Mart Soğukları Vurdu, Ceviz Tavan Yaptı

Türk yemek kültüründe, tatlıdan tuzluya sayısız kullanım çeşitliliğiyle sofralarımızın vazgeçilmez süsü olan cevizin ithalatı, iç üretimdeki yetersizlik nedeniyle giderek artarken, fiyatı da sınırları zorluyor. Türkiye’nin 2011 yılında 87 milyon dolar olan ceviz ithalatının bu yıl 150 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmesi beklenirken, mart soğuklarının da etkisiyle, cevizin tanesi 50 kuruşa dayandı.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden 2012 yılında, Maraş-18 ve Sütyemez-1 adıyla tescillediği ceviz çeşitlerinin fidan üretim hakkını 20 yıllığına satın alan Aksu Tarım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Ciğer, ceviz ithalatımızın giderek arttığını söyledi.
Tüketim geleneğimizde çok önemli yeri olmasının yanı sıra sağlığa olan faydasının her geçen gün daha iyi anlaşılmasının cevize olan talebi arttırdığını kaydeden Mustafa Ciğer, “Buna bağlı olarak yıllar içinde ithalatımız da artıyor. Ceviz, şu an Türkiye’nin önemli ithalat kalemleri arasında” dedi.
"ÜRETİM TÜKETİMİ KARŞILAMIYOR"
Gen kaynağı Anadolu ve İran olan cevizin en büyük ihracatçılarının ABD, Şili, Ukrayna ve Özbekistan olduğunu belirten Ciğer, Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerden de bolca ceviz ithal ettiğimizi kaydetti.
Yıllar içindeki ceviz ithalat rakamlarımız konusunda bilgi veren Ciğer, 2011 yılında 87 milyon dolar kabuklu ceviz ithalatımız olduğunu, 2012’de ise 115 milyon dolar ithalat yaptığımızı bildirdi. Ciğer, 2013’te 116 milyon dolar ithalatımızın bu yıl şu ana kadar 78 milyon dolar düzeyinde olduğunu yıl sonunda ise 150 milyon doları bulmasının tahmin edildiğini ifade etti. Ciğer, “Buluruz çünkü bu yıl ceviz yok” dedi.
Bu yılki ceviz yokluğunu mart soğuklarının etkisine de bağlayan Ciğer, “Özellikle Mart ayının son günü seçim gecesi olan soğuk, çok gariptir ki iyice alçak rakımdaki cevizleri bile vurdu. Tam da cevizler sürgündeydi. Çiçekler açmak üzereydi. O dönem yaşanan don, cevizin yanı sıra kayısı ve diğer meyveleri de vurdu.Şu an Maraş’ta insanlar ceviz bulamıyorlar” diye konuştu.
Soğuktan kendi üretimlerinin de büyük kayba uğradığını bildiren Ciğer sözlerini, “Aksu Tarım olarak, 2011’de 100 bin, 2014’te 250 bin, 2015’te ise 500 bin hedef koymuştuk. Bu yıl biz hedefimizi tutturup 250 binden fazla aşı yaptık. Ama ne yazık ki, Mart soğukları çıplak köklü fidanlarımızın aşılarının yüzde 90 yaktı. Hepsini telef etti” diye sürdürdü.
"CEVİZDE NET ÜRETİM RAKAMI YOK"
Türkiye’nin ceviz üretim rakamlarının Orman Bakanlığı’nın Ceviz Eylem Planı’nda 200 bin ton olduğu ancak ABD verilerine göre ise 80-90 bin ton olduğunu belirten Ciğer, şöyle devam etti:
“Bakanlık bile net rakam veremiyor. Ürettiğimiz kadar ithal ediyoruz. Net ithalatçı pozisyonundayız. Cari açık diyoruz ya işte biz de 100 milyon doları sırf cevize vererek bu açığa katkıda bulunuyoruz.”
Türkiye’de her bölgede ceviz yetişebileceğini, cevizin alçak ve yüksek rakımlara uygun çeşitleri olduğunu kaydeden Ciğer, “Bin 800 metrede de deniz kenarında da yetişebilecek ceviz türleri var. Son yıllarda ceviz yetiştiriciliğine büyük bir ilgi başladı. Ancak, üretimin bilinçli yapılması gerekiyor. Eskiler ‘ceviz eken, meyvesini yiyemez’ derdi. Tohumdan yapılan fidanlarla bu doğrudur. Günümüzde üretilen aşılı sertifikalı ve adına doğru fidanlarla kurulan bahçelerde 5. yıldan itibaren hasat yapılabilmektedir” dedi.
"KAYIT DIŞI SATIŞ ÜRETİMİ VURUYOR"
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ceviz üretimine destek sağladığını belirten Mustafa Ciğer, fidan satışlarında zaman zaman denetimsizlikten kaynaklanan sıkıntıların yaşadığını kaydederek, “Özellikle mavi sertifikalı fidan kullanan çiftçiye dekara 230 lira destek var. Ancak burada korsan üretimin önüne geçmek gerekiyor. Biz üretim hakkı için üniversiteye 905 bin lira ödedik. Ayrıca her aşı gözü için üniversiteye para ödüyorum. Ancak, kayıt dışı üretim yapanlar hem haksızlığa yol açıyor hem de üreticiye ‘kaliteli’ diye kalitesiz fidan satabiliyorlar. Çiftçi bunu ancak 3 yaşına geldiğinde anlayabilir. Emekleri boşa gidiyor” diye konuştu.

Haberleri