Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ’Türkiye Özel Sermaye Forumu 2014’te konuştu. Bakan Şimşek, "Gelecek 10 yıl içerisinde ’büyüme’ temel faktör olacak. Büyümenin son 10 yıla göre kıt, potansiyelinin düştüğü bir ortamda Türkiye, gelecek 10 yıl içerisinde farklılaşacak. Bu farklılaşmanın da zeminini şimdiden hazırladık, hazırlıyoruz" dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ’Türkiye Özel Sermaye Forumu 2014’te konuştu. Bakan Şimşek, konuşmasında gelecek 10 yıl içerisinde büyümenin temel faktör olacağını vurgulayarak şunları söyledi: "Geçtiğimiz 10 yılda küresel ekonomiye baktığımız zaman gelişmekte olan ülkelere baktığımız zaman çok yüksek emtia fiyatlarını görüyorsunuz, çok düşük faiz ortamı ki şuanda devam ediyor ki eninde sonunda bitecek yani global likiditenin bol olduğu ve büyümenin de göreceli yüksek olduğu bir dönem. Fakat önümüzdeki 10 yıl en önemli konu ’büyüme’ olacak. Bu dönemde "Büyüme nerede olacak?" sorusuna doğru cevap verilebildiği takdirde o zaman geçmiş 10 yıl gibi iyi kazançlar elde edebilir. Gelecek 10 yıl içerisinde büyüme temel faktör olacak. Büyümenin son 10 yıla göre kıt, potansiyelinin düştüğü bir ortamda Türkiye, önümüzdeki 10 yıl içerisinde farklılaşacak. Bu farklılaşmanın da zeminini de şimdiden hazırladık, hazırlıyoruz. Siyasi istikrar olmadan reform olmuyor. Bazen siyasi istikrar olup da reform yapmayan ülkeler de var. Ortadaoğu ülkeleri en güzel örnektir, Orta Asya ülkeleri en güzel örnektir. Adamlar uzun yıllardır ülkeleri ülkeleri yönetiyor ama reform yapmayabilirler. Türkiye’de şöyle bir husus var; siyasi istikrarın olduğu dönemlerde de reformlar yapılabilir. Reformlarla birlikte refah artışı oluyor. Siyasi istikrar reformlar için çok önemli bir değişken. Türkiye’de biz bu yıl iki seçimi geride bıraktık. Seçimlerden önce nispeten yoğun bir gündem yaşandı, bir kargaşa ve tartışma ortamı yaşandı. Siyasi motivasyonlarla bir sürü konu gündeme geldi. Ama sonuçta çok açık ve net olarak her iki seçim de son derece yumuşak ve demokrasinin güçlendiği bir süreç olarak yaşandı. Mahalli seçimlerde AK Parti bir önceki mahalli seçime göre oy oranını iyi bir şekilde artırarak belediyelerin neredeyse yüzde 60’ını kazandı. Hemen akabinde cumhurbaşkanlığı seçimi yaptık. Bütün muhalefet bir olmasına rağmen başbakanımız, cumhurbaşkanı oldu. Bir hafta içerisinde Türkiye’de iktidardaki partinin genel başkanı değişti, başbakanı değişti, yeni bakanlar kurulu kuruldu. Yeni bir cumhurbaşkanı var. İktidardaki partinin yeni bir genel başkanı ve yöneticileri var. Ne kadar yumuşak bir geçiş oldu. Bir kavga, gürültü yaşanmadan Türkiye bunu başardı. Bunu kaç ülke yapabilir merak ediyorum. Türkiye’de siyasi istikrara ilişkin en ufak bir tereddüt varsa bu tereddütlerin geride kalmış olması lazım. Eylül başında yeni hükümet göreve başladı, güvenoyu aldı. Eylül başında yapılan bir ankete göre bugün seçim olsa, vatandaşın yüzde 52’ye yakını iktidardaki partiye yani AK Partiye oy verecek. Eylülün 18’ine doğru yapılan bir anket başka bir şirkete yapılan bir ankete göre burada da yüzde 51 civarı. Dolayısıyla Türkiye’de siyasi istikrara ilişkin tereddütlerin geride kalmış olması lazım. Bütün etrafımızda olup bitenlere, içerideki siyasi motivasyonlarla ortaya atılan iddialara rağmen millet çok açık ve net olarak istikrardan yana, reformdan yana, refahtan yana bir tercih ortaya koymuştur".
Maliye Bakanı Şimşek, ekonomi yönetimi olarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın başkanlığında uzun süredir Türkiye’nin değişiminin ve dönüşümünün yeni halkasını oluşturacak, çok kapsamlı ikinci ve üçüncü nesil reformları içeren bir reform paketi üzerinde çalıştıklarını belirtti ve çalışmaların bu sene içerisinde biteceğini söyleyerek "Şuanda bir hazırlık safhasındayız. Çok kapsamlı bir reform üzerinde çalışıyoruz. Bu reformların bir kısmını gelecek yıl seçimleri beklemeden bir kısmını da hemen seçimlerden sonra uygulamaya koyacak şekilde hazırlıyoruz. Bu reform programı 25 dönüşüm alanını kapsıyor ve bu 25 dönüşüm alanına ilişkin bin 200’ün üzerinde reform tedbiri alınacak. Bu tedbirleri belirledik, belirliyoruz. Bu tedbirleri hangi kurumlar alacak, ne zaman alacak ve bu tedbirler için gerekli olan mali külfet nedi? Reformlar bedava değil, reformların bir maliyeti var. Çok kapsamlı ilk defa böyle bir çalışma içerisindeyiz" dedi.
Bakan Şimşek, Türkiye’nin 2023 yılı vizyonu ve hedefleri olduğuna değinerek, "Bu hedefler iddialı kabul ediyorum. Bu hedeflerin 2007 yılı öncesinde kurgulandı o gün, bugün küresel bir kriz var. Avrupa’da kriz sonrası neredeyse bir durgunluk var. Orta Doğu’da çok büyük çalkantılar yaşandı, yaşanıyor. Buna rağmen Türkiye, tabii ki bu reform programı ile geçmişte ve önümüzdeki dönemde yapacaklarıyla 2023 hedeflerini gerçekleştirme noktasında yoluna kararlı bir şekilde devam edecek. Kısa vadede baktığınızda Türkiye’de büyüme ılımlı. Doğrudur Asya kadar büyüyemiyoruz. Bu reformlarla Asya kadar hızlı büyümenin temellerini hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı.