Milas Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim gören aşçılık programı öğrencileri, Türk mutfağına özgü yöresel yemekleri öğrenerek meslek yaşamlarına hazırlanıyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Meslek Yüksek Okulu Otel Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programı öğrencileri, ders kapsamında yöresel yemekleri öğreniyor. Her hafta Türkiye’ye ve bölgelere özgü yöresel yemeklerden oluşan bir sofra hazırlayan geleceğin şef adayı öğrenciler, öğreticilerinin rehberliğinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta Doğu Anadolu ağırlıklı bir sofrayı mutfaklarına taşıyan öğrenciler, yöreye has lezzetler konusunda pratik yapma fırsatı buldu. Öğrencilerden bazıları ana yemek olarak yufkalı kebap yaparken; bazı öğrenciler ise ara soğuk olarak ayran aşı çorbası, kuru patlıcan dolması, lor dolması, patates borani yaptı. Tatlı menüsünde ise Doğu Anadolu’da sofraların vazgeçilmez tatlısı olan kuru kayısı dolması yer aldı.
Yemekler konusunda bilgi veren aşçılık öğrencilerinden Şeyma Doğan; “Menümüzde değişik bir çorba çeşidi var. İsmi ayran aşı çorbası… İçerisinde malzeme olarak yoğurt, nohut, bulgur ve nane oluyor. Kuru kayısı dolması ise bir tatlı olarak veriliyor. Kaynatılan kuru kayısılar ceviz içiyle doldurularak özel şerbetiyle servis ediliyor. Lor dolması ise haşlanan pazı yapraklarının soğuk suda şoklanmasıyla yapılıyor. Bu yeşil taze yapraklar, lor ve pirinç içiyle sarılıyor. Yufkalı kebap ise saç kavurmasıyla yapılan etlerin yufkaya sarılıp fırına verilmesiyle yapılıyor.” diye konuşarak pratik yapmanın büyük fayda sağladığını söyledi.
“YÖRSEL LEZZETİNE SAHİP ÇIK!”
Öğrencilerin yöresel yemekler konusunda ayrıntılı bir şekilde teori eğitimi aldığını söyleyen Otel Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süleyman Öner, mutfak uygulamasıyla teorinin hayata geçirildiğini belirterek; “Yöresel lezzetler milli değerlerimizin başında geliyor. Yöresel lezzetlere sahip çıkılmalı. Yöresel lezzetler, öz kültürün korunması ve gastronomi turizminin gelişmesi için büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Turistlerin artık karın doyurmak için yemek yemediğine dikkat çeken Öner; “Turizm sektörünün yöresel yemeklere olan ilgisi her geçen artmaktadır. Dünya gastronomi turizminde de durum böyledir. İnsanlar orijinal lezzet arayışı içinde turizm yapabiliyor. Çünkü yöresel yemekler yüzlerce yılın verdiği tecrübe ve birikimle oluşturulduğu için daha sağlıklı ve lezzetlidir. Öte yandan bu lezzetlerden birçoğu kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Okulumuzda verdiğimiz eğitimle bir yandan öz kültürümüzün ürünü olan yöresel yemeklerin korunmasını sağlarken; bir yandan da öğrencilerimizin değişen piyasa koşullarına hazırlanmasını yardımcı oluyoruz.” dedi.