Mersin Barosu Başkanlığına ikinci kez seçilen Alpay Antmen, mazbatasını alarak birlik ve dayanışma mesajı verdi.
Mersin Barosu’nun 18-19 Ekim 2014 tarihlerinde yapılan 2014-2016 dönemi Genel Kurulu’nda, iki rakibini geride bırakarak bir kez daha başkanlığa seçilen Alpay Antmen, mazbatasını Adliye Sarayı Avukatlar Odası’nda düzenlenen törenle aldı. Avukat Halit Akın’ın verdiği mazbatanın ardından başkanlığı resmileşen Antmen, törende yaptığı konuşmada, kendisine ve ekibini ikinci defa bu göreve layık gören meslektaşlarına teşekkür etti. Mersin Barosu’nun bir seçimini daha tamamlayarak 2014-2016 döneminde baroya hizmet edecek meslektaşlarını belirlediğini söyleyen Antmen, “Artık gün birlik ve dayanışma günüdür, artık baromuza hep birlikte hizmet etme vaktidir. Ancak artık daha çetin bir dönem bizi beklemekte. Artık mesleğimizi savunur hale geldik ve mesleğimizden olmamak için önemli mücadeleleri hep birlikte vermek zamanı gelmiş ve geçmektedir” dedi.
Yeni dönemde de Mersin Barosu olarak her an her yerde meslektaşlarının yanında olmaya, her meslektaşına aynı yakınlıkta olmaya devam edeceklerini vurgulayan Antmen, “Yeni dönemde Mersin Barosu haksızlığın kimden geldiğine, haksızlığa kimin uğradığına bakmaksızın demokrasiye, hukuk devletine, insan haklarına, adil yargılanma hakkı ile savunma hakkına sonuna kadar sahip çıkmaya devam edecektir. Yeni dönemde Mersin Barosu meslektaşlarının saygınlığının artırılması için gereken her şeyi yapacaktır. Yeni dönemde Mersin Barosu cumhuriyetimizin temel kazanımlarının korunması, hukukun üstünlüğü ilkesi ve insan haklarına işlerlik kazandırmak için tüm enerjisini ortaya koyacaktır.
Mesleğimizin gittikçe artan düzeyde müdahalelerle yok sayılmaya, pasifize edilmeye, sosyal ve ekonomik olarak çökertilmeye, toplumdan soyutlanmaya çalışıldığı, baroların yaşamına son verilmesinin düşünüldüğü, Türkiye Barolar Birliği’nin mesleğe dair hukuki düzenlemeler yapmasının önüne geçilmeye çalışıldığı bir süreçte, meslek örgütüne pratik olarak sarılmak, onunla birlikte çalışmak, onun etkinliğini daha da arttırmak büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
3. YARGI PAKETİ’NE ELEŞTİRİ
Konuşmasında 3. Yargı Paketi’ni de eleştiren Antmen, paketin yine bir torba yasa teklifi ile Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklere son derece aykırı düzenlemeler içerdiğini öne sürdü. Bu teklifin yasalaşmasıyla Türkiye’nin yeni toplu davalarla yüz yüze kalacağını ve özellikle ceza yargılamasında insan hakları karnesinin zayıflayacağını iddia eden Antmen, “Anayasa, evrensel hukuk normları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarına aykırı ve ceza avukatlığını işlevsiz hale getirecek bu yasa teklifinin yasalaşmaması, yapılmak istenen yanlıştan dönülmesi demokrasimiz ve insan hakları anlamında büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de artık torba yasalara ve bu torba yasalar ile yapılan hak ihlalleri değişikliklerine son verilmesi gerektiğinin altını çizen Antmen, şunları söyledi:
“Dün itibari ile iç güvenlik paketi adı verilen yeni bir torba yasa çalışması ile karşı karşıyayız. Her ne sebeple olursa olsun, herhangi bir şey bahane edilerek insan hakları ve özgürlükleri kısıtlanamaz. Soyadı değişikliğinin mahkeme yetkisinden alınması da ne demektir? Böyle böyle mahkemeler işlevsizleştirilmek mi istenmektedir?”
Genel kurulun kendisine ve tüm adaylara verdiği mesajları çok iyi anlamaları gerektiğini de vurgulayan Antmen, “Birlikte çalışmalıyız, birlikte üretmeliyiz. İnanıyorum ki öyle de olacak. Tüm meslektaşlarımı saygı ve sevgi ile selamlarken; seçimlerde aday olan, emek veren tüm arkadaşlarımızı bu demokratik duruş ve görev alma aşklarından dolayı kutluyorum” dedi.