Mersin’de, iki araç sürücüsünün ’yol verme’ meselesi yüzünden çıkan kavgasının ardından, öğrenci servis aracına düzenlenen silahlı saldırıda bacağından yaralanan 11 yaşındaki ortaokul öğrencisi, yaşadığı dehşeti anlattı.
Silahlı saldırı sonrası sağ bacağından yaralanarak kaldırıldığı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ameliyat edilen Çankaya Ortaokulu öğrencisi İlayda G.’nin tedavisi, Ortopedi Servisi’nde sürüyor. Bacağındaki kurşun çıkarıldıktan sonra alçıya alınan kız öğrenci, olay gecesi yaşadığı dehşeti anlattı. Okuldan çıkıp servise bindikten sonra arkadaşlarıyla birlikte evlerine dönmek üzere yola çıktıklarını söyleyen kız çocuğu, servis şoförünün trafikte tartıştığı bir sürücünün aracı önlerine kırdığını belirterek, "Adam aracı kenara çekip park etti, servis sürücüsü de aynı şekilde park etti. Araçtan inip araç sürücüsü ile tartıştı. Önce küfürleştiler sonra birbirlerine yumruk attılar. Sonra adam aracına binip biraz gitti, ışıklarda durdu. Daha sonra servis sürücüsü Taner abi de onun arkasından gitti ve ikisi birlikte ışıklarda durdular. Sonra Taner abi beyzbol sopasını alıp adamın kafasına vurdu. Adamın kafası yarıldı. Sonra adam arabasına binip gitti, 7-8 kişi toplayıp geldi. O kişiler bizim camları yumruklamaya başladı. Biz camları açmayınca da ateş etti" dedi.
Kendisinin o sırada aracın tam ortasında bulunduğunu ve ayakta durduğunu ifade eden İlayda G., "Kurşun bana geldi diye bağırdım ama önce kimse inanmadı. Kanı görünce vurulduğumu anladılar. Şu anda kötüyüm, ayağım sızlıyor, alçıda" diye konuştu.
İlayda G.’nin annesi Hülya G. ise, bu olaydan dolayı çok kötü şeyler yaşadığını ifade etti. Çocuğunu sabah okula gönderirken içinde kötü bir his olduğunu, gönderip göndermemekte tereddüt ettiğini dile getiren Hülya G., şöyle devam etti: "Biraz öksürüyordu. Göndersem mi göndermesem mi diye düşündüm. Bir öksürük için okula göndermemek olmaz diye düşündüm, ama yine de içimde garip bir his vardı. Zaten güvenmiyorum o servise, çok hızlı araç kullanıyor. Çocukların emniyet kemeri yok, ayakta gidiyorlar bazen. Akşam yemek yaparken içimde kötü bir his oldu. Çünkü yağmur çok şiddetliydi. O yüzden kızımı arabayla Kuyluk kavşağında servisten almak için evden çıktım. Telefonla aradım cevap vermediler. Ben de Kuyluk kavşağında beklediğimi belirten mesaj attım. Açtılar telefonu ve ’tamam’ dediler. Trafiğin yoğun olduğunu ve gecikebileceklerini söylediler. 1,5 saat orada bekledim. Telefonla aradığımda bakmadılar. Bana hiçbir şey söylemediler. Sağlıklı çocukların ailelerini aramışlar, yaralanan benim kızım ama beni aramadılar. Olay yerine gittiğimde mahşer yeri gibiydi. İçim gitti, kızımı sordum, karakolda olduğunu söylediler. Polisin biri ’vurulan çocuk İlayda değil miydi?’ şeklinde konuşunca çılgına döndüm. Kalbim hala sıkışıyor. Hastaneye gelip kızımı kanlar içinde görünce şok oldum."
Bu olayda servis sürücüsü ve birlikte çalıştığı kişilerin ihmali olduğunu öne süren acılı kadın, içinde küçük çocukları taşıyan bir sürücünün bu şekilde davranmaması gerektiğini, daha sorumlu olması gerektiğini belirtti. Hülya G., kızını vuran şahısla birlikte servis sürücüsü ve hostesten de şikayetçi olduğunu söyledi.