezine döndü.

Haberleri