Mersin Nkp’den Orantısız Güç İddiasi

Mersin Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) Dönem Sözcüsü Seyfettin Atar, Gülnar ilçesinde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’nde üretilecek enerjinin iletim hattı ile ilgili düzenlenen ‘Halkın Katılımı ÇED Toplantısı’na katımlı olmadığı halde varmış gibi gösterilmesini önlemeye çalışan NKP üyelerine orantısız güç uygulandığını öne sürdü.
Mersin NKP üyeleri, Mersin Tabip Odası’nda düzenledikleri basın toplantısında, NKP üyelerinin dün Gülnar ilçesinde polisin sert müdahalesiyle karşılaştıklarını öne sürerek, çıkan arbedede yaralananlar olduğunu iddia ettiler. Mersin NKP adına açıklamayı Dönem Sözcüsü Seyfettin Atar yaptı. Atar, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü tarafından Gülnar, Mut, Karaman, Konya arasında yapımı planlanan “380 kV Akkuyu Konya 4 Enerji İletim Hattı” projesinin, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği gereği halkın katılım toplantısının 11 Eylül 2014 günü Gülnar’da yapılacağının duyurulduğunu söyledi. Toplantının, halkın katılmaması nedeniyle yapılamadığını belirten Atar, “Mersin Nükleer Karşıtı Platformu üyelerinin, daha Akkuyu Nükleer Santralı ÇED olumlu raporunu almamasına rağmen, yani olup olmayacağı kesinlik kazanmayan bir nükleer santralden üretilecek enerjinin iletim hattı için ÇED toplantısı yapılmasının hukuka aykırılığını göstermek ve halkın katılımı olmamasına rağmen, sanki varmış gibi gösterilmesini önlemek için yaptığı girişim, polisin sert müdahalesi ile engellenmeye çalışılmıştır. Yaş ortalaması 60’ın üzerinde olan ve yaşadıkları bölgede nükleer santral istemeyen Mersinli ve Gülnarlı yurttaşlarımıza uygulanan bu orantısız güç sonucu çıkan arbede sırasında bazı yurttaşlarımız yaralanmıştır. Yaşam haklarını savunmaya giden kadın, erkek, yaşlı, genç bölge insanı yaşadıkları fiziksel müdahaleden çok yaratılan korku ve şiddet atmosferinden psikolojik olarak etkilenmiş ve örselenmiştir” dedi.
“EŞOFMAN ÇOCUKLARI LÖSEMİDEN KORUMAZ”
“Yapılamayan halkın katılım toplantılarını yapılmış gibi göstermeye çalışmak, nükleer santral alanında taş ocağı ruhsatı ile inşaat çalışmaları yapmak, hepsinden öte nükleer santrallerin insan sağlığına ve çevreye vereceği zararları gizlemeye çalışmak kimin yararınadır” diye soran Atar, şöyle devam etti: “Santrali yapmayı planlayan şirket, bölgedeki festivalleri maddi olarak destekleyerek, insanları Rusya’ya gezilere götürerek, çocuklara eşofman dağıtarak nükleer santrallerin zararlarını gizlemeye çalışıyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü biz biliyoruz ki, eşofman çocukları lösemiden korumaz.”
Mersin’in tarihi, doğası, kültürü ile eşsiz özellikleri olan bir kent olduğunu dile getiren Atar, bölgede yapımı planlanan nükleer ve termik santraller, HES ile çimento fabrikalarıyla bölgenin adeta bir çöplüğe döndürülmeye çalışıldığını öne sürdü. Atar, “Bugün Kazanlı’da, Karaduvar’da yaşadığımız çevre sorunlarını, dünyanın ekolojik açıdan en değerli ve uluslararası yasalarla korumaya yükümlü olduğumuz alanlarında da yaşamak istemediğimizi bildiriyor, nükleer, termik, HES, iletim hatları, çimento fabrikaları projelerinden derhal vazgeçilmesini, kendimize yetecek kadar enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Haberleri