Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Finans Zirvesi’nde konuştu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Finans Zirvesi’nde bir konuşma yaptı. Bakan Şimşek konuşmasında Türkiye’nin şu an ılımlı bir büyüdüğüne işaret etti. Bu sene için yüzde 3-3,5 büyüme öngörüldüğünü belirten Şimşek, şunları kaydetti: “Aşağı yönlü riskler var. AB ülkeleri maalesef arzulanan seviyede toparlanamadı. Yine Ortadoğu’da ciddi çalkantılar var, bu da Türkiye’yi aşağı çekiyor. Rusya’da birtakım sıkıntılar var. Dünya ekonomilerinde yavaşlama var. Yine seçimler ve siyasi motivasyonlarla ortaya konulan iddialar ülkeyi güç durumda bıraktı. Yani gelecek sene için büyüme rakamları aşağı yönlü revize edilebilir. Şu an dengeli, ılımlı büyüme var. Tabii imalat sanayinde momentum kaybı var, ümit ederiz bu geçicidir. Güven endekslerinde yumuşama var, ümit ederiz bu geçicidir. İyi şeyler çok. Büyümeye baktığımızda kısa vadede içeride finansal şartlar iyileşiyor. Merkez Bankası sene başında sıkılaşmaya gitti, sonra gevşeme var. Ama jeo- siyasi gergilim ve AB’de ekonomik durumlar bizim için risk.”
Enflasyon rakamlarına değinen Maliye Bakanı, şöyle devam etti: “Enflasyon uzun seneler çift haneliydi, bir ara üç haneleri gördük. Biz enflasyonu tek hanelere indirdik. Tabii şu an kurak bir dönemden geçiyoruz, jeo siyasi gerilimler gıda talebini ve fiyatlarını olumsuz etkiliyor, yine liranın değer kaybı olumsuz etkiliyor. Bütün bu faktörler enflasyonu bir miktar yukarı çekti. Ciddi olarak enflasyonu tekrar aşağı döndürmeliyiz. Yani gıda fiyatları önemli risk ama gıda fiyatları bahanesine sığınamayız. Bu anlamda gıda fiyatlarında yapısal sorun varsa tedbir almalıyız. Gıda fiyatları yüzde 14 artmış ama manşet enflasyon gıda fiyatlarını dışarıda bıraktığınızda yüzde 7,8 gıda fiyatlarını çıkarırsanız. Gıdanın enflasyon sepetinde payı yüzde 25. Gıda fiyatlarının artış manşet enflasyonu yukarı çekiyor yapısal ve dönemsel problemler var. Yapısal problemleri mikro reformlarla aşmalıyız.” Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın tedbirleri ile çekirdek enflasyonun çekildiğini ifade etti.
Şimşek, cari açığın milli gelirin yüzde 5,8’ine denk geldiğini belirterek “Ama yeterli mi? Değil, bu oran daha da aşağı çekilmeli" dedi. Döviz açığı ile ilgili risk iddialarına temas eden Şimşek, “Tabii cari açık, reel sektörün döviz açığı var ama daha derin bakmak gerek, yüzeysel değil. Devletin, bankaların döviz açığı yok, hane halkının döviz fazlası var. Şirketlerin 175 milyar dolar açığı var, onun 10 milyarı kısa, 165 milyarı uzun vadeli" dedi.
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Şimşek, “Reyting kurumlarının kararları siyasi mi?” sorusuna: “Bir kere hakkımızda karar yok. Kredi notu en çok artan ülkelerden biri biziz. Notumuzu artırmaları gözümüze ya da kaşımıza hayranlıklarından değil. Bütün alanlarda ilerlemeler kaydettik. Yer yer onların kafalarında soru işaretleri beliriyor. Niye? Analizleri yüzeysel yaptığınızda sorunlar ve kaygılar olur; derinlemesine analizde bu kaygılara yer olmaz. Yani biz objektif değerlendirme arzu ediyoruz. Yatırımcıların notları ile reyting kurumlarının notları aynı değil. Reyting kurumları Türkiye güçlü çıkış yaparken bile geride kaldı. Şu an tedirginler. Evet sıkıntılı bölgedeyiz, sıkıntılar var ama Türkiye’nin ekonomisi güçlü. çok ülkede büyüme problemi var” cevabını verdi.
Vergi affıyla ilgili soruyu Bakan Şimşek, "Böyle beklenti olmaması, uyumun olması gerekiyor. 75 milyonun hakkını, hukukunu korumalıyız. Bu tür yapılandırmanın af olmadığını ortaya koyalım. Herkes hakkı ile zamanında vergisini ödesin. Böyle beklentide olanlar hayal kırıklığına uğradığı için ben mutluyum” şeklinde cevapladı.