Moral FM yönetimi, haklarında çıkan cemaat ve paralel yapı iddialarını düzenlediği basın toplantısıyla yalanladı. Moral FM kurucularından Yavuz Bahadıroğlu, paralel yapıyla organik hiçbir bağlarının olmadığını ifade ederek, “Devletle çatışmamak için taviz vermek bizim dünyamızda yoktu. Devletten menfaat kapmak için görüşlerimizden vazgeçmek, dünyamızda hiç olmadı ve bundan sonra da olmayacak” dedi.
Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan Moral FM’in satılacağı ya da satıldığı bilgilerinin gerçekle bir ilgisi olmadığını belirten Mehmet Nuri Güleç (Mehmet Fırıncı), “Bediuzzaman Said-i Nursi Hazretleri eserleri yazdığı zamanlarda Risale-i nurlar inşallah radyolarla da okunacak ilan edilecek diye kendi yazılarıyla ve şifa-i sözlerle söylemişti. Elhamdülillah bugüne kadar da hep hizmetle sadece hizmet için elinden gelen hizmetler yapıldı. Çok şükür bugüne kadar geldik. Bazı hoş olan ve hoş olmayan şeylerle de karşılaşıyoruz. Bu vesileyle biraz hoş olmayan şeyle karşılaşmış bulunmaktan dolayı toplandık. İnşallah neticesi hayır olur” dedi.
Güleç’in ardından açıklama yapan Moral FM kurucularından Yavuz Bahadıroğlu, iddialara ilişkin bir açıklama yaptı. Yavuz Bahadıroğlu, “Bir grup, biz kendi inancımız çerçevesinde gençlerimizin uyuşturucudan ölmemesi için, terörist olup polise askere kurşun sıkmaması için, Peşmerge’yi selamlarken polisini taşlamaması için, kuyularda ölmemesi için, kuyularda can vermemesi için, mafyalaşmaması, çeteleşmemesi, dinsizleşmemesi, imansızlaşmaması için gayret edeceğiz diye yola çıkan, Bediüzzamanın talebeleri olacak diye; elimizdeki imkanları kullanmak suretiyle bugünlere geldik. Allah vermediği imkanların hesabını sormaz dedik. Başarı ikramı ilahidir, başarısız da olsak yürüyüşümüze devam edeceğiz dedik. O yürüyüş esnasında da en yakınlarımız tarafından çelmelenmekten tutun, arkadan vurulmaya kadar tutun bir sürü bedel ödeye ödeye bugünlere geldik” dedi.
Kurumların satılacağı yönündeki iddialarını yalanlayan Bahadıroğlu, “Fakat öyle bir noktaya geliyorsunuz ki sizin kontrol edebileceğiniz bir nokta değil. Sizin hakkınızda bir sürü dedikodu çıkarılıyor, bir sürü söylenti çıkarılıyor. 17 Aralık sürecinde kesin bir ayrışma yaşandığını hemen sözlerimin başında söylemek istiyorum. Sonuçta ‘satılıyor’ dedikoduları çıkarıldı. Hani bana kalsa iyi para benim hayalimin ulaşmadığı bir para. Satalım gitsin, çünkü yüzde bir hissem var. O kadar param vardı yani hissem var. Bana bir 10 bin lira düşer diye hesap ediyordum. Ama bu bir kişisel tatmin aracı olarak oluşturulmadı. İman eksenli bir yapı oluşturuldu ve hizmet amaçlı olarak değerlendirildi” diye konuştu.
Paralel yapıyla ilişkilendirilmek istendiklerine dikkat çeken Bahadıroğlu, “Paralel yapıyla ilişkilendirdiler. Bu arada bu çok zor bir konu... Kimseyi incitmek derdinde değilim. Sadece kendimizi tanımlamak istiyorum. Eğer öyle bir şey varsa ki öyle öngörülüyor. Cemaatin bu işin neresinde olduğu işte cemaat denince Fethullah hocanın grubu akla geliyor madem bende öyle tanımlayayım. Bilemem ama çok fazla mazlum ve mahsun insanın içinde olduğunu bilirim. Tepesindeki bir takım insanların bir takım devleti yönetme ihtirası gibi bir ihtirasa düşmeleri halinde bile bu insanların mazlum ve mahsun kalabilir. Ve kuru ile yaşın yanmaması için özel bir hassasiyetin gösterilmesi gerekir ki Sayın Başbakan, başbakan iken de cumhurbaşkanı iken de bunu çok defa dillendirmiştir. Bizde böyle devam edeceğiz dedik. Ve zaten o gün yollarımız ayrılmıştı. Ama kimse kimseye hürmetsizlik etmedi, kimse kimseye saygısızlık etmedi” dedi.
Cemaatle bir bağlarının bulunmadığına değinen Bahadıroğlu, “Bizim bakışımız o cemaatin bakışından farklı. Ve şimdiye kadar desteklediğimiz iktidarlar dahil, kişisel ilişkiler içerisinde olduk ama cemaati bağlamda bir yürek bağımız yada mide bağımız hiç olmadı. Devlet velev ki hizmet etse bile biz kendi çizgimizde, kendi anlayışımız ve istikametimizle hizmete devam ederiz” diye konuştu.
“DEVLETLE ÇATIŞMAMAK İÇİN TAVİZ VERMEK BİZİM DÜNYAMIZDA YOKTU”
Bahadıroğlu, “Devletle çatışmamak için taviz vermek bizim dünyamızda yoktu. Devletten menfaat kapmak için görüşlerimizden vazgeçmek, dünyamızda hiç olmadı ve bundan sonra da olmayacak. Hala paralelci damgasından sıyrılamamış olmayı bir kasıtla izah edilecek bir olay olarak görürüm. Ama birileri internette bir şeyler yazıyor, sonra buna kendisi de inanıyor. Onu diğerleri çoğaltıyor ve işte ‘onlar da paralel’ deniliyor” dedi.
Haklarında çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirten Bahadıroğlu, “Biz seçmediğimiz insanların yanında olmayız. Bir çorba parasına muhtaç olsak bile bu kurumları satmak veya bu kurumlardan vazgeçmek gibi bir derdimiz niyetimiz yok. Ya da bu kurumları herhangi bir yapıya entegre etmek, onun borazanı olmak gibi bir niyetimiz yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır” şeklinde konuştu.
“DEVLETTEN YANA BİR BEKLENTİMİZ YOK, İHALE KOVALAMIYORUZ”
İhale kovalamadıklarını söyleyen Bahadıroğlu, “Devletten yana bir beklentimiz yok, ihale filan kovalamıyoruz. Satılmıyoruz, satmayacağız ve daha da büyüterek Türkiye’nin BBC’si olmaya namzediz. Paralel yapıyla organik hiçbir bağlantımız yok. Artık yürek bağlantımız bile yok” dedi.
Bahadıroğlu, yapılan basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.